Türkiye’nin insan hakları karnesi, Almanya’nın göçmen politikaları ve Alman şehirlerindeki Kürt protestoları gibi meseleler nedeniyle Türkiye ve Almanya ilişkileri bir süredir gergin. İki ülke arasındaki son anlaşmazlığın nedeni olan “döner” meselesi ise diğerlerinden farklı.
Türkiye, iki yıl önce, dönerin Avrupa Birliği’nin “garantili geleneksel spesiyalite” anlamına gelen TSG programı kapsamına alınması için başvurmuştu. Avrupa Birliği’nin başvuruyu kabul etmesi, dönerin hangi et türünden yapılacağından nasıl marine edilip kesileceğine kadar Türk standartlarına göre hazırlanması anlamına geliyor. Türkiye, dönerin İspanya’nın “Serrano” jambonu veya İtalya’nın “Napoliten” pizzasıyla aynı korumalı statüye sahip olması için tescil edilmesini istiyor.
Bu durum, Avrupa’daki “döner kebap” sevenleri rahatsız etti. Almanya, Türkiye’nin önerisine itiraz etti. Avrupa Komisyonu ise 19 Eylül’de taraflara altı ay süre vererek uzlaşma sağlamalarını istedi. Uzlaşama sağlanmadığı takdirde dönerin TSG statüsü hakkındaki karar Avrupa Komisyonu’na ait olacak.
Döner düellosu
Türkiye’de olduğu kadar Almanya’da da çok sevilen döner, bilindiği üzere Türkiye’dekinden epeyce farklı hazırlanıyor. 1970’lerdeki işçi göçüyle Almanya’ya giriş yapan ve zaman içinde oranın gastronomi alışkanlıklarına uyarlanan Alman döneri, genelde pita ekmeği içinde, lahana veya marul eklenerek, çeşitli soslarla servis ediliyor. Türkiye’deki döner ise çoğunlukla pilav üzerinde, lavaş içinde, patates kızartması, domates ve acı biber eşliğinde sunuluyor. Yeni nesil bazı dönerciler çeşitli peynirleri ve yeşillikleri denkleme katsa da Almanya’daki sarımsak sosu gibi çeşitli soslar henüz pek de revaçta değil.
Bu farklar, verilecek karar açısından fazlasıyla önemli. Zira Avrupa’daki döner satışlarının hacmi yılda yaklaşık 3,5 milyar Euro’yu buluyor ve bunun 2,3 milyar Euro’su Almanya’da gerçekleşiyor. Türkiye’nin talebi kabul edilirse, Avrupalıların “döner kebap” diye bildikleri yemeğin farklı bir isimle satılması gerekecek. Bu da doğal olarak Avrupa’daki “döner kebap” piyasasını derinden etkileyecek.
Almanya Federal Gıda ve Tarım Bakanlığı, konuyla ilgili açıklamasında “Türkiye’den gelen başvuruyu şaşkınlıkla karşıladık. Kebap Almanya’nın bir parçasıdır, hazırlanma yöntemlerinin çeşitliliği de ülkemizin çeşitliliğini yansıtıyor. Türkiye’nin başvurusu kabul edilirse, Almanya’da sebzeden, hindi ve dana etinden yapılan dönerlere artık izin verilmeyeceği anlaşılıyor,” dedi.
Alman Otel ve Restoranlar Birliği ise Türkiye’nin önerilerinin “tipik Alman dönerine” uygun olmadığını, yeni düzenlemelerin döner kebap dükkanları için ekonomik sorunlara ve yasal zorluklara neden olabileceğini savunuyor. Dernek, “kebabın çeşitliliği korunmalıdır,” diyor. Almanya’da kebap dükkanı sahibi olan bazı Türk vatandaşları ise ülkelerine döndüklerinde misillemeyle karşılaşma korkusuyla önerilen düzenlemelere karşı çıkmaktan çekiniyor.
Ne var ki, Türkler ve Almanlar artık bir konuda hemfikir: Döner çok pahalı. Hem Türkiye’deki hem de Almanya’daki döner fiyatları artık 10 Euro’ya yaklaşıyor. Bu, Türkiye’deki günlük asgari ücretin yarısından fazlasına denk geliyor.
Döner diplomasisi
Almanya’da döner fiyatlarından duyulan rahatsızlık, müşterilerin Almanya Başbakanı Olaf Scholz’dan sokak yemeklerini sübvanse edecek ve her birine maksimum fiyatlar belirleyecek bir “fiyat indirimi” talep etmesine yol açtı. Scholz bu talebi reddetti ama sosyal medyada yaptığı açıklamada artan gıda maliyetlerinin kısmen Rusya-Ukrayna savaşından kaynaklanan enerji maliyetlerindeki artıştan kaynaklandığını ileri sürdü.
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de geçen nisan ayında Türkiye’ye üçüncü kuşak bir kebapçı getirerek “döner diplomasisi” yürütmüştü. Bu ziyaret, bir Alman cumhurbaşkanının son on yılda Türkiye’ye yaptığı ilk resmi ziyaretti.
Kaynaklar: The Economist, EuroNews