“Protesto etmesi gerekirken sessiz kalarak günah işlemek, insanı bir korkağa dönüştürür” demişti yazar ve şair Ella Wheeler Wilcox ‘Başkaldırı’ isimli şiirinde.
Ananız demokrasi tabutuna son çiviyi çakarken sizin bu suskunluğunuz bizi sağır ediyor biliyor musunuz?
Sırf bir şey demiş olmak için yaptığınız suya sabuna dokunmayan açıklamalar da…
Nedir insanı bu denli ürkek, bu denli sinik, bu denli pısırık hale getiren çok merak ediyorum.
Koltuk mu?
Makam mı?
Maaş mı?
Seçim mi?
Değiyor mu gerçekten?
Kendinizi tanıyor musunuz aynaya bakınca?
Gece rahat mısınız başınızı yastığa koyduğunuzda?
Çocuklarınıza baktığınızda vicdanınız sızlamıyor mu?
Türkiye’de milyonlarca insan, burada bir avuç toplum bir otokratın pençesinde can çekişirken hiç mi söyleyecek sözünüz yok?
Seçim mi yapalım?
Hadi seçim yapalım, siz gene koltucukları üleşin. Ta ki bir şafak vakti zulüm sizin de kapınızı çalana kadar…
Ama merak etmeyin. Biz o zaman da susmayacağız… çünkü biz korkak değiliz.