• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Pazar, Mayıs 11, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
30 °c
Nicosia
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG GAZEDDA YAZARLARI Nuri Sılay

Temmuz: Hakikat, Yüzleşme ve Özür / Ιούλιος: Αλήθεια, Αναμέτρηση και Συγγνώμη | Nuri Sılay

Tarih tüm Kıbrıslıları, bütün bu yaşanan trajedileri normalleştiren “uysallığı” ile hem sorumluluk hem de vicdan arasından tercih yapmaya çağrıyor!

Nuri Sılay Nuri Sılay
20 Temmuz 2022
Okuma Süresi: 7 dk
A A
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Bu yazı ilk olarak Temmuz 2016’da Politis Gazetesi’nde, farklı yıllarda Gazedda’da yayınlandı. Yazının devamında olan Yunanca metin Maria Şakalli tarafından çevrildi.

-TR-GR-

Ortak geleceğimizi kurma sorumluluğu kadar geçmişin karanlığıyla yüzleşme sorumluluğu bizlerde, aynı zamanda bizleri temsil eden liderliklerdedir de…

Çünkü geçmişin karanlığıyla yüzleşmeyen toplumların ortak gelecek kurmaları mümkün değildir.

48 yıldır devam eden Kıbrıs sorunuyla ilgili süreçler malesef “bütünlüklü” çözüm süreçlerine saplanıp kalmış, bir barış sürecine dönüşememiştir.

Gerek dünyada yaşanmış “ barış süreçleri” gerekse 48. yıldır devam Kıbrıs sorunuyla ilgili süreçler, bizlere siyasi liderlerin masada bulacağı çözümden çok daha fazla toplumların barışmasına, geçmişin karanlığıyla yüzleşmesine, resmi tarihlerin yerine hakikatı öğrenmesine ihtiyacı olduğunu gösteriyor.

Toplumların hafızaları gibi güvenlik hisleri de yönetildikleri idareler tarafından şekillendirilir. Ve bugüne kadar çoğu propogandaya dayanan toplumsal hafızalarımız ancak böyle yüzleşme süreçleriyle eskiyi bir kenara bırakıp yeni ve temiz bir sayfa açabilir, bu ada üzerinde yaşayan insanlar ancak bu şekilde birbirlerine samimiyetle güven duyabilir.

El Salvador, Guatemala, Kuzey İrlanda, Nepal ve Güney Afrika gibi ülkeler  “barış” süreçleri yaşamış ülkelerden. Örneğin Nepal’de bu süreç 4 yıl sürerken Kuzey İrlanda’da 21 yılda tamamlanmıştır.  Kıbrıs’ta ise 48 yıldır aynı yerde saymamız bizlere, yıllardır takip edilen yöntemlerin bizi herhangi bir başarıya taşıyamacağının göstergesidir.

Çünkü geçmişin karanlığının bugün halen sahiplenilmesine devam ediliyor, henüz bu karanlıkla yüzleşme cesareti ve iradesi ortaya konamıyor.

Almanya Federal Cumhuriyeti’nin 4. Başbakanı Willy Brandt ilk yurt dışı ziyaretini, Alman işgalinde “SS” askerlerinin girişe “hastalıklı bölge, girmek tehlikelidir” tabelası astıkları Varşova “gettosu”na yapmış, 60 bine yakınının katledildiği, açlıktan ölenlerle yüz bini aşan Yahudiler anısına şehrin ortasına dikilen anıtın önünde 35 yıl sonra diz çökerek özür dilemişti.

Brandt’ın kuşkusuşuz ne Alman işgali ne de Nazi zulmünden dolayı bir sorumluluğu yoktu. Willy Brandt kendi adına değil temsil ettiği ülke adına diz çöküyor ve “bizi bağışlayın” diyordu.

İşte bugün Kıbrıs’ta ortak gelecek planladıklarını iddia eden liderler de böyle bir sorumlulukla karşı karşıya. Aynen  bundan yıllar önce 1 Eylül Dünya Barış günü nedeniyle İstanbul’da taşınan bir pankartta söylendiği gibi; “Tarih bizi uysallıkla sorumluluk arasında tercih yapmaya çağırıyor”.

Tarih, Kıbrıslı liderleri geçmişin karanlığını sahiplenmekten vazgeçmeye, sorumluluk alarak, kararan vicdanlarımızı hakikat ile buluşturmaya, yüzleşmeye ve yaşananlardan dolayı özür dilemeye çağırıyor.

