• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Pazartesi, Ocak 30, 2023
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa HABER GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ

“10 Aralık’ta mesaj verecek devlet yetkilileri öncelikle öz eleştiri yapsınlar”

Gazedda Gazedda
10 Aralık 2020
Okuma Süresi: 6 dk
A A

K. T. Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi adına açıklama yapan avukat Aslı Murat, insan hakları alanında, yasal boyuttaki ilerlemelerin uygulamaya yansımadığını hatırlatarak, “Devlet ya iç hukukuna dâhil ettiği uluslararası insan hakları sözleşmelerini uygulayıp mevzuatını bu konuda daha da zenginleştirecek ya da demokrasi ve insan hakları karnesinin günden güne kararmasına göz yumacaktır” ifadelerini kullandı.

10 Aralık, Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yayınlanan bildiride, Kıbrıs’ın kuzeyindeki insan hakları ihlallerine dikkat çekildi. Murat, açıklamasında Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşananları şöyle sıraladı:

“Gerek bahsi geçen sözleşmeler gerekse anayasamızdaki temel haklara bağlı çıkarılan yasalar ortada iken, çocuklar yapılan atış talimi ardından unutulan bombaların patlaması ile hayatını kaybediyor, aile içi istismarın ciddi anlamda takip edilmemesi neticesinde oluşan mağduriyetlerde zaman zaman polis teşkilatındaki eksiklerle durumun vahameti daha da artıyor, kadına yönelik şiddeti önleyici ve buna sebebi olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak mekanizmalar işletilmiyor, engelli bireylerin hayata katılımlarını kolaylaştıracak icraatlar akıllara bile gelmiyor, gece kulüpleri başta olmak üzere birçok iş alanında ve yabancı öğrenciler arasında yaşanan insan ticareti vakalarındaki mağdurları koruyucu yasalar mevzuata dâhil edilmiyor, hâlâ bu dönemde “yasaklı kitap” bulundurmaktan dolayı insanlar hakkında cezai takibat başlatılıyor, idare keyfi – masumiyet karinesine aykırı bir şekilde ülkede bulunan kişileri sınır dışı edebiliyor, mülteciler sığınma haklarının yasal güvenceye kavuşturulmaması yanında, geri göndermeme prensibi çiğnenerek geri gönderiliyor hatta ülkelerinde savaştan kaçıp canlarını kurtarmak için Kıbrıs’ın kuzeyine giriş yapmaya çalıştıkları esnada polis tarafından vurulabiliyor, işkence vakaları yapıldığı iddia edilen teşkilat içerisinde sessiz sedasız kapatılıyor – ceza yasasında işkencenin suç olarak düzenlenmemiş olması konunun ciddiyetinin kavranmasını engelliyor, kişiler cinsiyet kimlikleri – cinsel yönelimleri – cinsiyetleri sebebiyle çoğu zaman iş bulamıyor – bulsa bile eşit işe eşit ücret prensibinde yararlanamıyor, vicdani ret hakkı olmadığı için bireyler inanç özgürlüğü hiçe sayılarak hapsediliyor, yoksul kişilerin adalete erişimin önündeki en büyük engel olan adli yardım devlet tarafından sağlanmıyor… Kıbrıs’ta yaşanan çatışma ve savaş dönemlerinde gerçekleşen “kayıp şahıslar, savaş tecavüzleri iddiaları, mülkiyet meselesi” gibi ihlâller, insan hakları perpektifi ile ele alınmıyor. Geçmişle yüzleşme ve bu yönde tesis edilecek adalete yönelik çalışmalar yapılmıyor.”

Açıklamanın tam metni şöyle:

“İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edildiği gün olan 10 Aralık, Dünya İnsan Hakları Günü olarak anılmaktadır. II. Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkisinin ardından hazırlanan bildirge, tüm insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin sahip oldukları ve devletler tarafından korunması gereken haklardan oluşur. O günden bu yana değişen ve gelişen koşullar çerçevesinde, genel ve daha spesifik konulara özgü uluslararası insan hakları sözleşmeleri oluşturulmuştur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi bu sayılanlar arasında, bulunduğumuz coğrafya açısından da, en fazla bilinen ve yargılama organı tarafından verilen kararlar neticesinde yaptırım uygulayabilen bir sözleşmedir. Kıbrıs’ın kuzeyindeki mevzuatın bir parçası olması sebebiyle, usulüne göre yürürlüğe koyulan tüm diğer insan hakları sözleşmeleri gibi yasalarımızla eş değerde kabul edilmekte ve Mahkemelerimiz tarafından da uygulanmaktadır.

“Kıbrıs’ın kuzeyinde hak ihlalleri”

İnsan hakları, çeşitli dönemlerde etkili olmuş toplumsal mücadeleler neticesinde yasal dayanağa kavuşturulmuştur. Geçmişten bu güne kadar kadınların ve lgbti bireylerin, çocukların, insan ticareti mağdurlarının, hastaların, mültecilerin, işçilerin ve engellilerin haklarına yönelik düzenlenen sözleşmeler, KKTC Meclisi’nden oy birliği ile geçirilmiş ve tüm sözleşmelere yasa gücü verilmiştir. Ama buna rağmen devlet idaresi, ne yaşanan hak ihlallerini ortadan kaldırıcı bir adım atmakta ne de oluştuktan sonra mağduriyetleri ciddi manada iyileştirici mekanizmaları hayata geçirmektedir. Gerek bahsi geçen sözleşmeler gerekse anayasamızdaki temel haklara bağlı çıkarılan yasalar ortada iken, çocuklar yapılan atış talimi ardından unutulan bombaların patlaması ile hayatını kaybediyor, aile içi istismarın ciddi anlamda takip edilmemesi neticesinde oluşan mağduriyetlerde zaman zaman polis teşkilatındaki eksiklerle durumun vahameti daha da artıyor, kadına yönelik şiddeti önleyici ve buna sebebi olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak mekanizmalar işletilmiyor, engelli bireylerin hayata katılımlarını kolaylaştıracak icraatlar akıllara bile gelmiyor, gece kulüpleri başta olmak üzere birçok iş alanında ve yabancı öğrenciler arasında yaşanan insan ticareti vakalarındaki mağdurları koruyucu yasalar mevzuata dâhil edilmiyor, hâlâ bu dönemde “yasaklı kitap” bulundurmaktan dolayı insanlar hakkında cezai takibat başlatılıyor, idare keyfi – masumiyet karinesine aykırı bir şekilde ülkede bulunan kişileri sınır dışı edebiliyor, mülteciler sığınma haklarının yasal güvenceye kavuşturulmaması yanında, geri göndermeme prensibi çiğnenerek geri gönderiliyor hatta ülkelerinde savaştan kaçıp canlarını kurtarmak için Kıbrıs’ın kuzeyine giriş yapmaya çalıştıkları esnada polis tarafından vurulabiliyor, işkence vakaları yapıldığı iddia edilen teşkilat içerisinde sessiz sedasız kapatılıyor – ceza yasasında işkencenin suç olarak düzenlenmemiş olması konunun ciddiyetinin kavranmasını engelliyor, kişiler cinsiyet kimlikleri – cinsel yönelimleri – cinsiyetleri sebebiyle çoğu zaman iş bulamıyor – bulsa bile eşit işe eşit ücret prensibinde yararlanamıyor, vicdani ret hakkı olmadığı için bireyler inanç özgürlüğü hiçe sayılarak hapsediliyor, yoksul kişilerin adalete erişimin önündeki en büyük engel olan adli yardım devlet tarafından sağlanmıyor… Kıbrıs’ta yaşanan çatışma ve savaş dönemlerinde gerçekleşen “kayıp şahıslar, savaş tecavüzleri iddiaları, mülkiyet meselesi” gibi ihlâller, insan hakları perpektifi ile ele alınmıyor. Geçmişle yüzleşme ve bu yönde tesis edilecek adalete yönelik çalışmalar yapılmıyor.

“Devlet kimi hakların elde edilmesi için somut olarak adım atılmalı, yasal eksiklikler giderilmeli”

Mensubu olduğumuz meslek sayesinde daha da yoğun bir şekilde tanık olabildiğimiz insan hakkı ihlali örnekleri, bunlarla sınırlandırılamaz.  Fakat hepsini sıralayıp buraya aktarmak da pek mümkün olmayacak. Genel anlamda söylemek istediğimiz, devlete bu alandaki pozitif ve negatif yükümlülüklerini hatırlatmaktır. Bu bağlamda devlet kimi hakların elde edilmesi için somut olarak adım atılmalı, yasal eksiklikler giderilmeli, özellikle işkence yasağı ihlali alanındaki cezasızlığın önüne geçmeli, kendi eliyle veya toplum içinde oluşan ayrımcılığı ortadan kaldırıcı mekanizmaları hayata geçirmelidir.  Diğer yandan özellikle ifade, düşünce, toplantı – gösteri yürüyüşü ve örgütlenme özgürlüğü gibi alanlarda ise haksız müdahale yaratacak işlem ve eylemlerden kaçınmalıdır. Mesela 15 Kasım’da sokakta gerçekleştirilecek eylemlerin engellenmesine dönük girişimler kabul edilmezdir.

Sonuç itibariyle K. T. Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi olarak, insan hakları alanında, yasal boyuttaki ilerlemelerin uygulamaya yansımadığını hatırlatmak isteriz. Devlet ya iç hukukuna dâhil ettiği uluslararası insan hakları sözleşmelerini uygulayıp mevzuatını bu konuda daha da zenginleştirecek ya da demokrasi ve insan hakları karnesinin günden güne kararmasına göz yumacaktır. Ayrıca bugün açıklama yapacak idarecilerin, bu noktayı es geçmeyip, en azından öz eleştiri yaparak konuşmalarını talep ederiz.”

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Gazedda

Gazedda

Gazeddakıbrıs yurttaş gazeteciliği anlayışı ile yayın yapan, yurttaştan yana taraf olan ve gazetecilikte meslek etiği ilkelerine inanan bir yayın organıdır. Gazeddakıbrıs her koşulda barıştan yanadır.

NATO tankları Ukrayna’da: ABD-Rusya sıcak savaşına doğru – Andre Damon
GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ

NATO tankları Ukrayna’da: ABD-Rusya sıcak savaşına doğru – Andre Damon

Gazedda
29 Ocak 2023
0

Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un NATO ülkelerinden 100’ün üzerinde ana muharebe tankının sevkiyatı kapsamında Almanya’nın 14 Leopard 2 tankı göndereceğini söylemesinin ardından Çarşamba günü Başkan Joe Biden ABD’nin Ukrayna’ya 31 Abrams...

Okumaya Devam Et
The Dark Side of the Moon 50 yaşında
GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ

The Dark Side of the Moon 50 yaşında

Gazedda
29 Ocak 2023
0

Pink Floyd, tüm zamanların en etkili albümlerinden The Dark Side of The Moon'un 50. yılını özel bir arşiv setiyle kutluyor. 24 Mart 2023'te satışa sunulacak özel sette, remaster edilmiş stüdyo albümünün...

Okumaya Devam Et
Gençlerin gözünden LGBTİ+’lara karşı görülmeyen şiddet
GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ

Gençlerin gözünden LGBTİ+’lara karşı görülmeyen şiddet

Gazedda
28 Ocak 2023
0

Avrupa Birliği (AB) tarafından “Kıbrıslı Sivil Toplumu İş Başında VII Hibe Programı” kapsamında finanse edilen ve Kuir Kıbrıs Derneği tarafından yürütülen “Gökkuşağı Projesi” kapsamında, “Gençlerin Gözünden LGBTİ+’lara Karşı Görülmeyen Şiddet” başlıklı LGBTİ+’ların sistemsel şekilde karşı...

