Kıbrıslırum Lider Nikos Anastasiadis Kıbrıs sorununda devam eden ve 7 Kasım’da İsviçre’nin Mont Pelerin bölgesine taşınacak müzakerelerle ilgili bilgi verdi.
Nikos Anastasiades topluma seslenerek, Kıbrıs sorununa çözüm bulunması amacıyla yapılan müzakerelerde sağlanan ilerleme hakkında bilgi verdi.
“Bugünkü basın toplantısı, 11 Şubat tarihinde Temsilciler Meclisi`ne yaptığım detaylı bilgilendirmenin devamıdır” diye belirten Anastasiades, dört başlığa değinmek istediğini ve vatandaşları endişelendiren konular üzerinde bilgi vermek istediğini belirtti.
1977 yılında çerçevenin belirlendiğini ve kendisinden önceki cumhurbaşkalarının bu çerçevede müzakere yaptığını, Kıbrıs Cumhuriyeti`nin iç yönetiminin iki toplumlu, iki bölgeli, federal bir temelde, federal bir yönetim sistemine dönüştürülmesini öngördüğünü ifade eden Nikos Anastasiades, müzakere masasındaki çözümün konfederasyona yol açacağı iddialarını reddetti.
11 Şubat ortak açıklamasına değinen Anastasiades, federal anayasanın Kıbrıs`ın eşitlik statüsü olan iki oluşturucu devletten (constituent states) oluşacağını belirtti.
“Bunun için Kıbrıs Cumhuriyeti`nin temeli, 1960 Kuruluş Anlaşması geçerli olacak ve Kıbrıs`ın Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletlere üyeliği devam edecek” diyen Anastasiades, bu çerçevede Kıbrıs Cumhuriyeti`nin kuruluşundan beri imzaladığı tüm uluslar arası anlaşmaların geçerli olmaya devam edeceğini söyledi.
Yapılan müzakerelerden uluslar arası hukuk çerçevesinden kaynaklanan: bir ve tek uluslararası kimlik, tek egemenlik ve tek vatandaşlık ilkelerinin korunduğunun açık ve net bir şekilde ifade edildiğini belirten Nikos Anastasiades, bugüne kadar yapılan müzakerelerde yönetim ve güç paylaşımı; Avrupa Birliği; ekonomi başlıklarında önemli ilerlemeler kaydedildiğini, mülkiyet başlığında daha az ilerleme sağlandığını açıkladı.
Anastasiades, “sağlanan ilerlemeler Kıbrıs halkının yararı için 1960 Anlaşmasındaki bazı hükümleri veya Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması için yapılan girişimleri ve müzakereleri iyileştiriyor” dedi.
Müzakereler çerçevesinin amacı güçlü, etkili ve çalışabilir bir sistemin uygulanmasını öngördüğünü ifade eden Anastasiades, merkezi devletin dış ilişkiler, Avrupa Birliği ile ilişkiler, savunma politikası, doğal kaynakların yönetimi, hava, toprak ve deniz sınırlarının kontrolü ve güvenliği ve göç politikası dâhil yetkileri hakkında bir liste üzerinde mutabık kaldıklarını söyledi.
Anastasiades, bu çerçevede her federal devletin kendi sosyal güvenlik sistemine, sağlık sistemine, eğitim sistemine ve yerel yönetime sahip olacağını ve her toplumun etnik, kültür ve dini niteliklerini koruyacağını belirtti.
Federal hükümetin yönetimi altında olacak olan mali istikrar anlaşmasına değinen Nikos Anastasiades, söz konusu anlaşmanın federal devletin ekonomik sürdürülebilirliğini koruyacağını ve her bir devletin kendi ekonomik sürdürülebilirliğini sağlaması gerektiğini ve bir devletin diğer devletinin ekonomik yükümlülüklerini ödemeyeceğini söyledi.
Anastasiades, her iki devletin vatandaşlarının ekonomik ve iş faaliyetlerinin korunacağını; adil rekabet sağlamak için kurallar, sıkı kanunlar uygulanacağını ve Avrupa ürün belgelendirme kuralları ve hizmetlerinin korunacağını söyledi.
Kıbrıs`ın Avrupa Birliği üyesi ülke olması niteliğinin önemli uzlaşmalar sağlanması için önemli olduğuna işaret eden Nikos Anastasiades, Avrupa Topluluk müktesebatının çözümde içerilmesinin önemli olduğunu da söyledi.
“Bunu, müzakere masasına aktif katılımıyla başardık” diye ifade eden Anastasiadis, insan haklarının uygulanması ve temel özgürlüklerin uygulanmasının tam korunma altına alındığını ifade etti.
Anastasiades, çözüm çerçevesine göre: her vatandaş herhangi bir sınırlama olmaksızın Kıbrıs topraklarında serbestçe dolaşabilir, her vatandaş ikamet edeceği yeri seçebilir ve aynı zamanda, mülk edinme, iş yapma ve iş faaliyetleri uygulama yeri seçme hakkını güvence altına alır dedi.
