Amerikan Başkanı Biden’ın kabinesini kongre tarafından onaylandıktan sonra Amerikan Dış İşleri Bakanlığı görevini yürütecek olan Antony Blinken’in geçen ay paylaştığı tweet.
“Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kıbrıslıtürk lider Tatar’ın Kıbrısta iki devletli çözüm çağrılarını esefle karşılıyoruz. Joe Biden, uzun zamandır tüm Kıbrıslılar için barış ve refahı sağlayabilecek iki bölgeli, iki toplumlu federasyona destek belirtmiştir.”
Bu detayı bir kenarda tutmakta yarar var.
Bu pozisyondan hareketle, Tatar’ın siyasi tutumu ile Kıbrıslıtürkleri daha fazla izole etmeyi seçecek mi sorusu Tatar’ın siyasi meşruluğu açısından önemli olacak. Aynı zamanda, Türkiye’nin Kıbrıs konusunda yeni politikalarının karşılığı olmayacağı konusu da, daha atamalar gerçekleşmeden belli oldu gibi…
Biden’in görevi devraldıktan sonra Avrupa Birliği üye devlet başkanları ile transanlantik işbirliğinin geliştirilmesi konusundaki toplantı çağrısını da akılda tutmakta yarar var. Biden’e Avrupalıların Türkiye’nin tavrı konusunda bir destek isteyecekleri açık. Geçtiğimiz hafta Alman ve Fransız Dış İşleri Bakanlarının da ortak yazdıkları köşe yazısında, AB – ABD çıkarları için Türkiye ve İran vurgusu vardı. Yıllarca, “Türkiye İran olur mu?” diye hayıflanan Türkiye halkları da gelinen aşamada artık Türkiye ve İran sorununun açık açık ifade edildiğini görmesi önemli olacak. Görünen o ki, AB Türkiye ile ilişkileri rayına oturtmak için ABD desteğini, ABD’nin ise İran ile ilişkileri konusunda AB ile işbirliği yapacağı bir süreç yaşayacağız. Bu arada Halk Bank davasında ABD yargısının nasıl bir süreç izleyeceği muhtemelen belirleyici konulardan biri olacak.
Bölgesel gelişmelere dair, birkaç notun dışında bir de hükümet konusuna bakmakta yarar var. Federasyon konusunda ABD’nin ısrarcı olma ihtimali arttıkça, Tatar kartını korumak isteyen Türkiye, oluşacak hükümet yapısında da, federal çözüme taraf bir hükümetin olmasından hoşlanabilir. Hatta bunun hükümet programında yazması bile stratejik olarak Türkiye’ye alan yaratacak bir durum olabilir. Sağ partilerin “Türkiye koalisyonu beğenmezse parayı vermez” diye ortaya koyduğu iddialar bence değişen konjektürde etkisini yitirmektedir. Türkiye, bu dönemde Kıbrıs Türk lidere 2 devletlilik söyletirken; yürütmede federal çözüme samimi yaklaşan bir hükümet formülünü daha fazla tercih etmesi mümkün bir ihtimal gibi görünüyor…
Dipnot: Kıbrıslı türk siyasetini neden Türkiye penceresinden okuyorsun diye sorguluyorsanız. Bence artık sorgulamayın.