Deloitte’un, 21 ülkeden 2 bini aşkın yöneticinin katılımı ile hazırladığı rapora göre iş dünyasında iklim krizi nedeniyle duyulan endişeler büyüyor. Ancak iş dünyası sürdürülebilirlikle ilgili adımları süreçlerine hızlı şekilde entegre etmekte zorluk yaşıyor.
Deloitte’un hazırladığı 2022 CxO (Chief Experience Officer) Sürdürülebilirlik Raporu, iş dünyasında iklim krizi nedeniyle duyulan endişenin arttığını ortaya koydu.
Deloitte açıklamasına göre, üst düzey yöneticilerin ve şirketlerin iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konularındaki endişelerini ve eylemlerini incelemek için hazırlanan araştırmaya 21 ülkeden 2 bini aşkın üst düzey yönetici katıldı.
Rapora göre, üstü düzey yöneticilerin %89’u iklim krizi yaşandığını kabul ederken, katılımcıların %63’ü de kurumlarının iklim krizi konusunda son derece endişeli olduğunu belirtti.
İklim değişikliğinin etkileri yöneticilerin gündeminde büyük yer kaplıyor. Yöneticilerin %79’u, dünyanın iklim değişikliğine yanıt verme konusunda dönüm noktasına geldiğine inanıyor. Bu oran 8 ay önceki ankete göre %20 artmış durumda.
Artan endişelere karşın katılımcıların %88’i hızla harekete geçilmesi halinde, iklim değişikliğinin dünya üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin sınırlandırılabileceği konusunda iyimserler. Bu oran bir önceki araştırmada %63 seviyesindeydi.
Katılımcıların %97’si, iklim değişikliğinin kurumlarını çoktan olumsuz yönde etkilediğini belirtti. %50’si ise bu durumdan operasyonlarının (iş modelleri, tedarik zincirleri vs) olumsuz etkilendiğini vurguladı.
Katılımcıların %81’i, son 12 ayda yaşanan iklim olaylarından (aşırı sıcak, artan fırtınalar, orman yangınları vs) kişisel olarak etkilendiklerini söyledi. Katılımcılar, yasa düzenleyicilerin, hissedarların, tüketicilerin ve çalışanların da iklim krizine karşı harekete geçilmesi yönünde baskı yaptıklarını dile getirdi.
Yöneticilerin üçte ikisi, şirketlerinin daha sürdürülebilir materyaller kullandığını ve enerji verimliliklerini artırdığını belirtirken, yarısından fazlası enerji verimliliği sağlayan, iklim dostu makineler, ekipmanlar ve teknolojiler kullandıklarını söyledi. Katılımcıların büyük bölümü hava yolu ulaşımını azalttıklarını vurgularken, çalışanlarına iklim değişikliği eğitimleri verdiklerini de kaydetti.
Tüm bu olumlu adımlara karşın yöneticiler, şirketlerinin kültürlerine iklim duyarlılığı konusunu eklemede ve üst düzey yöneticilerini daha anlamlı bir dönüşüme girmeye ikna etmede sorun yaşadıklarını ifade etti.
Deloitte Türkiye Risk Danışmanlığı Direktörü ve Sürdürülebilirlik Lideri Murat Günaydın rapora ilişkin yaptığı açıklamada, “İklim krizine karşı atılacak hiçbir adım önemsiz değil, ancak bu konuda alınacak bazı kararlar ve yapılacak eylemler diğerlerinden daha önemli olabilir. İş dünyası iklim krizinin yarattığı tehditlerden endişe duymasına rağmen sürdürülebilirlikle ilgili adımları süreçlerine hızlı şekilde entegre etmekte zorluklar yaşayabiliyor. Bu noktada iş dünyasının atacağı cesur adımlara ihtiyaç var. İklim değişikliğinin yarattığı hasarı sınırlamak için hâlâ zaman var. Bu noktada meydan okumaya hazır olduğumuzu kanıtlamanın zamanı geldi” diye konuştu.