• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Pazartesi, Ocak 30, 2023
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG GAZEDDA YAZARLARI Mustafa Onurer

“Sistem dışına” çıkalım dedikçe, “sistemin içine” hapsolan “boykotçular” üzerine… (*) – Mustafa Onurer

Mustafa Onurer Mustafa Onurer
9 Şubat 2022
Okuma Süresi: 6 dk
A A
23 Ocak seçimleri ve sonuçların değerlendirilmesi – Mustafa Onurer

Değerli dostum Hüseyin Sevay, eleştirilerini “ayaküstü” yanıtlamamak gerektiğini düşündüğümden geciktirdiğim için özür dilerim. Salim kafayla; ne dediğini, itirazlarının ve çözümlerinin neler olduğunu iyice anlamak ve ona uygun bir yanıt verebilmem için bu gecikme gerekliydi.

Sevgili hocam, eleştirilerinde kullandığın “sistem içi” / “sistem dışı” kavramlarını kayda değer buldum. Bu kavrayış bizi, bu tartışma açısından ileriye taşıyabilir diye düşünüyorum.

Bu “sistem içi” / “sistem dışı” tartışmasına başlamadan önce, takdir edersin ki, “sistem” kavramı üzerinde durmamız kaçınılmazdır. “sistem” kavramında anlaşırsak, “sistem içi”/ “sistem dışı” meselesinde de anlaşmamız kolaylaşacaktır.

Evet, nedir sistem? Ve takdir edersin ki, burada Kıbrıs’ın kuzeyindeki, yani KKTC’deki sistem kastediliyor.

KKTC dediğimiz devlet yapısı nasıl bir sistem ile yönetilmektedir?

Ta başından söylemek istiyorum; ister “sahte” diyelim-isterse “sözde”, ister tanınmış olsun-isterse tanınmamış, ister legal olsun-isterse yasa dışı, ama gene de KKTC, tüm fonksiyonlarıyla var olan bir “mekanizma” olarak bir devlettir. Çünkü burjuva devlet, bir sınıf iktidarından, diktatörlüğünden başka bişey değildir.

Sorun, bu devlet mekanizmasının kime/kimlere hizmet ettiğidir. KKTC’deki devlet mekanizması işgalci Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni elinde tutan, emperyalist tekellerle (hem ekonomik ve hem de ideolojik) kader birlikteliği oluşturmuş tekelci Türk sermayesinin kontrolündedir. O, bu kontrolünü, bir yandan 1983’te devreye soktuğu KKTC Anayasası ile, bir yandan 1974’ten itibaren kurduğu ekonomik yapı ile, bir yandan aktardığı nüfusu da kullanarak oluşturduğu siyasal statüko ile, ve nihayetinde 1974’ten beri var olan fiili silahlı gücü ile gerçekleştirmektedir.

İşte, adına ne derseniz deyin, dönemsel olarak hangi şekle sokarsanız sokun KKTC’deki sistem budur. Mesela, uluslar arası alanda bu sistemi “işgal rejimi” veya “Türkiye’nin alt yönetimi” diye tanımlayanların birçoğunun, bu yapıyı sonlandırmak için kıllarını bile kıpırdatmadıkları da bir gerçektir. Daha doğrusunu söyleyeyim; ABD ve Britanya’nın başını çektiği kamp ve bunların güdümündeki BM, son tahlilde onların dediğini yapan AB gibi devlet ve kurumlar, vazgeçtim sonlandırmalarını, aksine bu yapıyı; adanın bölünmüşlüğünü, kuzeyde TC’nin varlığı ve kontrolünü devam ettirmek, hatta ileriye götürmek için gayret göstermektedirler. Yani; 48 yıldır fiilen SİSTEMİN KORUYUCULUĞUNU YAPMAKTADIRLAR.

Şimdi, “sistem içi” / “sistem dışı” meselesine tekrar dönecek olursak, sen “sistemin dışına” çıkmak için, senin deyişinle “sistemin “merkezi” Diyanellos”, yani KKTC meclisine girmemek gerektiğini savunuyorsun. Ama, hesaba katmadığın bir gerçek daha var; KKTC meclisine girmeden, hatta girilmesine karşı çıkılarak da Kıbrıs’ın kuzeyindeki sistemi savunmak mümkündür. Örneğin, DMP döneminde CTP ve TKP öyle yapmışlardı. Nasıl ki, geçtiğimiz aylarda CTP ve TDP meclise girmeyip, Erdoğan’ı “protesto” ederken bile sistemi reddetmedikleri gibi…

Dolayısıyla, sorun “Diyanellos”a girip girmemekten çok, girip ne yapacağınız veya girmeyip ne yapacağınız ile alakalıdır.

Basit bir soru: KKTC meclisine girip, o kürsüden yıkılması gereken bir meclis olduğunu savunmak mı, yoksa girmeyip de, ilelebet yaşatılması gereken bir meclis olduğunu savunmak mı? Hangisi?

