Bir kitap
Modernliğin Sıkıntıları – Charles Taylor, Ayrıntı
Modernleşmeye düşünerek karar vermiş olmaktan ziyade maruz kaldığımız söylenebilir; toplumumuz, modernliği ciddi olarak daha yakın zamanda tartışmaya başladı. Ama bu tartışmalarda daha çok topyekûn ret (funda-mentalizm) ya da topyekûn kabullenme (liberalizm) tavırları hüküm sürüyor.
İşte “komüniteryanizm” adı verilen düşünce akımının en önde gelen temsilcisi Kanadalı filozof Charles Taylor, bu kitabında, hem ihtişamını hem de sefaletini gözler önüne serdiği modernliğin ahlâkının ve kültürünün temellerini tartışıyor. Önce modernliğin üç “sıkıntı”’sını teşhis ediyor: Bireycilik, araçsal aklın hâkimiyeti ve ortak bir siyasi proje yokluğu yüzünden siyasal katılımın ve dolayısıyla özgürlüğün azalması.
Taylor, kitabın büyük bölümünü, insanın anlam ufkunu daraltan bireyciliğin temelinde yattığını düşündüğü pozitif ideali tanımlamaya ayırıyor. Taylor’ın “sahicilik etiği” dediği bu ideal, kişinin kendine karşı dürüst olması, hayatını kendisine göre, başka kimseye öykünmeden yaşaması, yaşam modelini kendi içinde bulması gerektiği düşüncesine dayanır. Burada, doğruyu yanlışı bilme, yani âhlak, herkesin kendi iç sesine kulak vermesinin sonucudur. Sahicilik bir özgürlük idealidir, insanı kendine karşı sorumlu kılar.
Sahicilik “benmerkezcilik” değildir; çünkü insan kendi kimliğini ancak insan dillerinin zengin anlatım araçlarını edinerek, tüm hayatı boyunca “anlamlı ötekiler”le diyalog, hatta mücadele içinde biçimlendirir. Kendini tanımlamak, ötekilerle arandaki farkta neyin önemli olduğunu belirleyecek bir anlam ufkunu gerektirir. Bazı seçimlerin diğerlerinden daha değerli olmasını da yine bu anlam ufku mümkün kılar. Yani kişi ancak tarihin, doğanın taleplerinin, diğer insanların ihtiyaçlarının, yurttaşlık görevlerinin önemli olduğu bir ortamda anlamlı bir kimlik edinebilir.
Yani bireyi atomcu, araçsalcı bir dünyada tek başına koyan ve “iyi yaşam nedir” konusunda yansız kalmayı tercih eden ve seçimi tek tek bireylere bırakan liberalizm, yanlış yoldadır. Taylor’a göre, kolektif bir “iyi”yi hep birlikte tanımlamak (dayatmak değil) mümkün ve gereklidir. Modernlik, sahicilik, teknoloji, şiir ve akıl konusunda serinkanlı bir biçimde düşünmek için olağanüstü çıkış noktaları sunuyor Taylor. (Arka kapak yazısı)
Bir albüm
Sleeping Beauty – Sun Ra
Hiç bir sınır ile kapatılamayan, kalıbına sığmayan, sürekli taşan; taşdıkça da kendisini var eden bir jazz sanatçısı. Bir filozof, sair, müzisyen… Modern zamanın ötesinde ama bir o kadar da modern zamanı dağıtıp parçalayan, sanki de kendi zamanını kuran bir müzisyen. Esas ismi Herman Poole Blount, fakat o kendisini Saturn gezeninden dünyaya görevli olarak geldiğini ifade edip kendisinin Sun Ra olarak bilinmesini ister. Caz müziğinin köklerine dönemeyi ama bir o kadar da o köklerden başka bir yere, belki de başka bir zamana ve boyuta varmayı hedefleyen Sun Ra’nın müziği Afrofütüristik, avan-gart ve free jazz kategorilerinde nitelendirilebilir. Ama kesinlikle tüm bunların da dışında kendine has bir harmonisi ve bağlamı ile aynı zamanda bambaşka bir yere, kökleri uzayda bir zamanın sesi olarak da nitelendirilebilir. Müziklerinin yaratımında, sıklıkla numeroloji, Kabala, dini mitler, masonluk, mistisizm, Antik Mısır uygarlığı, siyahi milliyetçilik, nükleer savaş, bilimkurgu gibi temaları kullanır.
Kozmik Gezgin Sun Ra ve Afrofütürizm yazısında şu ifadelere yer veriliyor: “Sun Ra müzik, yazı ve diğer eserleri nedeniyle Afrofütürist hareketin öncüsü olarak görüldü. Uzun yıllar Afroamerikalıların hakları için mücadele etti ve müziğini insanları eğitmek için kullandı. 60’lardaki siyahi radikalizm döneminin kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söyledi ve bu yarışdan uzak durdu. İlk zamanlar her şeyden beyazların sorumlu olduğunu düşünüyordum ama sonra aslında onların da birer kukla olduğunu anladım, dedi. Hareketini sadece müziğine değil günlük yaşamına da yansıtıyordu ve Afrofütürizmi bir yaşam biçimi haline getirmişti. Kendisi sıkı ve disiplinli biriydi ancak bağlı olduğu gelenek konusunda grup üyelerini kısıtlamıyordu. Samimi ve sıcakkanlı kişiliği, felsefesine inanmayanlar tarafından da saygı görmesini sağlıyordu.”
Sleeping Beauty, Sun Ra’nın orkestrasıyla birlikte yaptığı 1979 tarihli bir albüm. Sun Ra’nın dünyasına giriş için en temel albümlerden biri Sleeping Beauty, aynı zamanda ap ayrı bir evren tasviri de sunuyor. Tabiiki sesin görselliği ve büyüsüyle.