Geçtiğimiz haftalarda başladığım seçim propaganda filmlerinin değerlendirmesine bu kez Cumhuriyetçi Türk Partisi Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’ın seçim filmi ile devam ediyorum.
Genel bir özet geçmek gerekirse, bugüne dek Kudret Özersay’ın, Ersin Tatar’ın ve kime ait olduğu bilinmeyen ancak Ersin Tatar’ın propaganda ekibi tarafından hazırlandığı iddia edilen 3 filmi değerlendirdim.
Kudret Özersay ve Ersin Tatar’ın filmleri, genel yapısı itibariyle birbirine benzerlikler göstermekte; ikisinin de okumuş kişiliği ve bir aile yakınının kaybı üzerine kurgulanan şekliyle daha çok ajitasyon maksatlı hazırlanmış videolar olarak karşımızda durmaktadır. Herhangi bir adayın sahiplenmediği üçüncü video ise, daha çok Mustafa Akıncı’nın neyi yapamadığının anlatıldığı ancak neyin yapılması gerektiğinin anlatılmadığı bir film olmuştu. İlgili yazıları okumayan varsa eğer, linkleri buraya bırakıyorum.
Bir videonun anatomisi: Ersin Tatar
Bir videonun anatomisi: Bu Son Olsun
Bir videonun anatomisi: Kudret Özersay
Gelelim bugünkü konumuza. Bugünkü yazının konusu dün akşam saatlerinde yayınlanan Cumhuriyetçi Türk Partisi Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’ın videosudur. Çalışma kapsamında, videonun sahne sahne derinlemesine analizi yapılarak alt metinde yatan anlamların açığa çıkarılması hedeflenmektedir.
Öncelikle, “Şimdi Yan Yana, Omuz Omuza Yürümenin Zamanıdır” başlığıyla sosyal medyada yayımlanan videoyu izlemeyenler bu linkten izleyebilir.
Son söyleyeceğimi ilk söyleyeyim. Tufan Erhürman, bu propaganda filminde Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde ne yapacağına yönelik herhangi bir siyasi mesaj vermemektedir. Kıbrıs’a özgü motiflerle, Kıbrıs milliyetçiliği tüten bu çalışmada Tufan Erhürman’ın Cumhurbaşkanlığı’na mı yoksa Uluslararası Folklor Festivali Komitesi Başkanlığı’na mı aday olduğu anlaşılmamaktadır. Ancak bu noktada tüm ihaleyi Tufan Erhürman’a yıkmak haksızlık olacaktır. İlerleyen günlerde değerlendirmeyi hedeflediğim Serdar Denktaş propaganda filminde portakal sıkmış, UBP Cumhurbaşkanı adayı ne iyi aile babası olduğunu göstermek için çabalamış, “bağımsız” aday Özersay ise; yine bildiğimiz Özersay olarak şehit edebiyatı ve akademisyen kimliğini ön plana çıkarmayı hedeflemiştir.
1 aydan az bir süre kalan Cumhurbaşkanlığı seçiminde halen seçilmiş kişinin yapacağı icraatlara yönelik herhangi bir şey konuşmamamız, hepimizin kaybı…
Bir videonun anatomisi
Söz ve müziği Ahmet Okan’a ait olan, “Adalıyız Maviye” adlı parçanın yer aldığı Tufan Erhürman’ın propaganda filmi, Büyük Han’ın kuş bakışı çekimi ile başlıyor. Yukarıdan gösterilen Büyük Han’da, barışın sembolü olan güvercinler kameranın önünden geçerken, arka planda ise müzik enstrümanları ve alkış sesleri duyulmaktadır.
Biçok müzisyenin suratı (gitar, def ve keman hariç) çekim boyunca gösterilmezken, genellikle kullandıkları enstrümana yoğunlaşılmıştır. 7’inci saniyede, Yenidüzen Gazetesi’ni okuyan bir kişi gösterilmekte ve karşıya, Büyük Han’ın girişinin olduğu yere kafasını doğrulttuğu anda, maskeli birçok gencin Büyük Han’a alkışlar ve enstrümanlarla giriş yaptığı görülmektedir.
Bu sırada, yine Kıbrıs motif ve işlemeleri, hasır çalışmaları ile esnafın dükkanını açmaya çalıştığı izlenimi de yaratılmaya çalışılmıştır. Sahne boyunca, Kıbrıs temalı çalışmalar gösterilerek, Tufan Erhürman’ın da aynen Ersin Tatar’da olduğu gibi Kıbrıs’a yönelik sevgisinin gösterilmesi hedeflenmiştir.
Gençlerin farklı renklerde maske taktığı da gözlemlenirken, genellikle kırmızı renk maskenin seçildiği ve yüzün sol tarafında tik işareti olduğu da gözlemlenmektedir. Bu sırada Mehmet Çoban adlı esnafın Büyük Han’daki dükkanı dışarıdan gösterilerek, gençlerin ürettiği ve CTP’nin daha önceki sloganı olan “Üreten Yok Olmaz” konusuna atıfta bulunduğu da gözlemlenmektedir.
30’uncu saniyede dreamcatcher (Düş kapanı) olarak hazırlanan ve içinde barış sembolünün göründüğü bir kare bulunmaktadır.
İlgisi olmayan için kısa bir not; düş kapanı ya da rüya yakalayan, Kuzey Amerika Kızılderililerinde kâbuslardan korunma amacıyla kötülükleri yakalayıp yok eden ve söğüt dallarından yapılma bir kasnağın ip ya da babiş ile örümcek ağı ya da kar ayakkabısı gibi örülmesiyle oluşturulan el yapımı nesneye verilen addır.
