UBP-DP-YDP Hükümeti, Bakanlar Kurulu toplantısında “Müfsit Niyetli Yayın” kapsamını genişletmek için yeni kararlar aldı. Karara göre, Meclis‘e gönderilen tasarılardan biri de Ceza Değişiklik Yasa Tasarısı altında bulunan “Müfsidane Yayınlar Değişiklik Yasa Tasarısı“nda değişiklik yapılması planlanıyor. Tasarıda, kktc devletine ve Cumhurbaşkanı‘na “hoşnutsuzluk” göstermenin suç sayılması yönünde değişiklik yapılması isteniyor.
GazeddaKıbrıs olarak, Müfsit Niyetli Yayınların tarihçesine bir bakış atarak, sürecin detaylı bir şekilde yeniden tartışmaya açılmasını önemli bulmaktayız.
kktc’de halen yürürlükte olan İngiliz Koloni İdaresi döneminden kalma 1 Ocak 1929 tarihli Fasıl 154 Ceza Yasası’nın basın-yayınla ilgili öngördüğü cezalara ilişkin maddeleri ilk kez 2007 yılında değişiklik yapılmak üzere gündeme alındı. Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin ağırlıkta olduğu koalisyon hükümeti, çağın yükselen değerleri demokrasi, insan hakları, fikir özgürlüğü ve konusu suç olmayan fikirlerin özgürce yayımlanması gerektiği görüşünden hareketle, Ceza Yasası’nın basınla ilgili maddelerinde değişiklik için çalışma yaparak meclisin gündemine getirmişti.
Gündem maddesinde, “basın mensuplarının daha özgür bir ortamda görev yapmalarının sağlanması amacıyla”, Ceza Yasası’nda değişiklik yapılmasının gündeme alındığı da belirtilirken, değişiklik tasarıları meclisin 16 Nisan 2006 tarihli 56’ncı birleşiminin gündemine getirilerek, ilgili maddeler üzerine tartışmalar yapıldı.
“Soyut ifadelerin giderilmesi için tanımın netleştirilmesi hedefi”
Değişiklik tasarısının gerekçesinde uluslararası toplumda kabul görmüş, demokratik hukuk kuralları ile yönetilen ülkelerde, görevi herhangi bir düşünce ve ifadeyi kitlelere yaymak olan basın yayın kuruluşlarını, yazar, yönetmen ve idarecilerini kısıtlamak veya çağdışı yasalar ile korkutup, özgürce görevlerini icra etmelerine engel olmanın mümkün görülmediği belirtildi. Gerek kktc Anayasası ve gerekse gelişmiş demokrasilerin kabul ederek uyguladığı esasların kktc yasalarında da hayat bulmasını temin etmek amacıyla da, Fasıl 154 Ceza Yasası’nda yer alan suç kavramı ve suçun tanımı konusundaki mevcut soyut ifadelerin giderilmesi, tanımların somutlaştırılmasnın hedeflendiği belirtilmişti.
Fasıl 154 Ceza Yasası’nda yapılan değişiklikler ise şu gerekçelere dayandırılmıştı:
‘Müfsit niyet’ tanımında yer alan soyut ifadelerin kaldırılması ve tanımın daha somut hale getirilmesi, ‘Halk sınıfları veya toplumları veya kişiler arasında kin ve garaz duyguları uyandıran bir beyanı yayımlayan, basan herhangi bir kişi suç işlemiş olur’ ifadesinin iptali, ‘Yasak kitap’ tanımının iptali ile ‘Zemmedici malzemenin yayımlanmasının ayrıcalığa sahip olduğu durumlar’ ise genişletilerek gazete, dergi, radyo ve TV bu tanım içerisine alındı.
