İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinden çekilmesinin ardından Nasır Hastanesi yerleşkesinde bulunan üç toplu mezardan çıkarılan ceset sayısı 392’ye ulaştı.
Han Yunus’taki Sivil Savunma Birimi Müdürü Yamin Ebu Süleyman, dün düzenlediği basın toplantısında Nasır Hastanesi yerleşkesinde bulunan toplu mezarlardaki arama çalışmalarında 58 cesedin daha bulunduğunu ifade etti.
Ebu Süleyman, “Nasır Hastanesi yerleşkesinde 392 cesedin bulunduğu 3 toplu mezar tespit edildi. Cesetlerin bazılarında işkence gördüklerine ve infaz edildiklerine yönelik izler bulundu. Bazılarının ise canlı canlı gömüldüğünü tahmin ediyoruz” dedi.
Çocuk cesetleri de bulundu
Arama çalışmalarına ilişkin bilgi veren Ebu Süleyman, “Çalışmalarda çocuk cesetlerine rastladık. Hastanedeki toplu mezarlarda çocuk cesetlerinin bulunma sebebini henüz bilmiyoruz” diye konuştu.
Bazı cesetlerin teşhis edilemeyecek halde olduğuna işaret eden Ebu Süleyman, “165 cesedin kimlik tespiti yapılamadı. İsrail askerleri, hastanenin yerleşkesinde çok sayıda cesedi plastik poşetlerle 3 metre derinliğe gömdü. Cesetleri plastik poşetlere sarmaları çürümeyi hızlandırdı ve kimlik tespitini imkansız hale getirdi” dedi.
Uluslararası topluma çağrı
Ebu Süleyman, uluslararası topluma “İsrail’in Filistin halkına yönelik işlediği suçları açığa çıkarmak için insan hakları kuruluşları ile uluslararası medyanın bölgeye girişlerine izin verilmesi” çağrısı yaptı.
Cesetlerde işkence izleri
Sivil Savunma ekibinden Muhammed Mugayir de İsrail askerleri tarafından öldürülen, plastik kelepçelerle bağlanmış ve üzerlerinde işkence izleri taşıyan cesetlerin bulunduğu bir videoyu basın mensuplarıyla paylaştı.
Mugayir, “Nasır Hastanesi’nde bulunan cesetler işkence ve infaz şüphelerini ortaya koyuyor” dedi.
Bulunan cesetlerin Filistin halkı tarafından gömülmüş olamayacağını vurgulayan Mugayir, “Cesetlerin toprağın 3 metre derinliğe gömülmesi Gazze halkının defin yöntemlerine aykırıdır” dedi.
Ne olmuştu?
İsrail ordusu, uzun süre kuşatma altında tuttuğu ve 15 Şubat’ta baskın düzenlediği Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’ni hizmet dışı bırakmıştı.
Son olarak İsrail askerleri 24 Mart’ta yeniden kuşatma altına aldıkları hastaneye baskın düzenlemiş, yerlerinden edilen çok sayıda Filistinli ile sağlık personelini alıkoymuştu.
İsrail ordusu, 4 aylık karadan işgal sürecinin ardından 7 Nisan’da Han Yunus’tan çekilmişti.
Çekilmeyle birlikte, kentte toplu mezarlar bulunmaya, evlerin enkazından ve yol kenarlarından cesetler toplanmaya başlandı.
BM: Soruşturmaya dahil olma yetkimiz yok
Birleşmiş Milletler (BM) Stephane Dujarric, Nasır Hastanesi’ndeki toplu mezarda bazı kişilerin canlı canlı gömüldüğüne ilişkin deliller bulunduğu, bu delillerle ne yapılması gerektiğine ilişkin soruya, “Delillerin hasar görmeden muhafaza edilmesi önemli” yanıtını verdi.
Dujarric, toplu mezarlara ilişkin uluslararası soruşturma yapılması çağrısında bulunduklarını anımsatarak, bunun ne zaman gerçekleşeceğinin belli olmadığını kaydetti.
BM’nin bazı yasal birimlerinin soruşturma başlatma yetkisi bulunduğuna işaret eden Dujarric, soruşturmanın henüz gerçekleşmediğini bildirdi.
Dujarric, BM’nin sahaya ekip gönderip gönderemeyeceğinin sorulması üzerine, “BM Genel Sekreteri’nin ekibinin böyle bir soruşturmaya dahil olma yetkisi yok” açıklamasında bulundu. Soruşturmayı yürütecek kişilerin Gazze’ye erişimi olması gerektiğinin altını çizen Dujarric, bunun için İsrail dahil birkaç ülkenin onayının gerektiğini hatırlattı.
Hamas’tan uluslararası soruşturma çağrısı
Hamas, konuyla ilgili yazılı açıklamasında, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde yer alan Nasır Hastanesi yerleşkesinde bulunan toplu mezarlara ilişkin “acil” uluslararası soruşturma yapılmasını istedi:
“Birleşmiş Milletler ve ilgili uluslararası kuruluşlardan, kayıp kişilerin aranması ve cesetlerin tespit edilmesi için alanında uzman adli tıp ekiplerinin ve gerekli ekipmanların gönderilmesini talep ediyoruz.”
Açıklamada, şu ana kadar bulunan cesetlerin yarısından fazlasının kimliğinin tespit edilemediğinin altı çizildi:
“Acımasız bir şekilde eziyet ve işkenceye maruz kalan hasta ve yaralı sivillerin, çocukların ve kadınların cesetlerinin bulunduğu toplu mezarlardan her geçen gün ortaya çıkan suçları araştırmak için acil, bağımsız uluslararası bir komite oluşturulması gerekiyor. Cesetlerden bazılarının diri diri gömüldüğüne dair belirtiler de var.”
Pentagon: Çok rahatsız edici
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, Gazze’de bulunan 3 toplu mezarla ilgili iddiaların açığa kavuşturulması için Gazze’deki yetkililerin bağımsız soruşturma talebinin iletilmesine karşın bu konuda İsrail ordusundan yapılan açıklamaları adres gösterdi: “İsrail hükümetinden bazı ek bilgiler görmek istemeye devam ediyoruz. Kapsamlı bir araştırmayla bazı ek yanıtlar alabileceğimize inanıyoruz.”
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder da günlük basın toplantısındaki konuşmasında, Gazze’deki toplu mezarlara ilişkin haberler için “çok rahatsız edici” tanımını yaptı.
Ryder, ABD hükümetinin bunu İsraillilerle çeşitli düzeylerde gündeme getirdiğini belirterek, “Savunma Bakanlığı açısından bu haberlerin detaylı bir şekilde soruşturulması ve incelenmesi gerektiğine inanmamız dışında sunabileceğim hiçbir şey yok” dedi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, 23 Nisan’da, söz konusu toplu mezarlarla ilgili ABD’nin soruşturma başlatması veya dahil olmasının mümkün olmadığını belirterek, İsrail’in yapacağı soruşturmayı takip edeceklerini söylemişti.