Her yıl 15 Temmuz saat 08.20’de ve 20 Temmuz 05.20’de Kıbrıs’ın güneyinde çalan sirenler bizlere sorumluluklarımızı çığlık çığlığa haykıyor.

47 yıldır çalan bu sirenlere verilecek bir cevap, dilenecek çok büyük bir özür halen önümüzde durmaktadır.

Kıbrıslırumlar’ın 1950’lerden itibaren yükselttiği “ENOSİS” mücadelesi ile Kıbrıslıtürkler’in aynı tarihlerden itibaren yükselttiği “TAKSİM” mücadelesinin sonucu 15 ve 20 Temmuz ile 14 Ağustos 1974’tür.

Yunan milliyetçiliğinin peşine takılarak Kıbrıs’ı Yunanistan’ın bir parçacı görenler ile Türk milliyetçiliğinin peşine takılıp Kıbrıs’ı Türkiye’nin bir parçası görenlerin, birbirlerini besleyerek adamıza dayattıkları sonuç darbe ve işgal olmuştur.

1955-1974 dönemi ne mi yaptılar?

Kıbrıs’ta 1955-59 döneminde toplam kaç kişinin öldüğüne dair bir sayıya ulaşamasam da 36 köyden 2.700 Kıbrıslıtürk ile Lefkoşa ve 8 köyden 1.900 Kıbrıslırum’un yerinden edildiği tahmin ediliyor.

1963-1964 döneminde 364 Kıbrıslıtürk ve 174 Kıbrıslırum’un hayatını kaybettiği, 219 Kıbrıslıtürk, 43 Kıbrıslırum’un ise  kaybolduğu tahmin edilirken 25.000’den fazla Kıbrıslıtürk yerleşim yerlerinden gettolara göç etmek zorunda kaldı. 3000’e yakın Kıbrıslıermeni evlerini terk etti.

15 Temmuz 1974’te Yunan Cuntası’nın yaptığı faşist darbe sonucu 90 civarında Kıbrıslırum hayatını kaybetti.

20 Temmuz-16 Ağustos 1974 döneminde ise 9 BM askeri, 568 TC askeri, 4.000’den fazla Kıbrıslırum ve Yunan askeri, 270 Kıbrıslıtürk sivil, 1.273 Kıbrıslırum sivil hayatını kaybetti. 275 Kıbrıslıtürk, 1421 Kıbrıslırum kayboldu. 160.000 Kıbrıslırum ile 60.000 Kıbrıslıtürk yerinden edildi.

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin belirlediği rakamlara göre, toplam 1,464 Kıbrıslı Rum ve 494 Kıbrıslı Türk kayıp şahıs bulunmaktadır.

İnsanların çektiği zulmün rakamlarla ifade edilmesi yanlış olsa da işte Kıbrıs’ı Yunan adası görenlerle , Türk adası görenlerin bizlere ödettiği bedel böylesine korkunç ve ibret vericidir.

Tüm bu yaşananların ardından yapılması gereken ve bize barışın inşasını sağlayacak şey hakikat ile yüzleşme ve özür dilemedir.

Gerek Trahoni/Tirfon’da katledildiği çukurdan emziğiyle çıkarılan 6 aylık Andreas’a gerekse Maratha/Muratağa, Santallaris/Sandallar ve Aloa/Atlılar’da katliam çukurundan çıkarılan bebek ve çocuklara karşı olan tarihsel sorumluluğumuz bizlere kockocaman bir özürün gerekliliğini işaret ediyor.

Kıbrıslırum toplumu liderliği ve  yetkili makamları, yıllarca sürdürülen “ENOSİS” politikaları sonucunda Kıbrıs’ta darbe ve işgale sebep olunduğu için, insanları canından, yerinden ettiği, katliamlara yol açtığı için özür dilemelidir.

Kıbrıslıtürk toplumu liderliği ve yetkili makamları, yıllarca sürdürülen “TAKSİM” politikaları yüzünden Kıbrıs’ta darbe ve işgale sebep olunduğu için, insanları canından, yerin ettiği, katliamlara yol açtığı için özür dilemelidir.

Geçmişin karanlığından sorumlu olan her siyaset bizleri ölmüş bedenler, tecavüze uğramış hayatlar, terk edilen evlerle baş başa bıraktıkları için özür dilemelidir.

İngiltere, Yunanistan, Türkiye Kıbrıslılardan yaptıkları ve yaşattıkları her şey için özür dilemelidirler.

