“Şu Bahçelievler’de manyağın biri otuz tane tavuğu çalsa, kesse, ertesi gün Ulus gazetesi olayı dört sütun üzerinden verir. Tavuk değil bu yahu 33 tane senin vatandaşın… Hiçbir suçu yok…Tertemiz..
İşte bu ‘Otuzüç Kurşun’ şiiri yüzünden gelip götürdüler onu.
Sabaha kadar dövdüler. Oku dediler, okumadı…
Dövdükten sonra tellerden aşağı attılar, sabah çöpçüler gelip bulmuştu Ahmed Arif’i.
Sokak köpekleri gelip koklamıştı onu, ödü kopmuştu, ölü sanıp yiyecekler diye.
***
Bizim coğrafya da yazmanın ve garibanlığın bedeli hep ağır olmuştur.
Yetmiş üç sene önce 1943…
3. Ordu komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı emir veriyor…
Hayvan kaçakçılığı yapan 33 kişiyi yargısız kurşuna dizdiriveriyor.
32 kişi ölüyor, 1 kişi kaçıyor, Muğlalı’nın ismi daha sonra hem Van’da bir kışlaya hem de Muğla’da bir caddeye bile verildi.
***
Bir de KKTC’de eğitimin bedeli var.
Lise’nin buz gibi bir sınıfında ders var, öğrenmeye çalışıyorsunuz.
Öğrenciler diyor ki; Müfredat iyi olmadığı için, Türkiye’deki ÖSS’yi kazanmamız zor oluyor, parasız da okuyamıyoruz.
İşte hikaye böyle başlıyor…
***
Bir Kıbrıslı yılda ortalama 3 bin Euro’ya Üniversite’ye gidebiliyor.
Neden? Çünkü devlete ait üniversite yok..
Bırakın parasız Üniversite’yi, Girne’den Lefkoşa’ya akşam saat 19’dan sonra, otobüs, dolmuş yok.
***
Hesap belli;
3 bin euro çarpı 3,7468 TL
Eşittir 11.240 Tl yılda, 4 yılda ortalama 40 bin Tl’yi bir aile ödeyecek.
Çocuk Psikoloji Bölümü okuyup, iş bulamayıp psikolojisi bozulacak.
Devletin verdiği ders, ödettiği bedel, okuldaki derslerin ötesinde.