Bu soruya yanıt verirken iki tane itiraz ortaya konacağının farkındayım. Birincisi; CTP ve TKP (ve bugünkü TDP) kastedilerek, “KKTC meclisine girenlerin hepsi sistemin parçası haline gelmişlerdir!” denecektir. Doğrudur! Doğrudur ama eksiktir. Çünkü, bunlar zaten “sistem dışı” parti ve siyasetler değillerdi ki! Yani, o partilerin “sistem içi”liği yeni değildir. Onların “sistem içi” partiler oluşu savundukları siyasetlerinden kaynaklanmaktadır. (Ve, ne tuhaftır ki, “boykotçularımızın” büyük çoğunluğunun siyasi temelleri de ya CTP, ya da TKP siyasetleri ile aynıdır.) CTP, ve de TKP (TDP) herhangi bir dönemde TC’nin ülkemizin işgaline karşı durmamış ve sonradan meclise girince veya hükümet olunca TC işbirlikçisi haline gelmemişlerdir. Onlar, her zaman ve son tahlilde TC’nin çıkarları ile Kıbrıs Türk halkının çıkarlarının bir ve aynı olduğunu savunmuş ve buna uygun pratikler ortaya koymuşlardır.

Dolayısıyla, “meclise giren yozlaşır” tezi doğru bir tez değildir. Bu olasılık, yani, gerçek bir sosyalistin dahi meclise girince yozlaşma olasılığı tabi ki vardır ve güçlü bir olasılıktır. Ama, olasılık mutlak olmadığı için olasılıktır. Devrimler tarihi, sadece en ağır işkencelere rağmen geri adım atmayan devrimcilere değil, aynı zamanda burjuva parlamentolarda devrimci kalmayı beceren kahramanlara da şahittir.

İkincisi; “biz, girilmemesini savunanlar ilelebet yaşatılmasını savunmuyoruz ki!” diye itiraz edileceğini biliyorum.

Tamam da, söz olarak savunmadığınız bu tezi, aslında fiiliyatta sadece savunuyor olmanızı değil, gerçekleştirmekte olduğunuzu görmüyormusunuz? Kıbrıs’taki statükonun değiştirilmesini, bu statükoyu yaratan ve yürütenlerden beklemek gerçekte statükonun devamını savunmak değil midir?

Seçim sürecinde “boykotçu” dostlara sürekli soruldu “alternatifiniz ne?” diye. Aldığımız tek cevap; “federasyon!” oldu. Kim yapacak, nasıl yapacak hep yanıtsız kalan sorular oldu. Hatta bazıları, “boykotu yapalım da, sonra düşünürüz!” mealinde yanıtladı.

Bu, aslında çaresizliğin ta kendisidir. Çaresizlikten, sorunu yaratanlara ve sürdürenlere teslim oluşun resmidir.

Halbuki, çare vardır ve çare işçilerdedir, emekçilerdedir; HALKTADIR!

Tüm toplumlar tarihinin sınıf mücadeleri tarihi olduğu gibi, tüm gelecek olan toplumsal mücadelelerin de sınıf mücadeleri olacağını görmek lazım.

Bu görülüp kavrandığında, burjuva parlamentolarının (sadece TC’nin kontrolündeki KKTC meclisinin değil, tüm burjuva parlamentolarından bahsediyorum), hem parti kadrolarının ve hem de işçi ve emekçilerin eğitilmesi ve örgütlenmesinde bir ARAÇ olarak kullanılmasının ne kadar önemli olduğu da görülüp kavranacaktır. Bu önem, kitleler ne kadar “geri” ise o kadar daha büyük olacaktır.

O nedenle, sosyalistlere maledilmeye çalışılan “meclis-Diyanellos-hayranlığı”nın ne kadar saçma bir iddia (iftira) olduğu ortadadır. Sosyalistler, sadece “Diyanellos’u değil, tüm dünya burjuva parlamentolarını tarihin çöplüğüne göndermek istdiklerini hiçbir koşul ve şartta gizlemezler.

O halde, bu iddianın gerçek nedeni nedir? Bu iddianın gerçek nedeni, bizzat iddiayı yapanların burjuva parlamento ve burjuva demokrasisi hayranlıklarıdır. Onlar, burjuva demokrasisi dışında bir demokrasi hayal dahi etmek istemezler. Onlar, burjuva parlamenter sistemi dışında bir sistem düşünemezler.

Yani ve sözün kısası, “sistem dışı”na çıkmak istemeyen aslında bu “boykotçu” dostlarımızdır. Burjuva siyasal sistem dışına çıkmak onlara göre mümkün değildir.

Halbuki biz sosyalistlere göre başka bir sistem, başka bir ekonomi ve siyaset, başka bir Kıbrıs, başka bir dünya mümkündür ve uğrunda mücadele etmeye değer!

(*) 19 Ocak 2022 tarihli Facebook postumun altına Hüseyin Sevay dostumun yaptığı bir yoruma kısa bir yanıt yazmaktı niyetim. Olmadı, beceremedim. Koskoca bir makale çıktı ortaya. Umarım, Hüseyin Sevay dostumun sorularını yanıtlayabilmişimdir.

Gazedda'dan haberdar olmak için takipte kalın...

