Hükümet kurma çalışmaları kuzeyin kapalı anlayışı içinde devam ederken, koalisyonu kurmaya niyeti siyasi partilere dışarısıyla bağlantılı ekonomik duruma dair birkaç minik hatırlatma yapmak isterim.
Aşağıdaki verilere baktığımızda, hükümete gelecek olan partilerin kendilerini iyi açıklaması gerekecek. Bu görevi siyasi ihtiraslar ya da yandaşları beslemek için mi yoksa ortak iyi için mi yaptıklarını anlatmaları gerekecek. Aksi halde, bilindik “sorumluluk” vurgulu açıklamaların bir anlamı olmayacak.
Kurulacak hükümet Nisan 2020 için bir hazırlık hükümeti ya da erken seçim hükümeti olacaksa, bence başta kaybeden iktidardakiler olacak. O yüzden bakanlık pazarlıkları içinde bunun faydasını da yapmaları yerinde olur.
Lafı uzatmadan önümüzdeki günleri belirleyecek olan veriler
1- TC Merkez Bankası yıl sonu dolar kuru beklentisi ise 6,2030’dan 6.431 olarak değiştirdi. Merkez bankası beklentilerinin dışında uluslararası derecelendirme kuruluşları bu rakamı 6,50 – 6,75 olarak tahmin ediyor.
2- TC Merkez Bankası kısa vadeli dış borç stoku Mart’ta 119.4 milyar dolar oldu. Merkez Bankasının iki hafta önceki döviz rezervi 25.8 milyar dolardı.(3 Mayıs) Geçen hafta açıklanan son veriye göre Merkez Bankası Net Döviz Rezervi 27.1 milyar dolara yükselmiş.(10 Mayıs itibariyle Merkez Bankası net döviz rezervi) Merkez Bankasının net rezervi ile dış borç oranı arasında ciddi bir asimetri söz konusu.
3- Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler, bir önceki yılın aynı ayına göre 120 milyon ABD doları azalarak 965 milyon ABD doları olarak gerçekleşmişti
4- Merkez Bankası Beklenti Anketi’ne göre, yıl sonu TÜFE (Enflasyon) beklentisi yüzde 16.23’ten yüzde 16.68’e yükseltildi.
5- Türkiye’ye ABD ile ticarette vergi avantajı sağlayan Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS) kapsamındaki ülkeler listesinden Türkiye’nin çıkarıldığını bildirdi. Bunun anlamı uygun kriterleri taşıyan 121 ülkenin yaklaşık 4 bin kalem ürünü Amerikan pazarına gümrüksüz olarak girebiliyorken Türkiye’nin artık Amerikan pazarına mal satışında gerileme olacağı görülmektedir.
6- TC Merkez Bankası’ndaki ihtiyatli akçeden bütçeye yapılan aktarıma olanak veren yasal düzenlemeye yönelik çalışma yapılacak. Zor zamanlar için reservde tutulan yaklaşık 40 milyar tl (6,7 milyar dolar)bütçeye aktarılacak. Bu bankacılık sektöründeki kırılganlığı arttıracak.
7- Türkiye genelinde konut satışları düşüyor. 2019 Nisan’da bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18.1 azalarak 84 bin 403 oldu. Bu da ekonominin hızının daha da yavaşlayacağı anlamına geliyor
8- TC Merkez Bankası 2019 yılı büyüme beklentisini ise yüzde 0.6’dan 0.3’e çekti. OECD verilerine göre bu daralma 1,8 civarında olacak.
9- Dün, Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s dış finansman ihtiyacını hafifletip enflasyonu azaltacak politikalar izlenmezse Türkiye’nin notunun düşürüleceğini bildirdi.
Bunlar belli başlı veriler. UBP ile ister HP ister CTP isterse YKP kahve içebilir. Koalisyon konuşabilir.
Ancak bu ve bunun gibi veriler ışığında, zor dönemlerin nasıl aşılacağına dair bir uzlaşıya dönük kapsayıcı bir tutum sergilemezlerse, yaşanacak olan sadece siyasi partiler ile sınırlı kalmayacaktır.
Dar gelirlilerden başlayarak, toplumun her kademesini etkileyecek ve belki de yıllarca sürecek bir yıkım ile karşı karşıya kalacağız.
Özetle, son sürat duvara çarpmaya giden bir aracın içindeyiz ve bir karar vermeliyiz
1- Frene basıp aracın savrularak duvara çarpmamasını bekleyebiliriz.
2- Araçtan atlayıp, kurtulma ihtimalini deneyebiliriz.
3- Aracın duvara çarpmadan durabileceğine dair umut edebiliriz
4- Aracın duvara çarpmasını izleyebiliriz.