Esra Aygın
Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi CMIRS’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik Ekim ayında gerçekleştirdiği araştırma, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın olası rakipleri arasında yükselişini sürdürdüğünü gösterdi.
15-25 Ekim tarihleri arasında 1,000 kişi ile yüz-yüze gerçekleştirilen anketin sonuçlarına göre, Cumhurbaşkanlığı olası adayları arasında en yüksek desteği yüzde 38.64 ile Akıncı aldı.
Anket, yapıldığı dönem itibarıyla, Suriye’deki Barış Pınarı operasyonu nedeniyle Akıncı ve Türk yetkililer arasında yaşanan gerginlikte, Kıbrıs Türk toplumunun, Akıncı’ya sahip çıktığını da ortaya koyuyor. CMIRS’ın Eylül ayı anketinde Akıncı’ya destek yüzde 31.8 oranındaydı.
İkinci sıra için Tatar ve Erhürman yarışıyor
Ankette katılımcılara, Nisan 2020’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Mustafa Akıncı, Tufan Erhürman, Ersin Tatar, Kudret Özersay, Serdar Denktaş ve Erhan Arıklı’nın isimlerinin yer aldığı olası aday listesinde, hangi olası adaya oy verecekleri soruldu. Akıncı’nın ilk sırada yer aldığı anket sonuçlarında, Tatar yüzde 17.92 ile Erhürman ise yüzde 15.82 ile ikincilik için yarışıyor. Diğer olası adayların oy oranı ise şu şekilde: Özersay yüzde 7.51, Denktaş yüzde 5.21, Arıklı yüzde 2.9.
Ankette yer almayan adayların yanında “oy kullanmam” veya “kararsızım” seçeneklerini de içeren “diğer” cevabını tercih eden katılımcıların oranı ise yüzde 11.91.
Toplumun seçimlere yönelik tavrını daha iyi analiz edebilmek için, ankette, katılımcılara, her bir olası adaya oy verme ihtimallerinin ne olduğu da soruldu. Buna göre, Akıncı’ya “kesinlikle oy vermem” diyenlerin oranı yüzde 30.1, Erhürman’a “kesinlikle oy vermem” diyenlerin oranı yüzde 39.6, Tatar’a “kesinlikle oy vermem” diyenlerin oranı yüzde 55.5, Özersay’a “kesinlikle oy vermem” diyenlerin oranı yüzde 60.3, Denktaş’a kesinlikle oy vermem diyenlerin oranı yüzde 64.7, Arıklı’ya “kesinlikle oy vermem” diyenlerin oranı ise yüzde 70.3 oldu.
En yüksek güven Akıncı’ya
Anket katılımcılarına, Cumhurbaşkanlığı olası adayları arasında en çok kime güvendikleri de soruldu. Beş üzerinden verilen güven puanlarına göre, en güvenilen olası aday Akıncı oldu.
Partiler arasında en yüksek destek UBP’ye
Siyasi partilere yaklaşımın da ölçüldüğü ankette, katılımcılara, önümüzdeki Pazar günü genel seçim olsa hangi partiye oy verecekleri soruldu. Katılımcıların yüzde 27.3’ü Ulusal Birlik Partisi’ne, yüzde 15.9’u Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne, yüzde 4,2’si Toplumcu Demokrasi Partisi’ne, yüzde 3’ü Demokrat Parti’ye, yüzde 2.9’si Halkın Partisi’ne, yüzde 2.5’i ise Yeniden Doğuş Partisi’ne oy vereceğini belirtti. Bu soruya cevaben oy kullanmayacaklarını söyleyenlerin oranı yüzde 10.8, karma oy kullanacaklarını belirtenlerin oranı yüzde 9,9, kararsızlar yüzde 9.5, cevap vermeyenlerin oranı ise yüzde 12 oldu.
Sansür
Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi CMIRS’ın, Kıbrıs Türk toplumunun nabzını tutan anketlerine son 7 senedir düzenli olarak yer veren Kıbrıs Gazetesi, son olarak Eylül ayı anketinin Cumhurbaşkanlığı ile ilgili bölümüne yer vermiş, anketin geriye kalanını okuyucuları ile paylaşmadan yayını durdurmuştu. 22 Ekim’de Kıbrıs Gazertesi’nde yayınlanan son ankette Akıncı diğer Cumhurbaşkanlığı olası adaylarına göre yüzde 31.8’lik oy oranı ile açık ara önde yer almıştı. Bu yayının ardından CMIRS direktörü Mine Yücel’e anketlerinin yayının durdurulduğu bildirildi.
