Bir tarafta milyonluk konut projelerini bir gelişmişlik göstergesi olarak sunanlar var; diğer tarafta her bir çocuğun temel ihtiyacı olan eğitime erişimini sağlayacak kamusal hizmetlerin eksikliğinden ötürü kaliteli parasız kamusal eğitim talebi yerine özel okul parasından şikayet edenler.
Elektrik stratejik sektördür, asla özelleştirilmelidir denilerek eylemlere destek olanların arasında, önce özel ders ile başlayıp aşamalı olarak eğitim hizmetlerinin kamudan özele aktarılmasına önayak olanların şimdi okul fiyatlarından şikayet ediyor olması kendi içinde bir garipliği barındırmıyor mu?
Öncelikle altını kalın bir kalemle çizmekte yarar var: elektrikten kat ve kat stratejik sektör eğitim sektörüdür.
Eğitimde fırsat eşitliğinin kaybedilmesine göz yumanlar, eğitimin özelleştirilmesine ön ayak olanlar bugün eğitim harçlarından şikayet etmesi normaldir ancak bu kamu eğitiminden sorumlu paydaşların tümünün elleri ile yarattıkları bir kriz değil midir?
Özel okul ücretlerini yaygara çıkararak azalmayacak.
Geçen sene de aynı tepkiler verildi, nihayetinde aileler kemerleri sıktı, çoğu çocuklarını özel eğitim kurumlarına gönderdi.
Peki, Kamusal eğitimden sorumlu paydaşlar kamu eliyle verilen eğitimi özendirecek bir şeyler yapabildiler mi ? Tabi ki hayır
Birkaç hafta öncesine kadar Mağusa’da veya Geçitkale’de kamu, eğitimi çadırda vermedi mi?
Geçen bir yıl içinde bunca şey olup biterken, bir kurum, sendika yada “devlet üniversitesi” tam gün parasız eğitim için ne yapılması gerektiğine yönelik bir plan, yol haritası yada bir proje ortaya koydu mu ?
Kamusal eğitimin bu derece zayıf durumda olmasından sonra, özel eğitim kurumlarının bu mukayeseli üstünlüğünü kullanmayacağını mı sandınız?
Sadece eğitimde değil, sağlıkta, turizmde, altyapıda öylesine slogan atarak vatan kurtarmanın bizi getirdiği noktadayız.
Bunu kabullenip anlamlı çözümler üretmek yerine, sloganla yola devam edecek olanlar ister özel okullara ister eğitim bakanlığına envai renkte çelenk bırakabilirler. Ancak, bir de şunu anlasınlar: slogan ile gidilen yolun sonuna geldik, kaybettik ve bedelini de cebimizden ödüyoruz.
Eğitim üzerinde oluşan bu fırsat eşitsizliği, günün sonunda eşitsizlikleri derinleştiriyorsa, yoksulluk sarmalını güçlendiriyorsa, bu ülke yarısında hayatını idame ettirmeye çalışanlar için eğitimde özelleştirmenin getirdiği sonuçlar hala can yakıcı bir hale gelmedi mi? Toplumsal varoluşu dillerine pelesenk edenler çıkıp toplumsal yok oluşun en bariz nedenine karşı kapsamlı, kapsayıcı ve ikna edici bir yol haritası koyamamış olması yeterince önemli bir konu değil mi?
Son olarak, sıfırdan toplumsal mücadele verip, kamusal eğitim hakkını yeniden kazanmayı boşa kürek çekmek olarak düşünenler için bir de dipnot. Özel eğitimde devam edebilmek için kemerleri biraz daha sıkarım diyenler için kişisel çözüm önerisi, bu ücretlere özel okul adı altında eğitim kalitesi tartışmalı yerler yerine yeşil hattın güneyindeki opsiyonları da değerlendirin.