Adanın kuzeyindeki en önemli tartışmalardan biri de asgari ücret seviyesi ile ilgili…
Gelir uçurumu arasındaki fark da o kadar geniş ki lüks arabaların yollarda olması, alım gücümüzün çok iyi olduğu gibi bir algı yaratıyor. Adanın kuzeyindekileri besleme görenler de bunu gözümüze sokuyor.
Ben bundan rahatsızım. Bu rahatsızlığımı anlatmak için Norveç’e değil de gelin Filistin’e bakarak anlamaya çalışalım.
On yıllardır İsrail’in ablukası altında olan Gazze bölgesine dair ücret politikalarına dair birkaç bilgi ile başlayalım… (Ayrıntı için tıklayınız)
Asgari ücret ile başlayalım Orta Doğu’nun muhtemelen yaşanması en güç bölgesinde asgari ücret 1450 Şekel yani 462 dolar. TL Karşılığı 6186 TL.
Filistin İstatistik Ofisi verilerine göre, saatlik ortalama NET kazanç Gazze’de 60,8 şekel, Batı Şeriada 126 şekel. filistin Ortalaması ise 107.3 şekel…
Güncel dolar / TL rakamlarına göre
Gazze’de bir emekçinin ortalama günlük kazancı 20 dolar (268 TL)
Batı Şeriada 40 dolar (536 TL) ve Filistin ortalaması da 34 dolar (456 TL)…
Yine aynı kaynaktaki aylık ortalama çalışma günü sayısı ile hesapladığımızda, ortalama olarak Gazze’de 22,4 gün çalışılıyor, buna göre aylık ortalama net kazanç 6003,2 TL
Batı şeriada 23,2 gün ile aylık ortalama net kazanç 12,435TL.
Filistin ortalaması ise 23 gün ile aylık ortalama net kazanç 10,488TL…
Filistin’e ise hiç gitmedim…
Sokaklarında bizimki kadar lüks araba var mı bilmiyorum… Yanlış da anlaşılmasın, bu ücretlerin olması Gaze’de yaşayan birinin Kuzey Kıbrıstan daha iyi veya kötü yaşadığı anlamı da çıkmasın. Derdim sadece rakamları karşılaştırmak. Onların gerçek hayat üzerine denyimi tamamen farklı bir mesele.
Ancak çatışmanın sonlanmadığı, gerilim siyasetinin ve ablukanın boğucu olduğu, casinoların, lüks hotellerin, marinaların olmadığı; bizi bir kıyı ayıran, yüz binlercesinin daha iyi bir hayat hayaliyle mülteci olduğu, insanlık tarihindeki yaşanması en güç yerlerde bile resmi istatistiklerin gösterdiği ücret politikalarının durumu böyle…
Bize dair ise net birşey söyleyemiyorum. Çünkü, ortalama çalışma, ortalama gelir gibi veriler kamusal olarak erişebilir değil.
Ücret politikalarını Avrupa ile kıyaslamanın anlamsız olduğu bir noktadayız. Gelir uçurumu hiç bu kadar ağır olmamıştı.
Ancak siz söyleyin, ekonomik anlamda “yürüdüğümüz” geleceğin Orta Doğu’nun yaşanması en güç coğrafyalarına referansla bile geride kalmış olması birşeylerin çok berbat bir durumda olduğunu göstermez mi?
Eşit egemenlik paradigması ve o eksende oluşturulmuş iktidar anlayışı, adanın kuzeyindeki ücret politikasını savaşın yıktığı “gazze dengine” gelmesinin seçim üstü “müjdelendiği” bir noktaya getirdi.
Pazar günü demokrasi şöleni varmış…
Ekonomik anlamda Gazze seviyesine geldiğimizi kutlanacak heralde.
Midesi kaldıran katılsın…