• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Çarşamba, Aralık 10, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
14 °c
Nicosia
14 ° Per
14 ° Cum
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
  • ANA SAYFA
  • YAZARLAR
    • GAZEDDA YAZARLARI
    • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • PENNA
    • DÜNYADAN YAZARLAR
      • PROJECT SYNDICATE
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
  • TÜM İÇERİK
    • HABER ARŞİVİ
      • KIBRIS
      • DÜNYA
      • KORONAVİRÜS
    • MULTİMEDYA ARŞİVİ
      • GAZEDDAPOD
      • GAZEDDAWEBTV
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör

Hatırlamak ve Unutmak Üzerine Sorular

Bireylerin neyi ve nasıl hatırladığı, ait olduğu grup, aile, toplum ve kültür tarafından belirlenir. Bu nedenle hatırlama, yalnızca kişisel bir süreç olmaktan çıkar; toplumsal olarak şekillenen bir inşa biçimine dönüşür. Bellek, kimlik, aidiyet ve kolektif anlam üretiminin temel bileşenlerinden biridir.

İlkyaz Portakalcıoğlu İlkyaz Portakalcıoğlu
10 Aralık 2025
Okuma Süresi: 8 dk
A A
0
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Hatırlamak ve unutmak, bireysel deneyim ile toplumsal yapı arasındaki karmaşık ilişkiyi ifade eder. Bellek, yalnızca geçmişte olup bitenin zihinsel kaydı değil; aynı zamanda öznenin güncel ihtiyaçları, duyguları ve toplumsal konumlanmasıyla sürekli yeniden yazılan, seçici ve kırılgan bir süreçtir. Bu kuramsal çerçeve, belleğin hiçbir zaman yalnızca bireysel bir işlem olmadığını; aksine sürekli olarak sosyal bir bağlam içinde var olduğunu gösterir. Bu nedenle bellek çalışmalarında, bireysel ve toplumsal olanı birlikte düşünmek temel bir gerekliliktir.

On Collective Memory’de Halbwachs’ın ortaya koyduğu kuramsal çerçeveye göre hafıza, her zaman toplumsal çerçeveler içinde biçimlenir. Bireylerin neyi ve nasıl hatırladığı, ait olduğu grup, aile, toplum ve kültür tarafından belirlenir. Bu nedenle hatırlama, yalnızca kişisel bir süreç olmaktan çıkar; toplumsal olarak şekillenen bir inşa biçimine dönüşür. Bellek, kimlik, aidiyet ve kolektif anlam üretiminin temel bileşenlerinden biridir.

Belleğin bu toplumsal niteliği, hatırlama ve unutmanın birbirine karşıt iki uçtan ibaret olmadığını anlamayı da gerektirir. Hatırlama ve unutma, yalnızca ikiye ayrılan dikotomik bir karşıtlık olarak ele alınamaz. Belleğin işleyişindeki bu akışkanlık, bir ‘eşik hâli’ olarak değerlendirilmelidir. Aleida Assmann’ın kavramsallaştırdığı şekliyle unutma, hafızanın bir zaafı değil; onu düzenleyen, seçen, önceliklendiren ve kimi zaman da koruyan bir mekanizmadır. Unutmanın hiç yer almadığı bir hafıza ise hem bireysel hem toplumsal düzeyde sürdürülebilirliğini kaybeder. Dolayısıyla unutma, yalnızca bir kayıp ya da eksiklik değil; kimi zaman iyileştirici, dönüştürücü ve hatta politik bir eylem olarak ele alınması gereken bir süreçtir.

Belleğin bu akışkan yapısını en görünür kılan alanlardan biri ise fotoğraftır. Fotoğraf, hem kişisel hem kolektif belleğin nasıl kurulduğunu ve nasıl yeniden yazıldığını anlamak için güçlü bir araç sunar. Mekân ve kişisel arşivler üzerine çalışan kuramsal araştırmacılara bakacak olursak, bellek ile temsil arasındaki bu karmaşık ilişkiyi hem görsel hem de duygusal düzlemde açığa çıkarmaktadırlar. Bir fotoğraf karesinde, Roland Barthes’ın belirttiği gibi “şimdi olmayanın izi”dir; hem bir gerçeğe temas eder hem de o gerçeğin hatırlanma biçimini dönüştürür. Kimi kareler bir anıyı görünür kılarken, kimi kareler bizden bir şey saklar ya da biz ondan bir şey saklarız. Böylece her görüntü, hem bir hatırlama hem de bir unutma alanı olarak çalışır. Bu görsel izler ve kırılgan hafıza katmanları, çatışmalarla şekillenmiş coğrafyalarda daha da belirgin hâle gelir. Kıbrıs’ın çok katmanlı hafızasında bu gerilim daha da belirgindir: göçler, kayıplar, bölünmüş şehirler, sessiz kuşaklar ve yok olmuş aile albümleri. Burada hatırlama, yalnızca geçmişe dönmek değil; mekânın, bedenin ve duyguların taşıdığı izleri takip etmektir. Unutma ise yalnızca bir silinme değil; kimi zaman yaşamak için zorunlu bir eşiğe dönüşür.

