Kıbrıs’ın güneyinde hükümetteki DİSİ’nin Genel Başkanı Averof Neofitu’nun bir gazeteyle yaptığı söyleşide “Moskova, Suriye konusunda Türkiye ile işbirliği yüzünden Kıbrıs sorunundaki tezlerinden uzaklaşıyor” demesi tartışmalara neden oldu.
RUSYA ELÇİLİĞİ’NDEN AÇIKLAMA
Rusya’nın Kıbrıs Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada Neofitu’ya cevaben “Ankara ile temaslarımız Kıbrıslıların çıkarınadır ve bu tavrın doğrudan Türk liderliğine iletilmesine olanak tanıyor. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bazı ortakları, Rusya’nın Doğu Akdeniz’e müdahil olmasını önlemek için Rusya ile Kıbrıs arasındaki ilişkileri bozmak istiyor” denildi.
AKEL, DİSİ’YE CEVAP VERDİ
DİSİ Başkanı’nın yayınlanan bir söyleşisinde Rusya’nın ulusal, jeopolitik ve enerji alanındaki çıkarlarının artık Kıbrıs’ın çıkarlarına denk düşmediği yönündeki sözlerinin Rusya Federasyonu’nun tepkisine yol açtığına işaret eden AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, DİSİ Başkanı’nın hükümetteki partinin lideri olduğunu ve yabancı devletler hakkında, hele hele BM Güvenlik Konseyi üyesi olan ve yurdumuzun mükemmel ilişkiler içerisinde olduğu bir ülke hakkında konuşurken iki misli dikkatli olması gerektiğini söyledi.
Kıbrıs ve Rusya’nın gerek halklar, gerekse hükümetler düzeyinde geçmişten gelen dostluk ve işbirliği bağlarına işaret eden Kiprianu, geçmişte Sovyetler Birliği’nin, bugün de Rusya’nın Kıbrıs sorununda ilkeli bir duruş ortaya koyduğunu, Kıbrıs’ın ihtiyacı olduğunda Güvenlik Konseyi’nde desteğini sunduğunu ve Rusya’nın Lefkoşa Büyükelçiliği’nin dünkü açıklamasında da bunun tekrarlandığını söyledi. Açıklamada iki bölgeli, iki toplumlu federasyon ve BM’nin ilgili kararları temelinde Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulmasına desteğin bir kez daha ifade edildiğini belirten Kiprianu, Rusya’nın bu net tezlerinin DİSİ tarafından kuşkuyla karşılanmasının tam olarak neyi amaçladığının soru işaretleri yarattığını kaydetti.
Andros Kiprianu Avro Atlantik işbirliğine ve “Kıbrıs Batı’ya aittir” doktrinine bağlılığını giderek daha sıkça dillendiren DİSİ’ye, ABD’nin ya da bir başkasının kuyrukçusu olmanın Kıbrıs sorununun çözümü için uygun koşullar mı yaratacağı, Batı’nın ve Trump yönetiminin bölgeye yönelik planlarının yanında yer almanın Kıbrıs’ın güvenliğini ve Doğu Akdeniz’de barışı mı güçlendireceği sorularını yöneltti. Tarihi tecrübelerin ve günümüzde yaşanan gelişmelerin böyle bir şeyi göstermediğini söyleyen AKEL Genel Sekreteri, Kıbrıs Cumhuriyeti gibi küçük, ama bağımsız ve egemen bir ülkenin çıkarının bu kamplardan birinde yer alma yönünde değil, dünyanın bütün ülkeleriyle ilişkilerini geliştirme ve uluslararası meselelerde ilkeli tutumlar ortaya koyma yönünde olduğunu söyledi. Kiprianu çıkarımızın ve görevimizin AB içinde dahi kimilerinin öne sürdüklerini sorgusuz sualsiz kabul etmek değil; Kıbrıs’ta, bölgemizde ve dünyada barışa ve güvenliğe, yurdumuzun ve halkımızın çıkarlarına hizmet eden ilkeli tezleri öne çıkarmak olduğunu ifade etti.
NEOFİTU NE DEMİŞTİ?
Önceki gün verdiği bir söyleşide Rusya’nın tutumundan söz eden DİSİ Genel Başkanı Averof Neofitu, Rusya’nın bugüne kadar Kıbrıs’ın destekçisi olduğunu, bununla birlikte gerek siyasi gerekse enerji nedenlerinden dolayı Türkiye’ye iyi gözle baktığını ifade etmişti.
Ulusal çıkarlara bakılmasının doğal olduğunu söyleyen Neofitu, her ülkenin ulusal çıkarlarına baktığını, dünyadaki hiçbir ülkenin, kendi aleyhine olan başka bir ülkenin çıkarlarını desteklemediğine de dikkati çekerken bunun anlaşıldığı zaman daha iyi analizlerin yapılmasının ve durumlara daha iyi bakılmasının mümkün olacağını belirtmişti.
Neofitu, ABD’nin, Rusya’nın bölgedeki etkisinin artmasını istemediğini, diğer yandan ise Doğu Akdeniz havzasındaki enerji rezervlerinin kalkınmasını istediğini de söylemişti.
Neofitu, kendisinin nankör olmadığını, Rusya’nın yıllara dayalı desteğini kabul ettiğini, Kıbrıs’ın en büyük partisinin başkanı olarak Rusya ve diğer Güvenlik Konseyi daimi üyeleriyle olan dostane ilişkilerin devam etmesini istediğini ifade etmişti.