Yasanın 48’inci maddesi değiştirildi
Kuzey Kıbrıs’ta yürürlükte bulunan Fasıl 154 Ceza Yasası’nda yapılan değişikliklerle, Yasanın 48’inci maddesi kaldırılmış ve yerine yeni 48’inci madde konmuştur. Yeni madde şöyledir:
“Bu Yasanın 47’nci madde amaçları bakımından müfsit niyet;
(a)Cumhurbaşkanına hakaret etmeyi ve Devleti aşağılamayı veya küçük düşürmeyi; veya
(b) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletinin egemenliğinin değiştirilmesini; veya
(c) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlarını veya sakinlerini, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Yasa ile kurulmuş herhangi bir organ veya kurumun yasal olmayan yollardan değiştirilmesini sağlamaya yönelik kışkırtmada bulunmayı; veya
(d) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin adalet ve yargı yönetimini aşağılamayı veya küçük düşürmeyi amaçlayan bir niyeti anlatır.
(e) Herhangi bir kişi tarafından,
(i)Devletin aldığı herhangi bir önlemde, Devletin yanıltılmış olduğunu veya yanılgıya düştüğünü göstermek amacıyla iyi niyetli çabalarda bulunulması; veya
(ii)Yasa ile kurulmuş devlet yönetiminde ve devletin oluşumunda veya mevzuatta veya adalet veya yargı yönetiminde mevcut yanlışlıkların veya eksikliklerin düzeltilmelerini sağlamak amacıyla iyi niyetle dikkat çekilmesi veya işaret edilmesi; veya
(iii)Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlarının veya sakinlerinin bu maddenin (b) fıkrasında belirtilen husus dışında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki yasa ile kurulmuş herhangi bir şeyin yasal yollardan değiştirilmesini sağlama teşebbüsünde bulunmaya iyi niyetle ikna edilmesi çabalarında bulunulması; veya
(iv)Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki farklı halk sınıfları arasında kin, garaz ve husumet duyguları uyandıran veya uyandırma eğiliminde olan herhangi bir şeyin kaldırılmasını sağlamak amacıyla o şeye iyi niyetle dikkat çekilmesi veya işaret edilmesi iyi niyet sayılır ve yasaldır.”
Akıncı: Dağ fare doğurdu
Ceza Yasası’nda değişiklik öngören tasarının parlamentodaki tartışmaları sırasında söz alan dönemin Barış ve Demokrasi Hareketi (BDH) Genel Başkanı ve milletvekili Mustafa Akıncı, “Fasıl 154 Ceza Yasasını değiştiren bir Yasa Tasarısıyla karşı karşıya olunduğunu ifade ederek, olumlu bir bakış açısıyla yola çıkıldığını, niyetin olumlu olduğunu ancak dönüp Yasa Tasarısını dikkatli okuduğunda, yasanın çok büyük değişiklikler getirmediğini ve esas Yasada var olan birtakım yanlışların halen daha korunmaya devam ettiğini belirtmişti.
Akıncı, meclisteki konuşmasında şunları söylemişti:
“Doğrusunu isterseniz dağ fare doğurdu diye bir nitelemede bulundum kendi kendime. Bu tasarıya olumlu oy kullanamayacağıma kanaat getirdim. Benim genel değerlendirmem bu Yasa Tasarısıyla ilgili, yani içinde birtakım düzenlemeler, olumluluklar olmasına rağmen tasarının yeterli bir çalışma ile gelmediği kanaatini edindim. Yasada yapılan değişiklikler özellikle basını ilgilendiren yönleri ile olumludur.”
“Hapislik cezası kesinlikle çağ dışı”
Akıncı, Meclisin Basın İş Yasasına ilişkin gerçekleştirdiği tartışmalar sırasında yaptığı konuşmasında Fasıl 154 Ceza Yasasında yapılan değişiklikleri yeniden gündeme taşıyarak, Ceza Yasasının basınla ilgili maddelerinde bir takım iyileştirmeler yapıldığını ancak ‘müfsit yayın’ gerekçesiyle ilgili ceza yasasında halen hapislik cezasının durduğunu, bu durumun kesinlikle çağ dışı olduğunu da ifade etmişti.
Akıncı, ceza yasasının gerek Meclis’te gerekse toplumda yeterince tartışılmadığı inancında olduğunu belirterek, yapılan iyileştirmelere destek vermekle birlikte hapislik öngören madde kaldırılmadığı sürece bunun basın mensuplarına yönelik bir tehdit olarak orada durmaya devam edeceğini belirtmişti.