Tüm bu kuramsal, görsel ve mekânsal katmanlar, okuru belleğin sınırları üzerine yeniden düşünmeye davet eder. Yazıda okurdan beklenen, yalnızca aşağıdaki soruları cevaplaması değil: hatırlamanın sınırlarını, unutmanın çatlaklarını ve hafızanın kendi içindeki akışı fark etmesidir. Bu yazı, bir tür eşiğe davettir: bir ayağı geçmişte, bir ayağı şimdide duran; hatırlama ile unutma arasındaki o ince çizgiye yerleşen bir eşiğe. Şimdi bu eşiğin tam ortasında durarak, birlikte düşünmeye başlayabiliriz.

Bireysel Hatırlama ve Unutma Soruları

Kendinde hatırlamaktan en çok korktuğun şey nedir? Hatırladığın en eski görüntü ne? Sana “ev” hissini en çok hatırlatan koku hangi? Kendini en çok hangi yaşında hatırlıyorsun? Hatırlamak seni daha çok yaralıyor mu, güçlendiriyor mu? Unutmak isteyip de unutamadığın bir an var mı? Hatırladığında yüzünü güldüren en küçük detay ne? Zihninde hep aynı sahne neden tekrar eder? Hangisi daha zor: hatırlamak mı, hatırladığını kabul etmek mi? Hatırladığın bir şey gerçek mi, yoksa onun bir yorumunu mu saklıyorsun?

Aile ile ilgili Hatırlama ve Unutma Soruları

Ailen sana hangi hatırayı bilinçli olarak aktardı? Ailenden gizli tuttuğun bir hatıran var mı? Ailende en güçlü hafızaya sahip kişi kim? Sence ailende kimler unutarak hayatta kaldı? Ailende en çok tekrar edilen hikâye neyi saklamaya çalışıyor olabilir? Bir aile fotoğrafında kimin yüzünü en çok arıyorsun? Ailenden öğrendiğin ilk “kaybetme” duygusu neydi? Kuşaklar arasında en çok hangi duygu miras kaldı? Ailenin hatırlamadığı ama senin unutamadığın bir sahne var mı? Aile albümlerinde seni en çok rahatsız eden boşluk hangisi?

Fotoğraf ve Görüntülerle İlgili Hatırlama ve Unutma Soruları

Bir fotoğrafa bakınca gerçekten neyi hatırlıyoruz? Bir fotoğraf sana neyi unutturmaya çalışıyor olabilir? Çektiğin fotoğraflar hatırlamak için mi, unutmak için mi? Bir görüntü ne zaman hatıraya dönüşür? Bir fotoğrafın seni en çok şaşırttığı an neydi? Hafızanda fotoğraflanmayan ama keşke çekseydim dediğin an nedir? Bir görüntünün eksikliği neyin kanıtı olabilir? Neden bazı fotoğraflara uzun uzun bakarız? Bir görüntü sana sandığından fazla yük taşıyor olabilir mi? Fotoğraf çektiğinde kendini mi, dünyayı mı belgeliyorsun?

Mekan ve Yer ile ilgili Hatırlama ve Unutma Soruları

Kendini en çok nerede hatırlıyorsun? Bir mekânın hafızası olduğuna inanıyor musun? Eve dönüş hissini en çok hangi sokakta buldun? Bir yer seni neden artık hatırlamıyor olabilir? Bir mekânda seni en çok ne tetikler? Bir yeri hatırlarken ilk ne aklına gelir: koku, ses, ışık mı? Kaybolmuş bir yer anısını nasıl taşırsın? Çocukluğundaki bir mekânı şimdi ziyaret etsen ne görürdün? Bir yerle arandaki bağ nasıl kopar? Hafızanda hiç yer bulamayan bir yer var mı?