İlerleyen sahnelerde, gençlerin müziğin melodisine eşlik ettiği ve alkış tuttuğu gözlemlenmektedir. Tabii ki Büyük Han içinde bulunan Kıbrıs’a özgü üretimlerin de izleyiciye gösterilmesi sürmektedir. Müzik yapısı itibariyle, Kıbrıs motiflerini yoğun bir biçimde içinde barındıran; Kıbrıs’taki birçok parçada kullanılan enstrümanı kullanmasıyla da, Erhürman’ın “Kıbrıs aşkı”nın gösterilmesine aracılık etmektedir.
1 dakika 40’ıncı saniyede kuşbakışı çekilen görüntüde, Büyük Han içinde duran gençlerin “kalp” şeklini aldığı gözlemlenmektedir. Bu sırada arka planda “Adalıyız Maviye” sözleri duyulmaktadır. Parça içinde “Adalıyız Maviye” sözünün ne anlam ifade etmesi gerektiğini ben bilemedim. İlgili sözle alakalı yorumu bu yazının okurlarına bırakıyorum.
Pek tabii, sıra geldi folklora… Videonun 2’inci dakikasına yaklaştığımız anlarda, gençlerin Büyük Han’ın ortasında dans etmeye başladıkları gözlemlenmektedir. Bu bir şekilde Tufan Erhürman’a da çağrıdır. Bilindiği üzere Tufan Erhürman, Başbakan olduğu 2019 yılında Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen bir etkinlikte sahneye çıkmış ve dans etmişti.
Zaten hemen bu sahnenin ardına, 2.10’uncu dakikada Tufan Erhürman’ın eşi Nilden Bektaş ile Büyükhan’ın üst kısmından yürüyerek gençlerin arasına doğru geldiği de görülmektedir. Özellikle Amerikan siyasetinde, evli bir siyasetçinin, eşiyle ve varsa çocuklarıyla fotoğraflar vermesi önemlidir. O’nun düzenli yaşamı ve iyi bir aile insanı olmasına verdiği değerin toplum tarafından anlaşılması; birçok kültürde oy getirebilecek bir kavramdır. Benzer yöntemin Ersin Tatar’ın seçim filminde kullanıldığını da söylemek faydalı olacaktır.
Öte yandan, Kıbrıs’ın kuzeyinde bu kavramın geçerli olup olmadığına yönelik herhangi bir bilimsel veri bulunmamaktadır. Dolayısıyla, bu konuyla alakalı herhangi bir yorumda bulunmak benim haddime değildir.
Devam edelim. İlerleyen sahnede, Erhürman’ın merdivenlere ulaştığı sırada, “Adalıyız” nakaratının yeniden başladığı ve eşiyle birlikte alkış tutarak aşağıya indiği, gençlerle “kucaklaştığı” görülmektedir. (Buradaki “kucaklaşma”, fiziki bir anlam içermemektedir)
Erhürman’ın aşağıya inmesinin ardından gençlerin arasına karıştığı ve eşiyle birlikte dans ettiklerinin de gösterildiği sahnenin ardından, sıra Tufan Erhürman’ın dans gösterisine gelir. Yazının üst kısmında da belirtildiği üzere, Erhürman’ın daha önce de bir etkinlikte dans ettiği ve bu durumun halk nezdinde ciddi prim yarattığı bilinmektedir.
Halk Dansları ile ilgili pek bilgim olmadığı için, Tufan Erhürman’ın burada kullandığı dans teknikleri hakkında yorum yapamayacağım. Okur affetsin.
Her iki dans ettiği videoda da benzer hareketlerin yapıldığını söyleyebilirim. Sağa adım atarken sağ elin kafanın arkasına gelmesi ve çömelme hareketleri gibi… Cahil kafamla anlayabildiğim kadarıyla, Tufan Erhürman halk danslarına ilgili ve dans etmeyi iyi bilen bir Cumhurbaşkanı adayı… Bu bilginin Cumhurbaşkanlığı sürecinde bize ne gibi bir katkı sağlayacağı ise tartışılması gereken esas konu sanırım… Video, Erhürman’ın Cumhurbaşkanlığı sloganı olan “Doğrusu” sloganıyla sona eriyor. Sonda görülen yazılarda “Doğrusu Gençlik” ve “Doğrusu Gelecek” yazdığı görülmektedir.
Cumhurbaşkanlığı seçimine 1 aydan kısa bir süre kaldı. Her ne kadar toplumun algısı seçim üstünde olmasa da, gerek partilerde gerekse parti sempatizanlarında bu yönde yoğun çalışmalar var. Üzülerek görmekteyim ki bu seçim, adayların siyasi argümanlarından çok hükümete yönelik Pandemi eleştirileri ve portakal sıkma ile folklor videolarından oluşuyor. Cumhurbaşkanlığı’nın ana misyonu olan Kıbrıs’taki sorunla ilgili olarak adaylardan henüz kayda değer hiçbir şey okumamamız hepimiz için çok ciddi bir eksikliktir.
Elimizde bulunan materyaller gereği, şu anda maalesef söylemler üzerine bir analiz gerçekleştiremiyoruz. Önümüzdeki günlerde çıkması muhtemel propaganda maksatlı videolarda umarım sahne analizi yapmaktan çok söylem analizi yapabilme imkanına da sahip olacağız.