Takipten çık
Mustafa Onurer

Mustafa Onurer

Bir yıllık enflasyon yüzde 120
Mustafa Onurer

Eşitlik mi, eşitsizlik mi? | Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
25 Ocak 2023
0

1. Hayat Pahalılığı (HP) ödeneği maaş artışı değildir. HP, belirli bir zaman diliminde satın alma gücünde ortaya çıkan gerilemedir. İşte, HP ödeneği de, satın alma gücünde ortaya çıkan gerilemeyi telafi etme yöntemidir. Örneğin; 1 TL maaşınız...

Okumaya Devam Et
“Bir kadın kocasının yatak davetine icabet etmek zorundadır”
Mustafa Onurer

Allah mı haklı, kulları mı? – Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
12 Ocak 2023
0

Bence, Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ünsal haklı. Hem de yerden göğe kadar... Adam, bunları söylesin diye atanmış o makama, hem de sadece Ankara tarafından değil, Allah tarafından da...

Okumaya Devam Et
Kim kazandı? | Mustafa Onurer
Mustafa Onurer

Kim kazandı? | Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
29 Aralık 2022
0

Konumuz malum; Yerel Yönetim Organları seçimleri  ve kimlerin kazandığı... Kimlerin kazandığı, kimlerin kaybettiği konusunda yazmayan bir ben kaldıydım. İşte, ben de yazdım... Nasıl belirleyeceğiz kimlerin kazandığını? Çok basit diyeceksiniz, Yüksek...

Okumaya Devam Et
Yüksek Seçim Kurulu yasadışılık tespit etti – Murat Kanatlı
Mustafa Onurer

Seçimler, müdahaleler ve işin gerçeği… | Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
28 Kasım 2022
0

Yaklaşık bir ay sonra Yerel Yönetim Organları (Belediye Başkanlığı, Belediye Meclis Üyeliği ve Muhtarlıklar) için seçim var. Seçim dendi mi, ilk akla gelen şey “müdahale” oluyor artık bu coğrafyada. “Müdahale”...

Okumaya Devam Et
KKTC bir “başarısızlık öyküsü” mü? | Mustafa Onurer
Mustafa Onurer

KKTC bir “başarısızlık öyküsü” mü? | Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
16 Kasım 2022
0

Karikatür: Utku Karsu KKTC bir "başarısızlık öyküsü" değil, tersine 39 yıldır kurulma amacına layık olmak için canla başla çalışan başarılı bir devlettir. Biliyorum, itiraz edenleriniz olacaktır; "ne başarısı yahu!" diye...

Okumaya Devam Et

YAZARLAR

Balin Palmer

Hatırlayış – Balin Palmer

Balin Palmer
27 Ocak 2023
Zehirleyen kapitalist yıkımın dökümü[*] | Sibel Özbudun-Temel Demirer
Temel Demirer

Zehirleyen kapitalist yıkımın dökümü[*] | Sibel Özbudun-Temel Demirer

Sibel Özbudun
25 Ocak 2023
Bir yıllık enflasyon yüzde 120
Mustafa Onurer

Eşitlik mi, eşitsizlik mi? | Mustafa Onurer

Mustafa Onurer
25 Ocak 2023
Her siyasetçi bilir: Maraş önemlidir | Mertkan Hamit
Mertkan Hamit

Her siyasetçi bilir: Maraş önemlidir | Mertkan Hamit

Mertkan Hamit
23 Ocak 2023
Acil olarak anti kolonyal bilinç çalışmaları yapmamız lazım | Halil Karapaşaoğlu
Halil Karapaşaoğlu

Acil olarak anti kolonyal bilinç çalışmaları yapmamız lazım | Halil Karapaşaoğlu

Halil Karapaşaoğlu
23 Ocak 2023

SON EKLENENLER

NATO tankları Ukrayna’da: ABD-Rusya sıcak savaşına doğru – Andre Damon

NATO tankları Ukrayna’da: ABD-Rusya sıcak savaşına doğru – Andre Damon

22 saat önce
Eriyen buzullar suları öngörülenden çok daha fazla yükseltecek

Kuzey Kutbu’nun buzulları 2040’a kadar yazları yok olabilir

24 saat önce
The Dark Side of the Moon 50 yaşında

The Dark Side of the Moon 50 yaşında

24 saat önce
Adorno’nun sakatlanmış yaşamı – Peter E. Gordon

Adorno’nun sakatlanmış yaşamı – Peter E. Gordon

24 saat önce
Süper güçler o kadar da süper değil – Robert Ford – Indyturk

Süper güçler o kadar da süper değil – Robert Ford – Indyturk

2 gün önce
“Düzen(sizlik)”, akp ve laiklik* | Temel Demirer

Erdoğan’dan ‘adaylık’ tartışmalarına yanıt: Yeni yönetim sistemi 2018’de kronometreyi sıfırladı

2 gün önce
STK’lardan BM’ye mektup: Fosil yakıt yöneticisi COP28’i yönetemez

STK’lardan BM’ye mektup: Fosil yakıt yöneticisi COP28’i yönetemez

2 gün önce
Gazedda

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • GAZEDDA’NIN GÜNDEMİ
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2022 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.