Zaman hızla akıp gidiyor.
Kuşkusuz her şey değişiyor, değişmeli de.
Akıp giden zaman karşısında geriye ürettiklerimiz ve paylaştıklarımız kalıyor.
Bizler sadece Gazedda’da değil, kendi hayatlarımızda her zaman “normal” olanla derdi olan insanlarız.
“Normalin” tahakkümüne karşı alternatifin var olduğuna inananlarız.
Gazedda kurulurken “medya-patron” ilişkilerine vurgu yaparak, bilgi ve düşünceyi, genelde gazeteciliği alınıp satılan bir metaya dönüştüren günümüz anlayışına karşı çıkarak şu değerlendirmede bulunmuştu:
“Adeta medya pazarı kurulmuş; gazeteciler, program sunucuları, köşe yazarları siyasilerin alıp sattığı birer metaya dönüşmüşlerdir. Günümüz dünyasında bilgiye ulaşmak bir insan hakkı iken bilgi siyasilerin ve patronların iki dudağı arasına hapsedilmiştir.”
10 yıl sonra yaptığımız bu tespitlerin bugüne dair değerlendirmesini okuyucularımıza bırakıyoruz.
Kuşkusuz her şey kötüye gitmedi.
Gazedda’nın ilk yayın hayatına girdiği gün ortaya koydu bir takım önemli hassasiyeti bugün bizlerin dışında başka alanların da taşıması ve kullandıkları dile dikkat etmeleri bizler için önemlidir. Kadın hakları, LGBTİ+ hakları ve en genelde insan hakları ve ekolojiyle ilgili hassasiyetlerimizi artık başkalarının da paylaşıyor oluşu bizler için değerlidir. Yine bizler için bir başka önemli şey Kıbrıs’taki işgal koşullarının yarattığı “inkar siyaseti”nin bir yansıması olan yerleşim yerlerinin isimlerinin unutturulması sorunuydu. Bugün bizim dışımızda bu hassasiyeti paylaşıp yerleşim yerlerinin gerçek isimlerini kullananların olması elbette önemlidir. Bizim açımızdan bir başka önemli nokta da Gazeddapod olarak ilk kez başlattığımız podcast yayıncılığının Kıbrıs’ın kuzeyinde giderek yaygınlaşmasıdır.
Bu süreçte online “muhalif basın” da gelişti. Her ne kadar patron gazeteciliği dışında bir alternatif halen yaratamasalar da 10 yıl öncesine göre bugün muhalif online basının geliştiğini ve çeşitlendiğini görüyoruz.
Gazedda’nın yaşam sebepleri “taraf, bağımsız, özgür ve alternatif” medya olma iddiasıdır. Tüm bu ilkeleri gözetirken bir başka yaşam sebebi de var olanlarla benzeşmemektir.
Gazedda’nın ilkelerinden en ufak bir sapma, hakim medya anlıyışıyla benzeşme daha önce de ifade ettiğimiz gibi ancak ve ancak Gazedda’nın ölümünün ilanı olarak değerlendirilebilir.
Dönem dönem yaşadığımız sorunların, verdiğimiz araların altında yatan da bu sebeplerdir.
Kendi kendimizi tatmin etmediğimiz her an kendi kendimizi sorgulamak için, özeleştiri için eşsiz anlardır.
Gazedda gerek eksikliklerinin, gerekse hatalarının farkındadır. Çünkü yüzleşme de bizler için alternatifsizdir. Kendi kendimizle çok yüzleştik, çok eleştirdik. Çünkü biliyoruz ki ancak ve ancak bu şekilde ilerlenebilir. Sadece Gazedda’ya içerik sağlayan bizler değil, Gazedda’yı okuyan, sahiplenen dostlarımız da bunu yapabileceklerini bilirler. Bizleri en ufak bir rahatsızlıklarında çok şiddetli bir şekilde eleştirmelerini isteriz.
Gazedda’ya son 10 yıldır içerik sağlayan, gönüllü ya da yarı zamanlı profesyonel olarak bizlerle birlikte olan, Editoryal Kolektif’te yer alan ve daha genelde Gazedda’yla dayanışan, Gazedda’yla yaptıkları küçücük maddi katkılarla bizleri çıkar ilişkilerinin dışında tutmayı başaran, okuyan, paylaşan herkes bizler için çok değerlidir.