Aynı dönemde, bazı kesimler, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Komisyonu gibi uluslararası kurumlara Kıbrıs’ın kuzeyindeki araştırmaları için hizmet veren Mine Yücel’i çeşitli suçlamalarla itibarsızlaştırmaya çalıştı, anketlerin ‘saraydan finanse edildiği” iddiaları ortaya atıldı. Direktör Yücel’e karşı sosyal medya üzerinden bir linç kampanyası yürütüldü.
Görüşlerine başvurduğumuzda, söz konusu sansür ve saldırıların ülkedeki ifade özgürlüğünün ne kadar büyük bir tehdit altında olduğunu gösterdiğini vurgulayan Yücel, “Kıbrıslı Türk kimliği dediğimiz şey öncelikle ifade özgürlüğüne, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne inanma durumudur. Kıbrıslı Türk kimliği bence bunlar üzerine kurulmuştur. Dışarıdan müdahaleler de sadece bu kimliği daha da ön plana çıkarmakta ve insanların kenetlenmesini sağlamaktadır,” dedi.
Akıncı’yı önde gösteren en ufak bilimsel çalışmaya bile tahammülün olmadığı bu ortamın kendisi için büyük bir hayal kırıklığı olduğunu belirten Yücel, bunun insanların Akıncı’nın etrafında daha da kenetlenmesine neden olduğunu vurguladı.
Yücel, “Her anket yapıldığı dönemin bir resmi gibidir. Ekim ayı anketi sonuçları yanında, bölgelerde yapmakta olduğumuz farklı çalışmalar ve gözlemlerimiz de Barış Pınarı harekatı ile ilgili yaşananların Akıncı’ya olan desteği önemli bir oranda artırmış olduğunu göstermektedir” dedi.
Ne olmuştu?
Cumhurbaşkanı Akıncı 9 Ekim’de Türkiye tarafından Suriye’de başlatılan Barış Pınarı operasyonu ile ilgili, “Savaşın acılarını hiçbir toplumun yaşamasını istemem. Türk- Kürt- Arap hiçbir çocuğun burnunun kanamasını arzulayamam. Daha önce de söyledim, 1974’te biz adına Barış Harekatı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır. Bu nedenle bir an önce dialog ve diplomasinin devreye girmesi en büyük dileğimdir” demişti. Akıncı’nın bu açıklaması başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Ankara’daki siyasilerin tepkisini çekmişti.
Erdoğan, Akıncı’ya cevaben yaptığı açıklamada “Haddini bilmesi lazım, kendini bilmesi lazım. Oturduğu makam kendi gücü ile elde edilmiş bir makam değil Türkiye Cumhuriyeti’nin mücadelesi ile kazanılmıştır,” derken, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Bazı sendikacılar ve bazı siyasetçiler var KKTC’de, gerçekten ‘Türkiye mi, Rum kesimi mi?’ desem Rum kesimini tutarlar” açıklamasını yapmıştı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Twitter hesabına, Akıncı’nın Kıbrıs’ta hayatını kaybeden askerlerin kemiklerini sızlattığını belirterek “Akıncı’yı esefle kınıyorum” yazarken, AKP Sözcüsü Ömer Çelik, “Bu açıklamalar Akıncı için kara lekedir… Böyle bir sorumsuzlukla o makam yan yana durmaz” ” mesajını paylaşmıştı.
Cumhurbaşkanı Akıncı’ya MHP lideri Bahçeli’den de tepki gelmişti. Bahçeli, açıklamasında Akıncı’nın “çirkef ve çirkin mesajlarıyla … oturduğu koltuğa, dökülen şehit kanlarına, Kıbrıs Türklüğüne ihanet ettiğini” belirtmiş “uyuyan komünist uyanmış, zalimlerle birlikte eş zamanlı olarak devreye girmiştir,” demişti.
Bu tepkilerin yanı sıra, Cumhurbaşkanı Akıncı ve ailesine yönelik birçok ölüm tehdidi ve hakaret içeren paylaşımlar yapılmış, Akıncı bu nedenle polise başvuruda bulunmuştu.