Hükümet hava sıcaklıkları nedeni ile 3 gün 12.00-16.00 saatleri arasında sokakta çalışma yasağı ilan etti. Bu 3 gün boyunca da görüldü ki başta inşaatlar olmak üzere bu yasağa uyan işveren olmadı. Patronlar güneşte 48-50 dereceye varan o kavurucu sıcak altında işçileri köle gibi ölümüne çalıştırma devam etti.
Peki bu yasağı ilan eden hükümet denetleme yaptı mı? “Yaptık” diyorlar. Hangi işverenler yasaya uymadı, isimleri ne? Kaç işverene ceza kesildi? Duyan yok. Pazartesi gün ilk iş olarak Çalışma dairesi bu konuda tespitlerini ve yaptıklarını açıklamalı. Açıklar mı? Göreceğiz. İnşallah güneşte çalıştığı için işçilere ceza kesmezler.
Neden yasak ilan edildi o zaman? Üzerlerinde oluşan baskıyı hafifletmek ve “işte biz işçiyi de düşündük” imajı vermek için. Neden doğru düzgün denetleme yaptırmadılar. Çünkü hükümet patronlardan yana.
Hükümet nereye dayanarak yasak ilan etmişti? İş yasasına, yani yasaya dayanarak. Demek ki yasa olması da çok bir işe yaramamış.
Neden? Çünkü bu yasa işçileri koruyor, onun için uyulmasa da olur!
Neden yasaya uyulmasa da olur? Çünkü bu düzen işçilerin değil. Patronlara “teşfik” adı altında işçiden kesilerek fonlaştırılan paralar aktarılacak olsa o yasalara harfiyen uygulanır.
Neden? Çünkü bu düzen patronların.
Demek ki neymiş? İşçileri esas koruyacak olan yasa değil, onların örgütlü hak kavgaları imiş. Bu düzen güçlü olmadan, kaybetmeyi de göze almadan, birlik içinde ve birliği bozmadan direnmeden işçilere bir şey vermiyor. Canından olacak olsa da vermiyor. Yasalar işçiden yana olsa da vermiyor.
İşçiden kestiği sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı primlerini yatırmayan patronlara ne ceza veriyor yönetenler? Hiç.Bunun cezasını kim ödüyor? İşçnin parasını yatırmak üzere kesip üstüne yatan patron değil, işçiler çekiyor.
Nasıl? Sağlık ve emeklilik için prim adı ile paralarını ödedikleri halde, aracı olan patron paralarını aşikar hükümete kayıt yaptırarak çaldığı için işçilere sağlık ve emeklilik hakkı kullandırılmayarak işçilere ceza kesiliyor.
Bu hırsızlık değil mi peki? Hırsızlık. Neden hırsız değil de parası çalınan işçi ödüyor cezayı? Çünkü bu düzen patronun düzeni.
Tamam da bir işçi evine ekmek alacak parası yoksa ve 1 ekmek çalarsa ne olur? İşçi hırsız olur! ve hapse atarlar, cezalandırırlar. Neden çünkü bu düzen onun değil.
Kaçak işçi çalıştıran patron, işçiyi sömürerek elde ettiği kar’ından bir çimdik kadar ceza öderken, aç kalmamak için çalışmak zorunda kalan işçi hapse giriyor. Neden? Hep ayni nedenden.
Çünkü bu düzen işçilerin değil, bu düzen patronların.
Evet bu düzen değişmelidir. Bu ana hedef olmalı ve bu düzeni değiştirmek için örgütlü olmalıyız. Haklarımızı kazanmak için örgütlü olmalıyız.
Yasaların bizi de koruması için örgütlü, birlik ve güçlü olmalıyız. Bizi koruyacak yasalar yapılması için de örgütlü, birlik ve güçlü olup çıkacak yasayı da uygulattırabilmeliyiz.
Uygulanmayacak olduktan sonra sizin yasalarınızı ne yapalım. Yaşayarak görüyoruz işte yukarıdaki örnekler yaşananların çok azı.
Böyle olduktan sonra yerim sizin yasanızı.