Kıbrıslılar önce kendi kendilerinden sonra yüzyıllardır bir arada yaşadığı yurttaşlarından özür dilemelidirler.

Çatışma, bölünme, darbe ve işgalden sonra doğan fakat bu tarihin parçası bir birey olarak özür diliyorum.

Tarih tüm Kıbrıslıları, bütün bu yaşanan trajedileri normalleştiren “uysallığı” ile hem sorumluluk hem de vicdan arasından tercih yapmaya çağrıyor!

***

Ιούλιος: Αλήθεια, Αναμέτρηση και Συγγνώμη

Τόσο η ευθύνη της οικοδόμησης του κοινού μας μέλλοντος όσο και η ευθύνη της αναμέτρησης με το σκοτάδι του παρελθόντος μας είναι δική μας αλλά και των ηγετών που μας εκπροσωπούν…

Επειδή οι κοινότητες που δεν έχουν αναμετρηθεί με το σκοτάδι του παρελθόντος δεν μπορούν να οικοδομήσουν κοινό μέλλον.

Οι διαδικασίες σχετικά με την επίλυση του Κυπριακού προβλήματος που συνεχίζονται εδώ και 48 χρόνια, δυστυχώς έχουν κολλήσει σε μια διαδικασία “ολιστικής” λύσης και δεν έχουν μετατραπεί σε μια ειρηνευτική διαδικασία.

Τόσο οι «ειρηνευτικές διαδικασίες» ανά το παγκόσμιο, όσο και η διαδικασία για το Κυπριακό πρόβλημα που συνεχίζεται για 48 χρόνια, μας έχουν δείξει ότι οι κοινότητες έχουν περισσότερο ανάγκη την συμφιλίωση, την αναμέτρηση με το σκοτάδι του παρελθόντος και το να μάθουν την αλήθεια αντί την επίσημη ιστορία, παρά την λύση που θα βρουν οι ηγέτες στο τραπέζι των συνομιλιών.

Οι μνήμες των κοινωνιών καθώς και το αίσθημα ασφάλειας  διαμορφώνονται από αυτούς που τους διοικούν. Και οι κοινωνικές μας μνήμες που μέχρι σήμερα στηρίζονται στην προπαγάνδα, μόνο με διαδικασίες αναμέτρησης και αυτοκριτικής μπορούν να αφήσουν στην άκρη το παλιό και να ανοίξουν καινούργια σελίδα. Οι άνθρωποι που ζουν σε αυτό το νησί μόνο με αυτό τον τρόπο μπορούν να δείξουν ειλικρινή εμπιστοσύνη ο ένας στον άλλο.

Χώρες όπως το Ελ Σαλβαδόρ, η Γουατεμάλα, η Βόρεια Ιρλανδία, το Νεπάλ, και η Νότια Αμερική είναι χώρες που έχουν ζήσει «ειρηνευτικές» διαδικασίες. Για παράδειγμα, ενώ στο Νεπάλ αυτή η διαδικασία κράτησε 4 χρόνια, στην Νότια Ιρλανδία συνεχίστηκε για 21 χρόνια. Από την άλλη, το γεγονός ότι στην Κύπρο εδώ και 48 χρόνια βρισκόμαστε στο ίδιο σημείο, μας δείχνει ότι οι μέθοδοι που ακολουθούνται εδώ και χρόνια δεν θα μας οδηγήσουν σε οποιαδήποτε επιτυχία.

Επειδή μέχρι και σήμερα το σκοτάδι του παρελθόντος ενισχύεται και αγκαλιάζεται, και ακόμα δεν έχουμε βρει το θάρρος και την θέληση να αναμετρηθούμε με αυτό το σκοτάδι.

Ο 4ος Καγκελαρίος της Ομοσπονδιακής Δημοκρατίας της Γερμανίας Βίλι Μπραντ, την πρώτη του επίσημη επίσκεψη στο εξωτερικό την πραγματοποίησε στο «γκέτο» της Βαρσοβίας όπου κατά την διάρκεια της Γερμανικής κατοχής, στα στρατόπεδα των Ναζί είχαν τοποθετήσει την ταμπέλα «προσβληθείσα περιοχή, η είσοδος είναι επικίνδυνη», 35 χρόνια μετά γονάτισε και ζήτησε συγγνώμη μπροστά από το μνημείο που τοποθετήθηκε στην μέση της πόλης στην μνήμη των περισσότερων από εκατό χιλιάδων Εβραίων που δολοφονήθηκαν ή πέθαναν από την πείνα.

Αναμφίβολα ο Μπραντ δεν είχε ευθύνη ούτε για την Γερμανική κατοχή ούτε για τα βασανιστήρια των Ναζί. Ο Βίλυ Μπραντ γονατίζει και λέει «συγχωρέστε μας» όχι για λογαριασμό του αλλά εκ μέρους της χώρας που εκπροσωπεί.

Λοιπόν και οι ηγέτες  που σήμερα ισχυρίζονται ότι σχεδιάζουν ένα κοινό μέλλον στην Κύπρο, βρίσκονται αντιμέτωποι με μια τέτοια ευθύνη. Όπως χρόνια πριν,  στην Κωνσταντινούπολη έγραφε και ένα πανό με αφορμή την 1η Σεπτεμβρίου μέρα της Παγκόσμιας Ειρήνης «Η ιστορία μας καλεί να επιλέξουμε μεταξύ της υπακοής και της ευθύνης».

Η ιστορία καλεί τους Κύπριους ηγέτες να σταματήσουν να προστατεύουν και να αγκαλιάζουν το σκοτάδι του παρελθόντος, να αναλάβουν την ευθύνη και να φέρουν την σκοτεινιασμένη συνείδηση μας αντιμέτωπη με την αλήθεια και να ζητήσουν συγγνώμη για όσα έλαβαν χώρα.

Οι σειρήνες που κτυπούν στο νότιο μέρος της Κύπρου, κάθε χρόνο την 15η Ιουλίου στις 8:20 και την 20η Ιουλίου στις 05:20, ουρλιάζουν, κραυγάζουν τις ευθύνες μας.

Ακόμα βρίσκεται ενώπιον μας η απάντηση και η συγγνώμη σε αυτές τις σειρήνες που κτυπούν εδώ και 47 χρόνια.

Η 15η και η 20η Ιουλίου, καθώς και η 14η Αυγούστου 1974 είναι το αποτέλεσμα του αγώνα που ξεκίνησαν οι Ελληνοκύπριοι την δεκαετία του 50’ για «ΕΝΩΣΗ» και του αγώνα που ξεκίνησαν οι Τουρκοκύπριοι την ίδια δεκαετία για «ΤΑΞΙΜ» (διχοτόμηση).

Όλοι αυτοί που έβλεπαν την Κύπρο ως ένα κομμάτι της Ελλάδας και επιδίωκαν τον ελληνικό εθνικισμό και όλοι αυτοί που έβλεπαν την Κύπρο ως ένα κομμάτι της Τουρκίας και επιδίωκαν τον τουρκικό εθνικισμό, δίνοντας τροφή ο ένας στον άλλο, προκάλεσαν το πραξικόπημα και την εισβολή.

Αναρωτιέσαι για το τι είχαν κάνει την περίοδο 1955-1974;

Ακόμα και αν δεν έχει διαπιστωθεί ο ακριβής αριθμός όσων δολοφονήθηκαν στην Κύπρο κατά την περίοδο του 1955-59, υπολογίζεται ότι εκτοπίστηκαν από 36 χωριά 2700 Τουρκοκύπριοι και από την Λευκωσία και 8 χωριά 1900 Ελληνοκύπριοι.

Ενώ υπολογίζεται ότι κατά την περίοδο 1963-64 έχασαν την ζωή τους 364 Τουρκοκύπριοι και 174 Ελληνοκύπριοι και εξαφανίστηκαν 219 Τουρκοκύπριοι και 43 Ελληνοκύπριοι, περισσότεροι από 25 χιλιάδες Τουρκοκύπριοι αναγκάστηκαν να εγκαταλείψουν τους τόπους τους και να εγκατασταθούν σε θύλακες. Παράλληλα περίπου 3 χιλιάδες Αρμένιοι της Κύπρου εγκατέλειψαν τα σπίτια τους.

Στο φασιστικό πραξικόπημα που έκανε η Χούντα των Αθηνών στις 15 Ιουλίου 1974, έχασαν την ζωή τους 90 Ελληνοκύπριοι.

Και κατά την περίοδο 20 Ιουλίου- 16 Αυγούστου, έχασαν την ζωή τους 9 στρατιώτες των Η.Ε., 568 Τούρκοι στρατιώτες, περισσότεροι από 4 χιλιάδες Ελληνοκύπριοι και Έλληνες στρατιώτες, 270 Τουρκοκύπριοι πολίτες και 1273 Ελληνοκύπριοι πολίτες. Εξαφανίστηκαν 275 Τουρκοκύπριοι και 1421 Ελληνοκύπριοι. 160 χιλιάδες Ελληνοκύπριοι και 60 χιλιάδες Τουρκοκύπριοι έγιναν πρόσφυγες.

