Londra’da müzeler üzerine gerçekleştirdiğim araştırmamdaki ikinci çalışma alanım, İngiltere Bankası Müzesi olmuştur. Bunu belirleme nedenim hem ölçek olarak Kıbrıs’a (eğer çağdaş bir müze yapılacaksa) yakın, hem de tematik bir müze olmasıdır. İngiltere Bankası Müzesi, İngiltere Merkez Bankası’nın heybetli yapısının yanında bir ara yolda küçük bir müzedir. Londra Merkez Bankası, yeni gelişim bölgesi olan City bölgesinde gökdelenler arasında tarihi ve mimari gücünü göstererek Londra için bir landmarközelliğini taşımaktadır. Ona sokağın yaşlı kadını deniliyor.
Müzenin bir ara yol içine sıkışmış olmasından dolayı, tüm müzelerde alışık olduğumuz gibi önünde bir kamusal alan / açık alan oluşamamıştır. Ancak ana caddeye bakan bankanın önünde güçlü bir kamusal alan söz konusudur.
İngiltere Banka Müzesi, 1694 yılından günümüze bankanın türbülanslı değişen ekonomideki rolüne, paranın tasarımındaki inceliklerine, hatta binanın mimari yapısına kadar bilgi veren bir müzedir.Müze, alışık olduğumuz geniş galerilere sahip olmasa da, sizi dar koridorlar ve odalar yoluyla tarih boyunca detaylı bir yolculuğa çıkarmaktadır.
Müze, ekonomiyi hiç bilmeyen birinin bile anlayacağı şekilde, bankanın enflasyona yönelik stratejilerini açıklamak için bilgilendirici/etkileşimli videolar kullanmıştır. Girişte özellikle çocuklar ile gençlerin ilgisini çekecek para politikası teknesine yer vermiştir. Burada ziyaretçilerden, enflasyona karşı para politikasını istikrarlı bir şekilde sürdürmesi için sanal bir tekneyi yönetmesi isteniyor. Müze, bankacılar ve iktisatçılar tarafından genellikle işgal edilmiş olan ekonomi konusunun çok daha geniş bir kitleye açılmasını sağlamaktadır. Müzede bu konuya ilgi duymayanların bile keşfedeceği çok şey vardır. Biraz tarih meraklısı mısınız? Arşivlere göz atın ve bankanın büyüleyici 325 yıllık tarihi hakkında her şeyi öğrenin. Sanat meraklısı mısınız? Feliks Topolski’nin 1957’deki Debden’deki basım işlerini ve İngiltere’deki bankacıların günlük çalışma hayatını gösteren kara kalem çalışmalarını izleyin. Ayrıca para tasarımındaki incelikleri inceleyin.
Müzelerin en büyük özelliği olan 7’den 77’ye hizmet etmesini, bu müzede de hissediyorsunuz. Her yaş grubundan insan, bu küçük müzede saatlerce kalıp hem öğrenip hem de eğlenebiliyorlar. Müzeler birer eğitim kurumudur ve ‘biz güçlü olduğumuz konu ile ilgilenenleri eğitmek istiyoruz’ diyorlar. İngiltere Bankası Müzesi’nde de talep eden grubun yaşına ve ilgi alanlarına uygun şekilde tasarlanmış sunumlar ve sinema gösterileri vardır. Örneğin mimari ağırlıklı iseniz müze binasının tasarımı ve yapımı hakkında sunum veriliyor. Müzenin ayrıca eğitim programları da vardır. Bunlar çeşitli müfredat alanlarında öğretimi desteklemek üzere tasarlanmıştır. Örneğin öğrencileri paranın ve fiyatların değeri ile harcama / tasarruf kararları hakkında düşünmeye teşvik eden bir kurs vardır. Bunun yanında, bankanın enflasyonu hedefinde tutmak, paraya güven duyulmasını sağlamak ve finansal sistemi istikrarlı tutmak için neler yaptığı konusundaki kurs da oldukça ilgi görmektedir. Genelde en erken katılabileceğiniz kurs, bir ay sonradır. Küçücük müzede birçok bilgi yer almaktadır. Benim ilgimi çekenlerden biri de kuyumcuların notları oldu. İngiltere Merkez Bankası öncesinde, ülkedeki bankacılık işi kuyumcuların elindeydi. Halk kuyumculara altınlarını verir; onlar da karşılığında yazılı not verirdi. Bu notlarla ise insanlar alışveriş yaparlardı. Yani kuyumcuların notları modern banknotlarının oluşumuna öncülük etmişti. Elde yazılmış kağıtlardan oluşmuş bu koleksiyonu görmek etkileyici idi. Müzede kağıt paranın güvenlik tasarımını izlemek de, hem estetik hem de teknolojik açıdan ilgi çekiyordu. Bunun yanında 13 kiloluk altını kaldırmaya çalışmak veya kaldıramamak da heyecan vericiydi. Ayrıca bankanın bodrumunda bulunan ışıltılı, yeraltı hazinesi olan Birleşik Krallık altın rezervi hakkında her şeyi öğrenme şansına sahip olmak da, güzel bir tecrübe olmuştu. İngiltere Banka Müzesi, Londra’daki yaklaşık 250 kayıtlı müzeden birisidir. Eğitici, eğlendirici ve her yaşa hizmet etmesi özelliği ile çağdaş müze yaklaşımına iyi bir örnektir.
*Uğur Ulaş Dağlı, DAÜ İç Mimarlık Bölüm Başkanı
Yazının ilk bölümü için: