Dikmen (Dikomo)-Ağırdağ (Agirda)/Boğaz arasında bulunan ve Arpalıklı İnşaat’a ait taşocağı her geçen gün ekolojiyi ve etrafındaki sosyal yaşamı tahrip etmeye devam ediyor.
İçin için oyulan dağın yanı sıra, faaliyetler sırasında patlatılan dinamitlerden dolayı da yakın çevredeki evler sallanmakta. Bölge halkı ise taşocağının varlığından huzursuz.
Fotoğraf ve görüntüler bölgede aktif olarak işleyen taşocağından.
Kıbrıs’ın kuzeyinde 56 aktif taş ocağı var. Bunlardan 21’i mozaik taşı, 19’u kırma kum ve çakıl, 12’si ise yapı taşı, üçü alçı taşı ve biri de kum ve çakıl çıkartıyor.
Önceki yıllarda yapılan çalışmarda ve uzman görüşlerinde 10 taşocağının ülkenin ihtiyacı için yeterli olacağı tespiti yapıldı.
Taşocakları sürekli olarak gündeme gelse de şu ana kadar herhangi bir siyasi irade bu konuda olumlu adım atabilmiş değil. Tam tersi alınan imar ve inşaat kararlarıyla, emlak sektörüne aşırı ilgi göstererek taşocaklarının yarattığı yıkımın artmasına da neden olunmakta.
Kıbrıs’ın kuzeyinden, güneye yeşil hat tüzüğü zemininde tuğla ihracatı da yapılmaktadır. Bu durum bir ada ülkesi olan ve doğal zenginlikleri-potansiyeli az olan ülkemizin dağlarının daha da yok edilmesini hızlandırmaktadır.
1990 yılının sonuna kadar Gaziveren (Kazivera)-Kumköy (Srianohori) kıyı şeridinde çalıştırılan taş ocakları, yeraltı sularında aşırı tuzlanmaya neden olduklarından dolayı, yıkımın Beşparmak dağlarına taşınmıştı.
1990’dan günümüze Beşparmak dağlarındaki ekolojik yıkım ve tükeniş gözle görülür boyutlarda.
Nisan 2017, Ağustos 2017 ve Ağustos 2018’de çekilen fotoğraflarla aynı taşocağının 1 yıl içerisinde geçirdiği dönüşüm: