Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından yapılan yeterlilik sınavı sonuçları vahim tabloyu gözler önüne seriyor…
131 kişinin katıldığı üst düzey yeterlik sınavında başarı oranı %20,
1.388 kişinin katıldığı orta düzey yeterlik sınavında başarı oranı %4,6,
1.529 kişinin katıldığı alt düzey yeterlik sınavında başarı oranı ise %32,4…
Yapılan açıklamada, ezbere dayalı sorularda başarı oranı görece yüksekken, düşünme kabiliyeti ile ilgili sorularda başarı oranı düşük olmuş, deniliyor…
Bu durum birbiri içine geçmiş bir çok soruna dair birşeyler söylüyor. Mesela:
1- Özel yüksek eğitim kurumları bir tarafa, ülke yasındaki kamu üniversitelerinin eğitim yerine öğrenci komisyonculuğu yapmasının getirdiği durumun bir sonucudur… Oysa ki yüksek öğretim kurumlarının karlılık meselesi kadar sosyal etki sorumluluğu da vardır.
2- Orta ve ilk öğretim seviyesinde, eğitimin hem fiziksel alt yapı hem de nitelik olarak dibi gördüğünün kanıtıdır…
3- Sözde “özel okulların” tek rolünün seçici bir sosyal çevre sunması görevini dışında gerçekçi bir fayda sağlamadığının somut bir kanıtıdır.
Dahası, mevcut durumu kamu yönetiminin gelecegine dair de çanların çaldığını gösteriyor.
Kamu idaresinin iyi yönetecek kadrolar yetiştirilemiyorsa, ülkenin gelecekte iyi yönetileceğine dair ihtimallerin de gün geçtikçe azalır. Yani, siyasi ve ekonomik olarak beşeri sermayenin nitelik kaybı, doğal olarak yaşadığımız sorunların derinleşeceği senaryosunu da daha güçlü hale getirir.
kktc’nin legal durumu ve bu durumun yarattıkları bir tarafa, Kıbrıslıtürk toplumunun beşeri sermayesinin aşınması, siyasi ve ekonomik geleceğine tehdit oluşturur. Yeterlilik sınavının gösterdiği beşeri sermaye aşınması, Kıbrıs’ın geleceğinin hangi biçiminde belirleneceği ya da belirlenemeyeceği tartışmalarının ötesinde, bizleri ve bizden sonra bu topraklarda yaşayacak olan dini, dili farketmeksizin her bir insanı ve memleket dediğimiz kara parçasının geleceğini derinden etkileyecektir.