Amerika Birleşik Devletleri’nin Kıbrıs’taki Büyükelçiliği tarafından Kıbrıs’ın kuzeyi için hazırladığı İnsan Ticareti Raporu yayımlandı. Raporda, gece kulüplerinde insan ticareti yapıldığı ifade edilirken, İnsan tacirlerinin aktif bir şekilde soruşturulması, kovuşturulması ve mahkum edilmesinin önemine değinildi.
Raporun tamamına erişmek için tıklayınız >>>
Çeviri: Meril Taşeli – Çiğse Dedeoğlu
İşte o rapor:
“Kıbrıs’ın kuzeyi Kıbrıslıtürkler tarafından yönetilmektedir. Kıbrıslıtürkler ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (kktc) bağımsız bölge olarak 1983’te ilan etmişlerdir. Sadece Türkiye’nin tanıdığı kktc, Amerika da hiçbir ülke tarafından tanınmamaktadır.
İnsan ticaretini önlemek için gereken minimum standart yerine getirilmedi
Eğer kktc resmi olarak bu raporda değerlendirilebilseydi, sıralamanın 3. kısmında yer alırdı. Kıbrıslıtürk yetkililer insan ticaretini önlemek için gereken minimum standartları yerine getirmediği gibi, bu yönde herhangi bir gözle görülür çaba da sarf etmemişlerdir.
Yine de, mart ayında ‘Parlamento’ ‘KKTC Ceza yasası’nda yaptığı değişiklikle insan ticaretinin ilk kez yasada yer almasını sağlamış ve 2000 BM TIP protokolünü Nisan 2018’de yürürlüğe koymuştur. Kıbrıslıtürk yetkililer polis tarafından insan ticaretinin mücadele kapsamında yapılan çalışmaların istatistiklerini tutmamışlardır.
“2000 sayılı Gece Kulüpleri Ve Benzeri Eğlence Yerleri Yasası”’na göre gece kulüpleri sadece dans performansı ve benzeri eğlence hizmeti sağlayabilmektedir; fakat yetkililer bu ‘yasayı’ nadiren uyguladılar.
Gözlemciler ticari seks ve rıza dışı fuhuş olaylarının yaygın bir şekilde söz konusu gece kulüplerinde gerçekleştiğini bildirdi.Yerel basın haberlerine göre yıl içinde zaman zaman meydana gelen fuhuşla ilgili suçlarda, zorunlu fuhuş da dahil olmak üzere, polisin yasayı uyguladığını bildirdi ki bunlar yıl içinde gece kulüpleri dışında yer aldı.
Kıbrıslıtürk yetkililer bir şüpheliyi iki kadını fuhuşa zorlamaktan dava etmiş ve iki sanık ‘bir kadını fuhuşa cesaretlendirmek ve zorlamaktan’ suçlu bulunmuştur. Gözlemcilere göre iş ‘yasası’ uygulamaları hala yetersiz; yüksek işe alım ücretleri, pasaporta el koyma ve maaş kesintileri yaygın olarak uygulanmaktadır.
Kıbrıslıtürk yetkililer, kasti şekilde yapılan hileli istihdam teklifleri, göç için aşırı ücret talepleri veya işe yerleştirme yoluyla işçi alımı yapanları veya komisyoncuları cezalandırma adına ciddi bir çaba harcamadı.
Mağdurlar için barınak, sosyal, ekonomik ve psikolojik hizmetler sağlamaktan yoksun
Kıbrıslıtürkler tarafından yönetilen bölge mağdurlar için barınak, sosyal, ekonomik ve psikolojik hizmetler sağlanmaktan yoksundur Kıbrıslıtürk yetkililer insan ticaretiyle mücadele için herhangi bir kaynak ayırmamış, polislere mağdurları tanıyabilmek için gerekli eğitim verilmemiş ve yetkililer mağdurlara koruma sağlamamıştır.
Polis, gece kulübünde çalışan yabancı uyruklu kadınların pasaportlarına el koyarak onlara kimlik kartı çıkardı; bu işlemin amacının kendilerini pasaportlarına el koyan gece kulübü sahiplerinin istismarından korumak olduğu söylendi. Kadınlar pasaportlarını tutmayı tercih etseler de polisin, sınır dışı edilmemeleri için, kadınları pasaportlarını vermeye ikna ettiği gözlemlendi.