Akıncı, hapislik öngören maddenin basın mensuplarının ensesinde ‘Demokles’in kılıcı’ gibi durduğunu da sözlerine eklemiş ve ceza yasasının ilgili maddesi konusundaki görüşlerini şu sözlerle ifade etmiştir:
“Ceza Yasasının özellikle bir hükmü, sadece o bile ne kadar mahsurlu olduğunun bilinmesinde yeterlidir kanaatindeyim. 47’nci madde beş yıla kadar hapisliği öngören bir maddedir. Müfsidane yayın gerekçesi ile beş yıla kadar hapisliği öngörmektedir ve bunun paraya çevrilebileceği de yoktur. Hakimin önüne giderse ya beraattır ya hapisliktir. Para cezası da yok. Bu kadar çağdışı kalmış bir Yasadan bahsediyoruz ve bunun mutlaka değişmesi gerekir.
Özkan: Öngörülen değişiklikler basın özgürlüğü açısından iyileştirmelerdir
Dönemin CTP’li İçişleri Bakanı Özkan Murat, Fasıl 154 Ceza Yasası’nda öngörülen değişiklikleri, “Basın özgürlüğü açısından, yazarların özgürlüğü bakımından belli maddelerdeki iyileştirmedir” şeklinde değerlendirmişti.
İçişleri Bakanı Özkan Murat, Ceza Yasası’ndaki değişiklerle neler amaçladıklarını şöyle açıklamıştır:
“İki konu üzerinde durduk. Biri ‘müfsit yayın’ ki yıkıcı yayın diye bahsedilir. Üstelik, bu maddelerle ilgili Yargıtayımızın da önerisi var Meclise yıllar önce. Bunlar artık çağ dışı kalmıştır ve bu çağ dışı kalan ve sömürge döneminden kalan ve basın özgürlüğüne, düşünce ve anlatım özgürlüğüne aykırı olan çok muğlak ve deyim yerindeyse bahane arayarak dava açılabilen, insanlar hakkında dava açılabilen ve mahkemelere götürülen konulardır. Dolayısıyla burada, yeni tasarıyla eski maddeler arasındaki önemli farklılıklara da açıklık getireyim. Bakınız, eskiden ne denirdi 48’inci maddede? Hoşnutsuzluk ve soğukluk yaratılmasını kışkırtmak. Bunun tarifi var mı? Yoktur. En küçük bir eleştiriyi de hoşnutsuzluk veyahut da soğukluk yaratmak diye yorumlanabilir. Bunun yerine ki doğrudan doğruya ceza yasalarının ruhunda var bu zaten, Ceza hukukunda çok somut tarif edilebilir isnatlarla suçlanabilmesi lazım kişilerin. Burada da ‘soğukluk, hoşnutsuzluk yaratma’ konusunu kaldırdık.
Yine ‘herhangi bir şey’ diyor. İfade nereye çekerseniz oraya gider, 48’in (C) maddesinde. Yine (D) maddesinde yargıyla ilgili, ‘nefret uyandırma, hoşnutsuzluk, soğukluk yaratılması’yla ilgili ifadeler, bütün bunları çıkardık.
Daha ilgincini söyleyeyim, mevcut Ceza Yasamıza göre sosyalist fikirler savunulamaz. İlgili maddeyi okuyayım buradan: “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde farklı halk sınıfları arasında kin, garaz ve husumet duyguları uyandıran ve tırmandıran amaçlar bu müfsit yayına girer.” Yani siz çıkar ve derseniz ki işçi sınıfıyla ilgili bir şey veyahut da sermaye ile ilgili bir şey, bu Ceza Yasası sizi tutar. Bunu da çıkarmış olduk. Ve tamamen çok somutlaştıracak şekilde bu 48’inci maddeyi ele aldık. Şimdi iki konu var dedik. Biri müfsit yayın, müfsitin ne demek olduğunu anlatmak, bir de zem ve kadih yani hakaret davalarının neşet ettiği yayınlar. Hakaret ne demektir? Zem ve kadih neyi kapsar? Bu ifadelerin içeriğini daralttık ve somutlaştırdık.”