“İki toplumluluğun ve yukarıda ifade edilenlerin güvence altına alınması için diğer oluşturucu devletten gelenlerin yukarıdaki haklara sahip olması için seçim haklarının düzenleneceği kabul edildi” diyen Nikos Anastasiades, sağlanan siyasi uzlaşmalardan birinin Kıbrıs Helenizminin en büyük endişesi olan Kıbrıs nüfusunun demografik kompozisyonunun değiştirilmesi olduğunu söyledi.
Anastasiades, Kıbrıs sorununa bulunacak olan çözümün ilk gününden 1960 yılındaki Kıbrıs Cumhuriyeti`nin demografik karakterinden çok farklı olmayacağının güvence altına alındığını söyledi.
Anastasiades, bu düzenleme çerçevesinde, bir Türk vatandaşının Kıbrıs vatandaşlığına sahip olması için dört Yunan vatandaşına vatandaşlık verilmesinin şart olacağını açıkladı.
“Mülkiyet konusundaki önemli anlaşmazlıkları gizlemek istemiyorum ancak mülke sahip olma hakkını tanıma konusunda belli prosedürler ve tedaviler yoluyla sağlanan ilerlemeyi de azımsamamak gerekir” diyen Anastasiades söz konusu prosedürler ve tedavilerin yeniden yerleştirme, kısmi iade, alternatif iade, mülk takası, tazminat olduğunu söyledi.
Yukarıdaki hakkın güvence altına alınması için yasal mülk sahibinin özgürce seçme hakkına sahip olduğunu ifade eden Anastasiades, yasal sahibin iç kurumların kararlarından tatmin olmaması durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurabileceği söyledi.
“İlk kez olarak, Kıbrıs sorununun çözümlenmesinin ilk gününden itibaren, hem Kıbrıslı Rumlar hem de Kıbrıslı Türkler için yararlar sağlayacağıyla ilgili diyalog ileri aşamada bulunuyor” diyen Anastasiades, bu çerçevede anlayış ortamında tartışma olduğunu ve bu çerçevede Kapalı Mağusa`nın yasal sakinlerine iade edilmesi, ikamet edilmeyen ve iade edilecek olan bölgelerin ve tampon bölgenin yasal sakinlerine iade edilmesi, ilk günden Türk işgal ordusunun önemli bir sayısının adadan ayrılması gibi konuların ele alındığını belirtti.
Anastasiades, garantiler, güvenlik ve toprak başlıkları üzerindeki esas tartışmaların yapılmadığını ve söz konusu konuların belirleyici olacağını belirtti.
“Umarım ki, pazartesi günü İsviçre`de başlayacak müzakerelerde önemli ilerleme sağlanacak, güvenlik ve garantiler konularındaki tartışmaların başlaması için perspektif yaratılacak” diye belirten Anastasiades, olumlu bir sonuç sağlanması için sadece retoriğin yeterli olmadığını belirtti.
Kıbrıs sorununa herkes tarafından kabul edilen bir çözüm bulunmasının hem Kıbrıslı Rumlar, hem de Kıbrıslı Türklerin yararına olacağını ifade eden Anastasiadis, “kazananlar ve kaybedenlerin olmayacağı bir çözüm” olması gerektiğine işaret etti.
Anastasiades, böylesi bir çözümün Türkiye ve Türk halkının da yararına olacağını belirtti ve Kıbrıs Türk liderliği ve Türkiye`nin müzakerelerde katkı koymasının önemine işaret etti.
Anastasiadis, son olarak, “İsviçre`ye kararlı, iyi niyet ve gerekli irade ile gidiyorum. Bulunacak olan çözümün Kıbrıs halkının endişelerini karşılamasının önemi aklımda olacak” dedi.
Nikos Anastasiades, Kıbrıs sorunuyla ilgili gelecek adımın atılması yani çok taraflı konferansın yapılması için ilerleme kaydedilmesi gerektiğini belirtti ve “yalnız kriterler değil, anlaşılan kriterleri içeren haritalar” olması gerektiğini söyledi.
Anastasiades gazetecilerin sorunlarını yanıtladı.
Anastasiades bir soruya karşılık, “daha önce de söylediğim gibi, açık ve net bir şekilde tekrarlamak istiyorum: İlerleme sadece kriterler değil, harita da ve haritanın kriterleri de içermesi gerekir” dedi.
Anastasiades, «gelecek adımın atılması için, buna çok taraflı konferans veya başka bir şey denebilir, ilerleme olması gerekir” dedi.
“Çok taraflı (konferansa) atıfta bulunduğum için ilerleme sağlanmaması veya anlaşılan şeyler üzerinde yeknesaklık olmaması durumunda çok taraflı bir konferansın yapılması için tarih belirlenmesini kabul etmeyeceğim” diye vurgulayan Anastasiades, “toprak konusunda ilerleme, toprak düzenlemeleri üzerinde önemli uzlaşmalar ve anlaşılan kriterleri içeren haritaların sunulması” gerektiğini söyledi.