COP27‘nin ikinci günü, konferansa katılan yaklaşık 90 ülkenin liderlerinin konuşmalar yapacağı üst düzey liderler zirvesi ile devam ediyor.
Bugün ve yarın gün boyunca sürecek Dünya Liderleri Zirvesi Açılış Töreni, ev sahibi Mısır‘ın Cumhurbaşkanı Abdel Fatah el-Sisi‘nin uluslararası toplumu, “zamanımızın en acil sorunlarından biri olan iklim değişikliği üzerinde birlikte çalışmaya” çağırdığı konuşmayla başladı:
“Şimdi herkes bizi izliyor ve daha sağlıklı, daha temiz bir çevre umuyor Dünyanın dört bir yanındaki insanların zorlu soruları var ve bu soruları ele almalıyız… Liderler olarak iklim değişikliğini ele almak ve savunmasızları korumak için sorumluluklarımızla yüzleştik mi? Hedeflerimize ulaşabilir miyiz? Hepimiz birlikte çalışabilir miyiz? Başka seçeneğimiz var mı?”
İnsanların iklim değişikliğinin sonuçlarından her zamankinden daha fazla acı çektiğini belirten Sisi, konuşmasında Ukrayna‘daki savaşın bitmesi gerektiğini, ekonomik olarak güçlü olmasına rağmen kendi ülkesinin de bu savaştan kötü etkilendiğini de söyledi.
Mısır’ın iddialı hedefler belirlediğini ve yeşil, düşük karbonlu bir ekonomiye uyumunu hızlandırmaya kararlı olduğunu söyleyen Sisi, katılan liderlerin bu ,işine kadar ciddiye aldıklarını gösterdiğini belirtti ve onlara teşekkür etti.
İnsanlığın iki seçeneği var: İşbirliği yapmak ya da yok olmak
Sisi’nin ardından söz alan BM Genel Sekreteri António Guterres, konuşmasında iklim krizinin aciliyetine vurgu yaptı ve ülkelere sert uyarılarda bulundu: “Sert bir seçimle karşı karşıyasınız: Ya emisyonları azaltmak için ya şimdi birlikte çalışacaksınız ya da gelecek nesilleri iklim felaketine mahkum edeceksiniz.
“Sadece birkaç gün içinde gezegenin nüfusunun yeni bir eşiği geçeceğine ve insanlığın sekiz milyarıncı üyesinin dğacağına işaret eden Guterres şunları söyledi:
“Hayatımızın kavgasını veriyoruz. Ve kaybediyoruz. Sera gazı emisyonları artmaya devam ediyor. Küresel sıcaklıklar yükselmeye devam ediyor. Ve gezegenimiz, iklim kaosunu geri döndürülemez hale getirecek dönüm noktalarına hızla yaklaşıyor. Ayağımız gaz pedalında, iklim cehennemine giden bir yoldayız.”
Guterres, dünyanın en zengin ve en fakir ülkeleri arasında fosil yakıtlardan çıkışı hızlandırmak ve halihazırda meydana gelen zararlarla başa çıkabilmelerini sağlamak için finansman sağlanması konusunda bir anlaşma yapılması çağrısını da yineledi:
“COP27’nin başlangıcında, gelişmiş ve yükselen ekonomiler arasında tarihi bir anlaşma – bir iklim dayanışması anlaşması – çağrısında bulunuyorum. Bu pakt, tüm ülkelerin 1,5 derecelik hedef doğrultusunda bu on yılda emisyonları azaltmak için ekstra çaba gösterdiği bir anlaşma olacaktır. En büyük iki ekonomi olan ABD ve Çin, bu anlaşmayı gerçeğe dönüştürmek için çabalara katılma konusunda özel bir sorumluluğa sahip.
Bunun iklim hedeflerimize ulaşmak için tek umudumuz olduğuna inanıyorum. İnsanlığın iki seçeneği var: İşbirliği yapmak ya da yok olmak. Ya bir iklim dayanışma paktı kurulacak ya da toplu bir intihar paktı.”
COP27’nin en önemli gündemi olan kayıp ve hasar mekanizmalarına değinen Guterres, “Kayıp ve hasar konusu artık halının altına süpürülemez. Bu ahlaki bir zorunluluktur. Bu, uluslararası dayanışmanın ve iklim adaletinin temel bir sorunudur” dedi:
“İklim krizine en az katkıda bulunanlar, başkaları tarafından yapılanların etkilerini çekiyor. Ne yapacağımızı biliyoruz ve bunu yapmak için finansal ve teknolojik araçlara sahibiz.”
Küresel iklim savaşı, bu kritik on yılda ya kazanılacak ya da kaybedilecek. Kesin olan bir şey var: Vazgeçenler kesinlikle kaybedecekler.
Öyleyse birlikte savaşalım ve kazanalım. İnsanlık ailemizin 8 milyar üyesi ve gelecek nesiller için.
2024 yılında Dubai‘de gerçekleşecek COP28’e ev sahipliği yapacak olan Birleşik Arap Emirlikleri‘nin lideri Mohammed bin Zayed Al Nahyan, Guterres’İn hemen ardından söz aldı ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesi olan ülkesinin, ihtiyaç olduğu sürece fosil yakıt üretmeye devam edeceğini söyledi:
“BAE sorumlu bir enerji tedarikçisi olarak kabul ediliyor ve dünyanın petrol ve gaza ihtiyacı olduğu sürece bu rolü oynamaya devam edecek.”
Konuşmacılardan Ugandalı genç iklim aktivisti Leah Namugerwa, liderlere şöyle hitap etti:
“Biz gençler, yetişkin gibi düşünmek zorunda kaldık çünkü siz düşünmüyorsunuz. Büyük kirleticilerin dokunulmaz olması adalet değil… Gerçekle yüzleşmeliyiz – dünya fosil yakıtlar nedeniyle olağanüstü bir durumda. Gençler ümitsiz. Konuştuğumuz zaman duyulduğumuzdan veya görmezden gelindiğimizden emin değiliz. Acil bir durum olduğunu hatırlayarak konuşun… İktidarda hiçbir şey yapmayan biri olarak anılmak ister misiniz?”
Gün boyunca hem Kongo, Libya, Çad, Venezuela gibi az gelişmiş ülkelerin, hem de İtalya, İspanya, Birleşik Krallık, Fransa gibi G20 ülkelerinin liderleri konuşmalar yapacak.
Yarın (8 Kasım) Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de söz alacak.