Dönemin gazeteleri konuyu nasıl işlemişti?
Ceza Değişiklik Yasasına ilişkin haber 17 Nisan 2007 tarihli Kıbrıs gazetesinde sayfa 10’da yer almıştır. Kıbrıs gazetesi haberi “Ceza Yasası Değişti” başlığı ile vermiştir. Yasa ile ilgili Meclis’teki tartışmalara da yer veren Kıbrıs gazetesi yasanın oy çokluğu ile geçtiğini yazmıştı. Yenidüzen gazetesi 17 Nisan 2007 tarihli sayısında Ceza Değişiklik Yasası’nın Meclis’te onaylanmasına ilişkin haberi “Basın, Düşünce ve Anlatım Özgürlüğüne Gem Vuran Maddeler Değiştirildi” başlığıyla vermişti. Yenidüzen gazetesi yasal değişikliklerin önemli gerekçelerinden birisinin de AB hedefi olduğunu belirtirken yasanın oyçokluğuyla geçtiğini de yazmıştı. Halkın Sesi gazetesi 17 Nisan 2007 tarihli nüshasında Meclis’in gerçekleştirdiği Ceza Yasası’ndaki değişikliklere ilişkin habere yer vermemişti.
Afrika gazetesi 17 Nisan 2007 Meclis’teki Ceza Yasası Değişiklik tartışmalarını “KKTC Hükümetini Küçük Düşürene 5 Yıl Hapislik” başlığı ile manşetten vermişti. Afrika gazetesi haberinde, Ceza Yasası’nda yapılan değişikliğin de “basını hapislikten kurtaramadığını” ileri sürmüştü. Afrika gazetesi haberinin alt başlıklarında ise, dönemin CTP’li İçişleri Bakanı Özkan Murat’ın ‘yıkıcı yayın’ ile ‘zem ve kadih’in sınırlandırıldığını savunduğunu ancak, BDH Genel Başkanı Mustafa Akıncı’nın ‘yasada yanlışların devam ettiğini’ söyleyerek ret oyu kullandığını yazmıştı. Ortam Gazetesi 16 Nisan 2007 tarihli sayısında meclisin toplanacağı ve Ceza Değişiklik Yasa Tasarısını görüşeceği ön haberini vermiş olmasına karşın 17 Nisan 2007 tarihli sayısında Ceza Yasası tartışmalarına ilişkin habere sayfalarında yer vermemişti.
Vatan gazetesi 17 Nisan 2007 Ceza Değişiklik yasasının meclisteki tartışmalarını sayfa 20’den vermişti. Haberde “Ceza Değişiklik Yasa Tasarısı Onaylandı” başlığını kullanmıştır. Alt başlıkta ise İçişleri Bakanı Özkan Murat’ın “Yıkıcı yayın, zem ve kadih sınırlandırıldı” ifadelerine yer veriştir. Haberde yasayla ilgili tartışmalara yer verilmiş, yasanın oy çokluğu ile onaylandığı duyurulmuştur. Güneş gazetesi 17 Nisan 2007 tarihli sayısında Meclisin gündemindeki diğer konulara ilişkin tartışmalara yer vermiş olmasına rağmen Ceza Değişiklik Yasası tasarısı ile ilgili tartışmalara ve yasanın geçtiğine ilişkin habere sayfalarında yer vermemişti. Volkan gazetesi 16 Nisan 2007 tarihli sayısında Meclis genel kurulunun toplanacağını ve Ceza Değişiklik Yasa Tasarısını görüşeceğini duyurmasına rağmen, 17 Nisan 2007 tarihli sayısında Ceza Yasasının Değişiklikleri ile Meclis’ten onay aldığına ilişkin tek satır yazmamıştı.
Kaynak: Eraslan, B. (2015). Kuzey Kıbrıs’ta Basın Özgürlüğü Tartışmaları. Yakın Doğu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Gazetecilik Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Programı, Yüksek Lisans Tezi.