Gazetede yazma serüvenim 2009’da başladı.
10 yıl yazdım; yazma arzumu kaybedince 2019’da bıraktım.
Yazma arzusu kaybolunca cümle kurmamak iyidir.
Yazmayı bıraktım. Tam üç yıldır yazmıyorum.
Zaman içinde şunun farkına vardım: Yazmamak beni mutsuz ediyor; mutlu olmalıydım.
Yazmalıyım.
Yazarken dizginlenemez bir enerji hissediyorum.
Kendi cümlelerimi yazmaya böylece yeniden başladım.
Başkasının cümlelerini yazıp benimkiymiş gibi yapamazdım.
Sana ait olmayan cümlenin arzusu olmaz.
Yazmak arzuludur; özgürlük ister, adil olmak ister.
Cümlelerini kiralayanlardan olamazdım… Cümle sana ait olmaktan çıktıysa bırakmak iyidir. Cümle
sana ait değilse o cümle özgür olmaz.
Etrafta kalemini kiraya verenlerden çok var. Kiminin kalemi maaşının kiracısı kiminin ise
dogmalarının… İkisi de zararlıdır.
Zararlıdır çünkü zorbayı, egemeni ve dogmalarını yermezler. Yermeyenin gerçeği yalan olur…
Kalemi kiraya vermemek lazım.
Başkasının cümlelerini yazmak özgürlük hissiyatını köreltir. Özgürlük söylenmemiş cümleleri aramak ile başlar ve büyür.
Bu sayfada söylenmemiş cümleler arayacağım. Bazen yanlış yazacağım, cümlelerim bazen eksik ve hatalı olacaklar.
Yine de şunu biliyorum: Gerçeği ve yeni olanı birlikte bulacağız.
Ne Ahmet Hakan gibi her gelen iktidarın kir temizleyicisi olacağım ne de Can Dündar gibi her kırk günde iktidara (RTE’ye) kırk gün ömür biçeceğim.
Gerçekçi ve adil olmayınca insan gülünç duruma düşüyor. Gerçeğin ve adaletin peşi sıra yazmaya çalışmak zor. Bu zorluğun farkındayım.
Kulağıma gücün, tapınmanın veya tek olanın sesi çalacak. Bu bazen öyle bir hal alacak ki bağıracak…
Bağırsın!
Ve zorba zorbalığını yapacak; soruşturmalar açacak, tehditler savurarak ve küfredecek!
Olsun!
Soru sormayı sürdüreceğim. Tartışacak ve hep ya başka türlü daha iyiyse deyip öğrenmeye devam edeceğim. Soru aramak ve bulduğum soruyu sormak yazarlığımın tek hakikati.
Soru sormak, soru sorarken Tartışmak, tartışırken öğrenmek iyidir. Sormak, tartışmak ve öğrenmek güzeldir. Bu üçlü eleştiri olmadan sadece eksik olmaz; hatalı olur.
Çoğu kişi, kurum yönetimi ve devlet idaresi aksini düşünse de eleştirmek iyidir ve güçlendirir. Bu bir hakikattir. Soru sormayan, tartışmayan, öğrenmeye çalışmayan ve eleştirmeyen bir yazar veya gazeteci maaşının veya aidiyetinin hizmetlisi olur. Bu ise yazarı ve gazeteciyi her zaman küçültmüştür.
Hiçbir yazar ve gazeteci buna tamah etmemelidir. Ederse adil ve özgür bir yazar-gazeteci olmaz.
Cümlelerim adil olacak.
Parmaklarım düşüncemin ve içimin sesini size sunacak; BEN YAZACAĞIM!