Gazeddakıbrıs Editoryal Kolektifi olarak son yıllarda sürekli tartışma konusu olan ve yapısının bozulmaya başladığına dair çeşitli kesimlerden kaygıların yükseldiği Anıtlar Yüksek Kurulu ile ilgili küçük bir araştırma yaparak bazı kaynaklarla temaslarda bulunduk.
Gazeddakıbrıs
Anıtlar Yüksek Kurulu genel anlamada tarihi eserleri, tarihi dokuları koruyan, bu alanlarda yapılacak işlemleri inceleyen ve izin veren, çeşitli kurumlardan gelen uzmanlardan oluşan bir yapıdır. Bu anlamda AYK’nın teknik yönü ağır basan, nitelik ve tarihi dokuya yönelik hassasiyet yüklü bir yapı olması gerekmektedir.
Fakat ne yazık ki son dönemlerde AYK’nın yapısnın bozulmaya başladığı, git gide niteliğini kaybettiğini ve siyasilerin çıkar ilişkilerinin belirleyici olmaya başladığı bir yapı haline geldiğine şahit olmaktayız.
Eski eserler yasasının 44. maddesinde“Anıtlar Yüksek Kuruluna üye olarak gönderilecek temsilcilerin arkeoloji, sanat tarihi, mimarlık tarihi, mimarlık, şehircilik veya restorasyon alanında yüksek öğrenim görmüş olmaları ve/veya bu alanların birinde veya bir kaçında tanınmış, çalışmış ve kendini kanıtlamış olması koşulu aranır.” denmesine rağmen üyelerin çoğunda bu özelliklerin tartışılır olduğu konululmakta.
Gazeddakıbrıs’ın ulaştığu kaynaklar ayrıca AYK’nın bağımsız bir kurulken içerisine siyasetin son noktasına kadar girmiş olduğu yönünde kaygılarını dile getirmekte. Gazeddakıbrıs’a konuşan ve gidişattan ciddi şekilde huzursuz olan kaynaklar, siyasilerin düşüncesine ters giden bir durumda kurul üyelerinden bazılarının görevden alınıp onun yerine vasıfsız insanların konulduğunu ve bunun da sırf bir oy uğruna gerçekleştirildiğini ifade etmekteler.
Açıkcası bu durum klasik bir kktc örneği olup şarşırtıcı gelmemektedir. Fakat AYK gibi Kıbrıs’ın kuzeyindeki tarihi dokudan doğrudan sorumlu bir yapıda böyle gelişmelerin olması açıckası korkutucudurç.
Şüpheler siyasilerin ya da çıkar çevrelerinin işlerini yapmak için kurulun bilinçli olarak işlevsizleştirilmeye çalışılmakta olduğu yönündedir. Bu durum tarihi binalarımız, tairhi alanlarımız ve sit alanlarımız için büyük tehlikedir. Ayrıca ülkedeki talan düzeninin artık gittikçe tarihi dokulara doğru kaydığını da göstermektedir.
Siyasilerin arka bahçesi olma yolunda AYK
Gazeddakıbrıs’a konuşan kaynaklar Anıtlar Yüksek Kurulu’nda siyasi baskının çok falza olduğunu ve hükümet yetkililerinin kurumu rant kapısı olarak gördüklerinden şikayet ettiler.
Sit alanları veya tarihi bölgelerde yapılacak müdahalelerde AYK onayını alma zorunluluğu olması gerek sermaye gerekse de iktidar odaklarının ellerini zayıflattığını biliyoruz. O nedenle zaman zaman bu kurul içerisindeki amacı sadece kamu yararı olan bazı üyelerin görevlerine son verilmesi için tüm çalışmalar yapılmaktadır. Gazeddakıbrıs editöryal kolektifi olarak geçtiğimiz dönem meclise, bu dönemde de bakanlar kuruluna Serdar Denktaş tarafından bu kurulun değiştirilmesi yönünde öneriler yapıldığı ancak bu önerilerin şu ana kadar hayata geçmediği bilgisine ulaştık.
AYK bağımsız olmalı, siyasi müdahaleye açık olmamalı
AYK gibi kurumlar hem tarihsel değerlerin korunması hem de geleceğe en az zarar ile ulaştırılması anlamında önemli ve bir o kadar da hassas yapılardır. Kendi yapısını ve niteliğini koruyamayan bir kurum, tarihi yapıları ve değerleri hiç koruyamaz. Dolayısıyla zaman zaman sermaye ve iktidar mekanizmlarının baskı ve pis oyunlarının hedefi olacaktır. Burada gerek sivil toplum, gerekse de kurumdaki nitelikli ve teknik insanlara düşen görev AYK’nın yapısını korumaki geliştirmek ve sermaye-iktidar saldırılarına karşı tarihi değerlerin önünde bir savunma iradesi ortaya sermektir.
AYK’nın sürekli olarak kamuoyunda tartışma konusu olması başlı başına bir huzursuzluk nedenidir. AYK bağımsız ve siyasi müdahalelere kapalı olarak çalışmalarını sürdürmeli, tarihi mirası ve değerleri koruyarak geleceğe taşımaladır.