Oyunların yasaklandığı kara toprağına hoş geldiniz!
Sonunda o gün geldi… Büyük anavatanınızın kontrolü altındaki bu bebevatanda, tiyatro oyunları da daha oynanmadan yasaklanmaya başladı!
Tiyatro sanatçısı ve yönetmen Yaşar Ersoy’un önümüzdeki sozeonda Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’nda yönetmesi plananlanan kendi yazdığı oyunu, yeni atanan müdür Erdinç Akgür tarafından sansürlenerek, yasaklandı.
Orta çağ karanlığından kalma tavırlarla, Türkiye’de oyunların yasaklanmasına, görüşü yüzünden insanların yaka paça tutuklanmasına neden olan faşist yapı, bugün artık açıkça Kıbrıs’ın kuzeyinde de kendini göstermeye başladı!
Müdür, “kimseyi eleştirmeyen, rahatsız ve tedirgin etmeyen bir oyun” istemiş Yaşar Ersoy’dan…
Oyunun içeriği hakkında pek detaylı bir bilgi sahibi değilim. İzlemediğim ya da okumadığım bir tiyatro metnini de burada değerlendirecek değilim.
Yaşar Ersoy’un yaptığı açıklamadan anlaşıldığı kadarıyla oyun, kabare türünde ironi, taşla, yergi, hiciv ve gülmece unsurları ile toplumsal olaylara eleştirel bir bakış sunuyor.
Oyunun ne olduğu bir önem taşımaksızın, bir oyunun yasaklanması,her gün suratımıza çarpan işgalin açık bir resmini bizlere sunmaktadır.
Ekonomik, siyasi ve askeri alanda tamamlanan işgal artık sanatsal anlamda da kendini göstermeye başladı.
***
20 sene önce yakılan tiyatro sahnesi ile ilgili herhangi bir açıklama yapmayan kktc Başbakanı Ersin Tatar, bugün sansür konusuyla ilgili bir açıklama yaptı.
Beyefendi diyor ki, “patron devletse, içeriğe de devlet bakar. İfade özgürlüğü öyle her istediğinizi yapmak değildir.”
İşte ifade özgürlüğümüzün özeti!
Yok öyle her istediğinizi söylemek! Beyefendi çıkıp televizyon kanallarında ve gazetelerde savaş çığırtkanlığı yapabilir. Türkiye’deki patronu da bunu yapabilir. Bu bir ifade özgürlüğüdür ama her tiyatro metni, tiyatroda oynatılamaz! Bu ifade özgürlüğü değildir! Yok öyle yağma!
Yarın “interneti biz veriyoruz, içeriğine de biz bakarız” derler mi? Neden demesinler… Örneklerini görmüşlüğümüz de var hani…
Sıra şimdi yazarlara ve düşünürlere geldi! Artık onlar düşünsün! İfade özgürlüğü öyle her istediğinizi yazmak ve düşünmek, ifade etmek değildir! Başbakan’a kadar ifade özgürlüğü…
Unutmayın. Türkiye’de ne olursa, burada da olacak!
Hade rastgele!
***
Son Not: Başbakan Ersin Tatar BRT’deki açıklamasında 11 kişinin geçtiğimiz dönem Devlet Tiyatroları’na istihdam edildiğini söylemiş. İstihdam edilen bu 11 kişi içinde de Yaşar Ersoy’un isminin bulunduğunu söylemiş… İlgili habere buraya tıklayarak erişebilirsiniz…
Yalan! Aralık 2018’de yayımlanan Resmi Gazete kayıtlarını bulun, Devlet Tiyatroları’na 5 kişinin istihdam edildiğini ve aralarında Yaşar Ersoy’un isminin de bulunmadığını görebilirler…
Aramaya üşenenler için, ben bahsi geçen gazeteyi buraya bırakıyorum.
Yalan da ifade özgürlüğüne girer mi Başbakan?