Okumaya Devam Et
Gürkut: Asıl katil, köhne zihniyet ve siyasettir
GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ

Gürkut: Asıl katil, köhne zihniyet ve siyasettir

Gazedda
27 Ocak 2023
0

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) eski Başkanlarından Dr. Özlem Gürkut, 16 yaşındayken bir erkek tarafından öldürülen Helin Reessur cinayetiyle ilgili “Aşk Cinayeti” manşeti atan Özer Kanlı‘nın Genel Yayın Yönetmenliğindeki Kıbrıs...

Okumaya Devam Et
“Cinayeti ‘aşk’, maktulü de suçlu gösterip genç kızın cansız bedenini yayınladı”
GAZEDDA'NIN GÜNDEMİ

“Cinayeti ‘aşk’, maktulü de suçlu gösterip genç kızın cansız bedenini yayınladı”

Gazedda
27 Ocak 2023
0

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili ve Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe, 16 yaşındayken bir erkek tarafından öldürülen Helin Reessur cinayetiyle ilgili “Aşk Cinayeti” manşeti atan Özer Kanlı‘nın Genel Yayın...

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Balin Palmer

Hatırlayış – Balin Palmer

Balin Palmer
27 Ocak 2023
Zehirleyen kapitalist yıkımın dökümü[*] | Sibel Özbudun-Temel Demirer
Temel Demirer

Zehirleyen kapitalist yıkımın dökümü[*] | Sibel Özbudun-Temel Demirer

Sibel Özbudun
25 Ocak 2023
Bir yıllık enflasyon yüzde 120
Mustafa Onurer

Eşitlik mi, eşitsizlik mi? | Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
25 Ocak 2023
Her siyasetçi bilir: Maraş önemlidir | Mertkan Hamit
Mertkan Hamit

Her siyasetçi bilir: Maraş önemlidir | Mertkan Hamit

Mertkan Hamit
23 Ocak 2023
Acil olarak anti kolonyal bilinç çalışmaları yapmamız lazım | Halil Karapaşaoğlu
Halil Karapaşaoğlu

Acil olarak anti kolonyal bilinç çalışmaları yapmamız lazım | Halil Karapaşaoğlu

Halil Karapaşaoğlu
23 Ocak 2023

SON EKLENENLER

The Dark Side of the Moon 50 yaşında

The Dark Side of the Moon 50 yaşında

9 saat önce
Adorno’nun sakatlanmış yaşamı – Peter E. Gordon

Adorno’nun sakatlanmış yaşamı – Peter E. Gordon

10 saat önce
Süper güçler o kadar da süper değil – Robert Ford – Indyturk

Süper güçler o kadar da süper değil – Robert Ford – Indyturk

2 gün önce
“Düzen(sizlik)”, akp ve laiklik* | Temel Demirer

Erdoğan’dan ‘adaylık’ tartışmalarına yanıt: Yeni yönetim sistemi 2018’de kronometreyi sıfırladı

2 gün önce
STK’lardan BM’ye mektup: Fosil yakıt yöneticisi COP28’i yönetemez

STK’lardan BM’ye mektup: Fosil yakıt yöneticisi COP28’i yönetemez

2 gün önce
Amazon ormanlarının büyük bir bölümü iyileşemeyebilir

İnsan faaliyeti ve kuraklık Amazon’un üçte birinde bozulmaya yol açıyor

2 gün önce
Gençlerin gözünden LGBTİ+’lara karşı görülmeyen şiddet

Gençlerin gözünden LGBTİ+’lara karşı görülmeyen şiddet

2 gün önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.