Gene geldik ayni yere! Üzgünüm ama CTP’deki arkadaşlara benzer konuyu anlatamama konusu gerçekten sıkıcı hale bürünüyor.
Biz ne özel hayatın gizliliği ne bilişim suçları konusunda yasa olmasın demedik, ısrarla söylediğimiz diğer hakların korunarak, uluslararası benzer çağdaş yasal düzenlemelerin örnekleri üzerinden bu yasaların yapılması idi, onlar ise Norveç Cumhuriyetinde yasa yapıldığını düşünme istençlerini koruyor.
Güneyde pasaport krizinde neden gazeteciler yargılanmadı da, kuzeyde ilk saldırı onlara oldu? ikisi de aslında vatandaşlık konusu hatta birinde direk meclis başkanı gizli kameraya çekildi, ancak kimse gazetecilere şöyle yapalım böyle yapalım demedi, kuzeyde daha dava devam ederken eş zamanlı olarak haber yapanlara dava açıldı.
Aynı konuyu bilişim yasasında da söyledik, ilk tepki siz yasaya karşısınız oldu, anlattık içindeki tanımlar haber alma özgürlüğü kısıtlayacak dedik, yok dediler Anayasa var falan dediler ama gel gör ki kuzey dediğimiz yer İskandinavya değil bir Ortadoğu parçası, polis de başsavcı da Ortadoğulu kafası ile yaklaşıyor, AİHM’de, uluslararası onca belgede haber alma özgürlüğü şöyle tanımlandı, böyle tanımlandı diye pek umurlarında değil, seçimli otoriter rejimlerin polisi ve savcılığı bir zor aracı olarak kullanmasının tüm örneklerini yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz ama yasa yapıcılar bunu önemsemeyi hala öğrenemedi.
Yasa yapılırken ekstra 3-4 madde de ekleyip, uluslararası belgelerde tanımlanan özgürlüklere atıf yapıp bunları polis ve savcının keyfi yorumlamasına bırakmasa sorun çözülecek ama dedik ya yasa yaparken buralarını Norveç sanma sorunumuz yıllardır sürüyor.
Şimdi uğraş dur yasa değişikliği yapasın, ecnebi güzel söyledi too late!