Zaman ile ilgili Hatırlama ve Unutma Soruları

Zaman neyi unutturduysa gerçekten gitmiş midir? Bir anı ne kadar zaman sonra ağırlığını kaybeder? Zamanın büküldüğünü hissettiğin bir an oldu mu? Zaman hatırladıkça mı hızlanır, unuttukça mı? Bir zaman dilimini en çok hangi duyguyla hatırlıyorsun? Zaman sana en büyük neyi unutturdu? Zaman seni hatırlamak konusunda hiç yanıltıyor mu? Bir anı, zaman geçtikçe daha mı gerçek olur? Ne kadar zaman sonra bir acı hatıra olur? Tekrar eden anılar aslında zamanın uyarısı olabilir mi?

İlişkiler ve İnsanlar ile ilgili Hatırlama ve Unutma Soruları

Hayatından çıkmış birini nasıl hatırlarsın? Birini hatırlamak o kişiye borç mu, yük mü? Seni hatırlamayan biri seni nasıl etkiler? Bir insanı en çok ne hatırlatır: kokusu mu, sesi mi, yokluğu mu? Bir ilişki bittiğinde hatıralar da biter mi? Biri seni hatırladığında ne hissedersin? Hayatına giren biri seni neden unutmuş olabilir? Birini hatırlamak, unutmanın neresinde durur? En çok hangi insanın hatırası sende ağırdır? Birinin seni nasıl hatırlamasını istersin?

Duygular ile ilgili Hatırlama ve Unutma Soruları

En çok hangi duygu hafızana kazınmış durumda? Mutlulukları mı yoksa acıları mı daha iyi hatırlıyorsun? Duygular hatırladıkça çoğalır mı? Hangi duygu sana en çok sahte anı üretir? Bir duygunun hafızanı ele geçirdiğini hissettin mi? Kırgınlıklar en çok nereye saklanır? Neden bazı duygular yersiz zamanlarda hatırlanır? Belleğinde hangi duygu hâlâ taze? Hangi duygu hatırlamak için bahane olur? Hangisi daha ağırdır: unutulan duygu mu, hatırlanan mı?

Hatırlamak ve Unutmak ile ilgili Sorular

Bazı şeyleri hatırlamamak bir savunma mı? Unutmak için hatırlamaya ihtiyaç duyar mısın? Unutmak seni en çok ne zaman özgürleştirir? Bilerek unuttuğun bir şey var mı? Bir unutma biçimi olarak susmanın rolü nedir? Unutulan bir anı geri çağırmanın yolu ne? Hafızanın sana oyun oynadığını ne zaman fark ettin? Unutmak kendini korumanın bir parçası olabilir mi? Neyi asla unutamam zannedip unuttun? Belleğin unuttuğu ama bedeninin hatırladığı bir an var mı?

Yazı ile ilgili Hatırlama ve Unutma Soruları

Yazmak hatırlamanın neresine denk düşer? Yazmasan hangi anılar tamamen kaybolurdu? Günlük tutmak seni hatırlamaktan mi yoksa unutmaktan mı korur? Yazdıkların mı daha doğru, hafızan mı? Yazı anıyı nasıl değiştirir? Anıları yazmak onları gerçekten senin kılar mı? Bir kelimenin tetiklediği en güçlü hatıra neydi? Hatırlamadığın bir şeyi yazarken yakaladığın oldu mu? Yazı seni unutmaya karşı nasıl dirençli kılar? Kendi hafıza arşivini hangi kelime ile özetlersin?

Bellek, Beden ve Duyu ile ilgili Hatırlama ve Unutma Soruları

Bedenin önce mi hatırlar, aklın mı? Ten hafızası sence nedir? Bir ses seni anında geçmişe çeker mi? Unutmak bedeninde nasıl hissedilir? Bir yemek kokusu seni en çok nereye götürür? Bedeninin hatırladığı ama zihninin unuttuğu ne var? Yürüdüğün yollar sende nasıl iz bırakır? Bir dokunuş geçmişi nasıl uyandırır? Hatırlamanın gerçekten bittiğini nasıl anlarsın?

Soruları yanıtlamak ve bu eşiğin devam yazılarına katkıda bulunmak isteyen okurlar, düşüncelerini ve içgörülerini e-posta yoluyla iletebilirler.

Gönderimler için: [email protected]

*Paylaşılan tüm içerikler gizlilik esasına göre değerlendirilecek; kişisel bilgiler ve kimlikler tamamen anonim tutulacaktır.

Fotoğraf: Hasan Yıkıcı

Etiketler: bellekedebiyatfelsefefotoğrafhatırlaunutmasanat
İlkyaz Portakalcıoğlu

İlkyaz Portakalcıoğlu

İçerik Yok
Devam Et
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • KİTAP & KÜLTÜR & SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • KARŞI AKIM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • YAZARLAR
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.