Gördükleri muameleden memnuniyetsizliklerini dile getiren yabancı mağdurlar ise düzenli olarak sınır dışı edildiler. Söylenilenlere göre ‘hükümet’, eski bir işverene karşı maddi tanıklık eden insan ticareti mağdurlarının yeni iş bulmalarına ve polis tarafından geçici olarak kalacak yer tahsis edilmesine izin verilmiştir;ancak uzman raporuna göre bu kadınlar yine gece kulüplerinde ikamet etmeye devam etmişlerdir.
Kıbrıslıtürk yetkililer, mağdurları insan ticareti yapanlara karşı açılan davalarda yardım etmeleri için cesaretlendirmek yerine, bütün yabancı uyruklu mağdurları sınır dışı etmiştir.
Gece kulüplerinde cinsel kölelik potansiyeli bulunuyor
Nisan 2019 ve Ocak 2020 tarihleri arasında kktc yetkililerince, kuzeyde faaliyet gösteren (2018’de 1605 adet) ticari seksin mevcut olduğu ve cinsel kölelik potensiyeli bulunan gece kulüpleri ve barlarda çalışmak üzere toplamda 942 kişiye “garson”, “barmen” ve “çalışma izninin” 6 aylık süre için verildiği bildirilmiştir. Ocak 2020’ye gelindiğinde bu izin altında çalışan kadın sayısı 310 idi (2019 Mart’ta bu sayı 319du). Gece kulübü sahipleri ise üniversite öğrencisi kadınları işe alarak, hem her gece kulübü için yasal olarak belirlenen çalışan sayısı limitini baypas etti hem de vergi ve denetimin önüne geçti .
Bazı millletvekilleri gece kulüplerinin müdavimleri arasında
Çalışma izni verilen kadınların çoğu Belarus, Moldova, Fas, Rusya ve Ukrayna’dan, bazıları ise Ermenistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kenya, Kırgızistan, Paraguay, Tacikistan, Tanzanya, Türkmenistan ve Özbekistan’dan gelmektedir. Gözlemciler, bazı “milletvekili” üyeleri gece kulüplerinin müdavimleri arasında olduklarını ileri sürdü.
Gece kulübüyle anlaşma yapan kadınların yer değiştirmesine izin verilmedi ve Kıbrıslıtürk yetkililer, sözleşmesini vaktinden önce sonlandırmak isteyen 581 kadını insan ticareti soruşturması yapılmadan sınır dışı etti.
“Yetkililer” gece kulüplerinde çalışan kadınların çalışma koşullarına ilişkin şikayetlerine yardım aramaları üzerine (2018’de 40 kişi) herhangi bir insan ticareti soruşturması yapmadan sınır dışı etti.
kktc ev hizmetlisi olarak çalışma izni verilen işçilerin sayısını belirtmedi (2018’de 3,143tü). “Yasa” fuhuştan kazanılan parayla geçinmeyi ve fuhuşun teşvik edilmesini yasaklasa da, gece kulübünde çalışan güvenlik görevlileri, kadın çalışanlara cinsel yolla bulaşan hastalık kontrolü için haftalık hastane ziyaretleri sırasında eşlik ederek, var olan bu yasadışı etkinliğin devamlılığına olanak sağlamak için kadınların polis veya doktorlarla olası ticari cinsel sömürüye ilişkin detay paylaşmadıklarından emin olur.
Gece kulüpleri ile ilgili “yasa”, yabancı kadınların iş yerlerinde yaşamasını yasaklar; fakat, çoğu kadın gece kulüplerine bitişik yurtlarda veya yine gece kulübü tarafından ayarlanan konaklama yerlerinde ikamet eder ki bu da insan ticaretinin genel geçer bir göstergesidir.
Denetimler mutfak hijyenine odaklandı
Polis ve gece kulüplerinin işleyişinden sorumlu “hükümet yetkililerinden” oluşan “Gece Kulüpleri Komisyonu”, çalışan haklarını içeren broşürler hazırlayıp ülkeye girişte yabancı kadınlara dağıttı. “Gece Kulüpleri Komisyonu”, her ay toplandı ve “İçişleri Bakanlığı”’na işletme ruhsatları, çalışan kotalarındaki değişiklikler ve belirli bir kuruluşta müdahale ihtiyacı konularında önerilerde bulundu. “Gece Kulüpleri Komisyonu”’nun iki haftada bir yaklaşık beş gece kulübünü incelediği ve şikayetleri araştırdığı bildirildi; fakat pratikte, denetimler mutfakların hijyenine odaklandı ve gece kulüplerinde çalışan kadınlarla yapılan görüşmeler, her zaman gece kulübü korumalarının veya personelinin önünde gerçekleşerek olası insan ticareti mağdurlarının özgürce konuşmaları engellendi.