Σύμφωνα με τους αριθμούς που προσδιορίζονται από την Επιτροπή Αγνοουμένων, συνολικά 1464 Ελληνοκύπριοι και 494 Τουρκοκύπριοι είναι αγνοούμενοι.

Ακόμα και αν είναι λάθος να υπολογίζουμε σε αριθμούς τα βάσανα που έζησαν οι άνθρωποι, το τίμημα που μας ανάγκασαν να πληρώσουμε όσοι έβλεπαν την Κύπρο σαν νησί της Ελλάδας και όσοι την έβλεπαν σαν Τουρκικό νησί, είναι τόσο τρομακτικό και παραδειγματικό.

Μετά από όλα αυτά τα βιώματα, αυτό που πρέπει να γίνει και αυτό που θα μας βοηθήσει να οικοδομήσουμε την ειρήνη είναι η αναμέτρηση με την αλήθεια και η απολογία.

Η ιστορική μας ευθύνη τόσο απέναντι στον Αντρέα, 6 μηνών βρέφος με την πιπίλα του που έβγαλαν από τον λάκκο όπου τον σκότωσαν στο Τραχώνι, όσο και στα βρέφη και τα παιδιά που έβγαλαν από τον λάκκο της σφαγής στην Μαράθα, το Σανταλάρι και την Αλόα, είναι να ζητήσουμε μια τεράστια συγγνώμη.

Η ηγεσία και οι αρχές της Ελληνοκυπριακής κοινότητας πρέπει να ζητήσουν συγγνώμη για το γεγονός ότι η πολιτική της «ΕΝΩΣΗΣ» που εφαρμόστηκε για χρόνια είχε ως αποτέλεσμα το πραξικόπημα και την εισβολή στην Κύπρο και οδήγησε σε σκοτωμό, προσφυγιά και σφαγή.

Η ηγεσία και οι αρχές της Τουρκοκυπριακής κοινότητας πρέπει να ζητήσουν συγγνώμη για το γεγονός ότι εξαιτίας της πολιτικής του «ΤΑΞΙΜ» που εφαρμόστηκε για χρόνια και είχε ως αποτέλεσμα το πραξικόπημα και την εισβολή στην Κύπρο και οδήγησε σε σκοτωμό, προσφυγιά και σφαγή.

Όποια πολιτική είναι υπεύθυνη για το σκοτάδι του παρελθόντος, πρέπει να μας ζητήσει συγγνώμη για το γεγονός ότι μας άφησε μόνους με νεκρά κορμιά, με βιασμένες ζωές και εγκαταλελειμμένα σπίτια.

Η Αγγλία, η Ελλάδα και η Τουρκία πρέπει να ζητήσουν συγγνώμη από τους Κύπριους για όσα έκαναν και για όσα τους ανάγκασαν να ζήσουν.

Οι Κύπριοι πρέπει αρχικά να ζητήσουν συγγνώμη στον ίδιο τους τον εαυτό και μετά από τους συμπολίτες τους που έζησαν για αιώνες μαζί.

Εγώ, ως άτομο που γεννήθηκε μετά τις συγκρούσεις, το πραξικόπημα και την εισβολή αλλά που είναι κομμάτι αυτής της ιστορίας, ζητώ συγγνώμη.

Η ιστορία καλεί όλους τους Κύπριους να επιλέξουν μεταξύ της «υπακοής» που ομαλοποιεί όλες αυτές τις τραγωδίες και τις κάνει να μοιάζουν σαν κάτι φυσιολογικό, της ευθύνης και της συνείδησης!

Μετάφραση: Μαρία Σιακαλλή

Ιούλιος 2016 –  Εφημερίδα Πολίτης

Nuri Sılay

Nuri Sılay

Aktivist/Vicdani Retçi

Türban, Özgürlük ve Çocuk Hakları
Nuri Sılay

Türban, Özgürlük ve Çocuk Hakları

Nuri Sılay
20 Mart 2025

"Türkiye’de 90’lı yıllarda ve özellikle 1999’da TBMM’de yaşanan krizle doruğa ulaşan türban cepheleşmesi ile buradaki tartışmayı benzeştirmek bana kalırsa sıkıntılıdır. Kemalist anlayışın tepkileriyle türban sorununa yaklaşmak da elbette sorunludur"

Devamı içinDetails
Kıbrıs’ta “Statükoya Dönülmeyip” Nereye Dönülecek?
Nuri Sılay

Kıbrıs’ta “Statükoya Dönülmeyip” Nereye Dönülecek?

