Yeni Kıbrıs Partisi Genel Sekreteri Murat Kanatlı, Evrensel’e Falyalı cinayetini değerlendirdi.
Murat Kanatlı Falyalı’nın 20 sene önce kumarhanelerde korumalık yaparken bir şekilde kendisine “Yürü ya kulum” denildiğini ifade ederek bunun nedenini Falyalı-UBP ile ilişkilerine bağladı. Kanatlı AKP ile UBP arasında son dönem derin bir ilişki ağı içerisinde olduğuna dikkat çekerek “Halil Falyalı’nın esas maddi olarak desteklediği ada yarısındaki siyasiler değil, Türkiye’dekilerdir, tüm değerlendirmelerimizi bunu unutmadan yapmak gerek” dedi.
Murat Kanatlı Halil Falyalı ile UBP’nin ilişkisini anlatırken Falyalı’nın birçok organında görev yaptığını geçtiğimiz yıl da UBP onursal üyeliği verildiğini anımsattı. Kanatlı şöyle devam etti: Falyalı’nın Girne’deki kaçak otel inşaatına izin verilmesi, başka sektörlerde hızlı yükselişi, UBP’nin hükümette olduğu dönemlere denk geldi. Bu da aralarında ilişkinin derinliğinin işareti… UBP’nin böylesi ilişkisi hep oldu, Falyalı’dan önce bahis pazarında ismi geçen Bulut Akacan’ın babası da kurşunlanmıştı, geçen seçim Bulut Akacan da UBP’den milletvekili adayı idi… Halil Falyalı UBP’nin çocuğu idi. UBP’ye katkıları da oldu… Cenaze töreninde hükümetin tam kadro orada olması, tabutun üzerine bayrak konulması gösteriyor ki resmi olarak dillendirilmemiş olsa da devlet protokolü ile gömülmüş oldu…
AKP çıkarı ıçın Kıbrıs’ın çözüm sürecini kullandı
AKP iktidarının Kıbrıs’ta geçmişten bu yana kurduğu siyasi ilişki ağını nedenleri ile beraber anlatan Murat Kanatlı, AKP’nin kendi çıkarı için Kıbrıs’ın çözüm sürecini kullandığını, ilk iktidara geldiğinde UBP ve Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı saf dışı bırakmak için, Kıbrıs’ın kuzeyindeki toplumsal muhalefet ile beraber hareket ettiğini söyledi.
2010’da Türkiye’de yapılan referandumun ardından ise AKP’nin kendi hegemonyasını sağlamlaştırdığı koşullarda Kıbrıs’ta takiye siyasetinden de uzaklaştığını söyleyen Kanatlı, 2010’lardan sonra Türkiye’de hızla dönüşmeye başlayan organize suç türlerinin uzantılarının Kıbrıs’a dahil olduğunu söyledi: Para aklama şekilleri gelişti, emlak piyasasından kumarhane işlerine, para transferlerine ciddi rakamlara ulaşıldı. Betting ofisler arttı ve elbette sanal betting de dönemin ruhuna uygun gelişti. Ve en tehlikelisi geçmişten farklı olarak, belli organize suç türlerinin kısıtlı sayıda kişinin elinde toplanmaya başlanması idi… Tüm bu süreçler yaşanırken özellikle sağ partiler, yalnız UBP değil diğerleri de hem parti olarak hem de kişisel çeşitli gelirler elde ettiler, özellikle seçim kampanyaları bunlar üzerinden finanse edildi… Kıbrıs gibi küçük bir adada her seçim sürecinde milyon TL harcandığı resmi açıklamalara yansımaktadır, meblağın bundan çok daha fazla olduğu ortadadır.
Erdoğan kayyum atadı
AKP’nin iktidara ilk geldiği iki binli yılların başında UBP’yi siyaseten tasfiye etmeye çalıştığını ancak daha sonra derin ilişki ağına girdiğini söyleyen Murat Kanatlı Türkiye’yi idare edenlerin hemen hemen her dönem Kıbrıs’ın kuzeyindeki seçimlere müdahale ettiğini anlattı. Ancak geçtiğimiz yıl yapılan müdahale tarzı ile hiçbir dönem karşılaşmadıklarını söyleyen Kanatlı “Bu nedenle ‘Kıbrıs’ın kuzeyine de Erdoğan kayyum atadı’ diyoruz, UBP başkanı cumhurbaşkanı seçildi. Ocak ayında da erken genel seçim yapıldı” dedi.
Seçim bitti tekel konumundaki Falyalı infaz edildi
Seçimde en dikkat çeken unsur ‘sanal betting’in yasallaştırılacağına ve tanınmamışlıktan yararlanılacak ekonomik modellerin geliştirileceğine dair söylemler olduğunu ifade eden Kanatlı şu değerlendirmede bulundu: Seçim bittiğinde ise özellikle sanal betting konusunda adeta “tekel” konuma gelen Halil Falyalı infaz edildi. Tüm bu yaşananlar elbette tesadüf değildir. Türkiye çeşitli dönemlerde o dönemki ihtiyaçları doğrultusunda Kıbrıs’ı arka bahçesi olarak kullandı, 2023’e giderken de belli ki T.C’nin sivil ve askeri idaresi Kıbrıs’ı kullanacak. Bunu organize suç faaliyetlerinin organize edilmesinden, doğal gaz arama ve mavi vatan ile militarizmin yükseltilmesine, Kıbrıs sorununda hamisi açıklamalar ve Ersin Tatar’ın il il dolaştırılıp 1950’ler “Kıbrıs Türk’tür” kampanyalarındaki benzeri milli ve şoven mobilizasyonun sağlanmasını çeşitli şekillerde kullanılacak.
Murat Kanatlı bu nedenle Halil Falyalı cinayetine lokal bir hesaplaşma olarak bakmamak gerektiğine işaret ederek şöyle dedi: Falyalı da belli siyasi partileri maddi olarak desteklemiştir ya da iyi bir imaj, kendine belli sivil kalkan oluşturmak için “hayırsever iş insanı” faaliyetleri yapmıştır ama ortada dönen para ile kıyaslandığında bunlar çok küçük meblağlardı, Halil Falyalı’nın esas maddi olarak desteklediği ada yarısındaki siyasiler değil, Türkiye’dekilerdir, tüm değerlendirmelerimizi bunu unutmadan yapmak gerek…