Ticari seks eylemine olan talebi azaltmak için çaba yok
Kıbrıslıtürkler ticari seks eylemlerine olan talebi azaltmak için hiçbir çaba göstermediler. “Çalışma Bakanlığı”’ndaki “Sosyal Hizmetler Dairesi”, insan ticareti mağdurları için bir yardım hattı işletmeye devam etmiştir; ancak, personel sayısı yetersizdi ve bu hat her zaman işlevsel değildi. Bir uzman, insan ticareti kurbanlarının, yetkililere bağlı olduğuna inandıkları için yardım hattını aramaktan korktuklarını bildirdi.
Son beş yıldır bildirildiği gibi, insan ticareti kktc’deki yerli ve yabancı mağdurları istismar etmektedir. İnsan ticaretçileri, Kıbrıslıtürk yetkilileri tarafından ruhsatlandırılan ve yürütülen gece kulüplerinde seks ticareti sömürüsü Orta Asya, Doğu Avrupa ve Afrika’dan kadınlara yapılmaktadır.
Gece kulüpleri Kıbrıstürk yönetimi için bir vergi gelir kaynağı sağlar; 2015 yılındaki medya raporları, gece kulübü sahiplerinin yıllık 20 milyonla 30 milyon TL arasında vergi ödediğini tahmin etmişti. Bu, bir çıkar çatışması oluşturup insan ticaretiyle mücadele konusundaki siyasi iradenin artırılmasında engelleyici bir faktör olur.
Sanayi, inşaat, tarım, ev işleri, restoran ve perakende sektörlerinde erkekler ve kadınlar zorla çalıştırılarak sömürülür. İnsan ticaretçileri zorla çalıştırılan mağdurları borç temelli baskı, sınır dışı edilme tehditleri, hareket kısıtlanması ve insanlık dışı yaşam ve çalışma koşullarıyla kontrol altına alır. İşgücü kaçakçılığı mağdurları Doğu Avrupa, Sahra altı Afrika, Orta Asya ve Güney ve Güneydoğu Asya’dan gelmektedir; Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki çalışma izinlerinin süresi dolduktan sonra Kıbrıs’ın kuzeyine geçen göçmenler, işçi kaçakçılığına karşı özellikle savunmasızdırlar.
Roman çocuklar ve mevsimlik Türk işçileri ve aileleri de emek sömürüsü ve insan ticaretine karşı savunmasızdırlar. Birçoğu sahte burs, ücretsiz barınma ve istihdam vaatleriyle işe alınan yabancı üniversite öğrencileri hem seks hem de işçi kaçakçılığına karşı savunmasızdır; çoğu Sahra altı Afrika ülkelerinden olan, okulu bırakan veya düzensiz işlere başlayan öğrenciler özellikle savunmasızdırlar.
Önceki yıllarda da olduğu gibi gözlemciler, aralarında bazılarının insan ticareti mağduru olabileceği bir kısım kadının üç aylık turist veya öğrenci vizesiyle kktc’ye girerek Kuzey Lefkoşa, Girne ve Mağusa’da bulunan apartman dairelerinde ticari seks yaptığını bildirdi. Göçmenler, sığınmacılar, LGBTİ+ kişiler, mülteciler ve çocukları da cinsel sömürü riski altındadır.
Kıbrıslıtürk yetkilileri için tavsiyeler
• İnsan tacirlerini aktif bir şekilde soruşturun, kovuşturun ve mahkûm edin ve hükümlü kaçakçıları önemli hapis cezalarına çarptırın.
• Gece kulüpleri ve barlarda da dahil insan ticareti mağdurlarını arayın.
• Gece kulüplerinin yürütülmesindeki şeffaflığı ve ticari seksi zorlamak için kullanılan güç, sahtekarlık ve baskı konusunda müşteriler ve halk arasındaki farkındalığı artırın.
• Bir sığınak açın ve mağdurların korunması için sivil toplum örgütü bakım hizmetlerine fon sağlayın.
• İnsan ticaretine suç ortağı olan yetkilileri araştırın, kovuşturun ve mahkûm edin.
• İnsan ticareti mağdurlarına sınır dışı edilme dışında alternatifler sunun.
• Ev işçilerinde de dahil olmak üzere zorla çalıştırma koşullarını kabul edin ve bunlara yönelik adımlar atın.