Nuri Sılay
21 Şubat 2025

Nuri Sılay yazdı: "CTP Genel Sekreteri Akansoy “olası bir müzakere kazasında doğabilecek sorunlar karşısında şu anki statükoya geri dönmek ciddi bir sorundur.” dedi. Peki CTP nereye dönülmesini istiyor?"

Devamı içinDetails
Ne kadar aciz, ne kadar da zavallısınız | Nuri Sılay
Nuri Sılay

Ne kadar aciz, ne kadar da zavallısınız | Nuri Sılay

Nuri Sılay
2 Eylül 2024

Dizinin yönetmeni sevgili Andreas Georgiou’yu yıllardır tanırım. Bu dizinin çekimleri sırasında da Türkçe yardımı için iletişimimiz oldu.

Devamı içinDetails
Babıçlara, şortlara ve atletlere özgürlük! | Nuri Sılay
Nuri Sılay

Babıçlara, şortlara ve atletlere özgürlük! | Nuri Sılay

Nuri Sılay
6 Haziran 2024

İklim krizinin artık geri dönülmez sonuçları olacağı, yükselen okyanus sıcaklığının El Nino iklim olayını daha sık hale getireceği, özellikle Kıbrıs’ın giderek daha da yaşanmaz bir hale geleceği konusunda yıllardır uyarılarda...

Devamı içinDetails
Kıbrıs’ın güneyinde faşist saldırı!
Nuri Sılay

Kıbrıs Cumhuriyeti kurumsal ırkçılık sorunu olan bir devlet | Nuri Sılay

Nuri Sılay
21 Şubat 2024

Troodos’ta yaşanan olayla ilgili yazdıklarımı TAK’tan ilgili haberi hazırlayan, samimiyetine ve gazeteciliğine güvendiğim bir gazetecinin benimle temas kurmasının ardından kaldırdım. Olayı duyuran kurumunun güvenilir bir kurum olmaması, haberin isimsiz ve...

Devamı içinDetails

YAZARLAR

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri
Umut Bozkurt

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri

Umut Bozkurt
23 Mart 2025
Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor
Konuk Yazar

Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor

Konuk Yazar
22 Mart 2025
Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar
Engin Kara

Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar

Engin Kara
22 Mart 2025
Çalıyor

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

KIBRIS
Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

DÜNYA
“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

SANAT
Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

DÜNYA
“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

KIBRIS

İzel Seylani: Birlikte hayal etmeyi başardığımızda… | Video

SANAT
İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

DÜNYA
Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

DÜNYA
Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

DÜNYA

Instagram

Takip et

  • Bekir Paşa Lisesi öğretmenleri Eğitim Bakanlığı
  • Tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu paylaşımında TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak “Korkunun ecele faydası yok! Öyle de yenileceksin! Böyle de yenileceksin. Haklılığımıza, cesaretimize, tevazumuza, güler yüzümüze yenileceksin!” dedi.

https://gazeddakibris.com/imamoglu-demokrasi-meydanlarinda-sesinizi-yukseltin/
  • Tel Aviv’de toplanan onbinlerce kişi, Netanyahu
  • Güney Kore, Japonya ve Çin dışişleri bakanları, Kore Yarımadası
  • 21 Mart Dünya Irkçılık Karşıtı Gün nedeniyle Kıbrıs
  • "AKP’nin Kuzey Kıbrıs’a yaptığı müdahaleleri beni de herkes gibi rahatsız ediyor. Ancak o rejimin buraya dayattığı politikaların hıncını başını örten orta okul öğrencilerinden çıkarmamalıyız."

https://gazeddakibris.com/ortaokullarda-basortusu-yasaginin-kaldirilmasinin-dusundurdukleri/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social
  • Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve beraberindekiler, CHP
  • Gençlik Federasyonu açıklamasında 22 Mart Cumartesi akşamı, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) kampüsünde yaşanan ve kamuoyuna yansıyan olayların demokratik değerler ve ifade özgürlüğü açısından endişe verici olduğu belirtildi.

https://gazeddakibris.com/genclik-federasyonundan-polise-daudeki-garabet-tutumdan-donun/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

2 ay önce
KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

2 ay önce
İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

2 ay önce
Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

2 ay önce
Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

2 ay önce

Gazedda Facebook

Gazedda Facebook
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.