Kendi içimizde yaşadığımız dağınıklık, Gazedda’nın teknik altyapısının güncelliğini kaybederek ihtiyaçlara cevap vermemesi ile birlikte özellikle son dönemlerde Gazedda’nın “diğerleriyle benzeştiği”, dilimizin “keskinleşerek saldırganlaştığı”, içeriğimizin “gündemin peşinden sürüklendiği” gibi bize yönelik beklentilerde hayal kırıklığı yaratan bir takım eleştiriler aldık. Bu eleştirilere katılıp katılıpmamazın zerre kadar önemi yok. Katılsak da katılmasak da bu eleştiriler varsa ortada yanlış giden bir şey var demek için yeterli neden var demektir.
Gazedda’yı takip edenler bilirler; özellikle son 6 ayda tüm bu sebepler içerik üretiminde ciddi bir yavaşlama dönemine girmemize, içimize dönüp “biz ne yaptık, ne yapmak istiyoruz” sorularını sormamıza ve Gazedda’ya yeni bir dönem şekillendirmemize neden oldu.
Yeni dönemde Gazedda’nın içeriği yaşanan ve hızla unutulup giden olaylar yerine insanı merkezine alacak. Daha hızlı ve daha fazla içerik yerine, daha özgün ve daha araştırmacı içerik hedefiyle hareket edecek. Kıbrıs’ın kuzeyinde sürekli değişen, genelde mantıktan ve akıldan yoksun gündemin elinden geldiğince dışında kalma ve gündeme kendi özgün içeriğiyle katkı sağlama hedefiyle yayınlarını sürdürecek. Bugün artık her siyasinin, her örgütün, her partinin, her milletvekili/Ankara’nın vekilinin, bakanın/bakamayanın, Ankara’nın her atadığı memurun açıklaması onlarca haber sitesinde aynı içerik ve aynı başlıkla yer almaktadır. Bu koronun içinde Gazedda’nın da yer almasına hiçbir ihtiyaç yoktur. Bu nedenle Gazedda’da daha fazla röportaj, daha fazla görüş, daha fazla yorum okuyacaksınız.
Özellikle son dönemlerde işgal koşullarınının dayattığı ifade özgürlüğüne yönelik saldırılarla birlikte Gazedda her türlü sansüre ve baskıya karşı dayanışma gösterecek. Nerede görmezden gelinen bir konu varsa görecek, nerede sansürlenen bir bilgi ya da bir gazeteci varsa Gazedda orada olacak. Kıbrıs’ın kuzeyindeki gündem her isterse olsun en önemli sorunumuz olan Kıbrıs sorunu da Gazedda’nın öncelikleri arasında yer almaya devam edecek. Gazedda, Kıbrıs’ın kuzeyindeki rutin gündemden uzaklaşırken, Kıbrıs’ın güneyindeki rutin gündeme daha da yaklaşarak Kıbrıs Cumhuriyeti’nde yaşanan gelişmeleri daha fazla içeriğine taşıyacak. Ayrıca bu dönemde Türkiye’de insan haklarını çiğneyen siyasi ortamda yaşananları da daha fazla içeriğimize taşıyacağız. Gazedda dünyanın ne Sarayönü, ne de Elefteriya Meydanı’ndan ibaret olmadığına inanarak içeriğini daha da enternasyonalleştirecek. Gazeddapod ve Gazeddawebtv de tüm bu çerçevede geliştirilmeye ve özgün içerik sunmaya devam edecek.
Güçlenen otokratik ve faşizan politikalar karşısında her türlü inkar siyasetine, ırkçılığa, homofobiye, savaşlara karşı dünyamızda yaşayan tüm canlılardan yana taraf olmaya devam edeceğiz.
Gazedda 10 yıllık serüveninde olduğu gibi bundan sonra da hiçbir gazete ile rekabet içerisinde olmayacak. Hakim reklam ilişkilerinden uzak, reklamların içerisine haber yerleştirerek göz yoran bir site değil, okuyucusuna rahatlıkla okuma imkanı sağlan bir alan olarak, diğerlerinden tamamen farklı bir şekilde “copyright” değil, “copyleft” anlayışıyla yolculuğuna devam edecek.
Yeni arayüzüyle 1 Temmuz’da bir aylık aranın ardından yeniden yayına geçen Gazedda’nın bu döneminde Editoryal Kolektif’te Nuri Sılay, Mahlas Anonim ve Teyfik Aytekin yer alacak.
Multimedya altyapısına sahip, hem podcast yayıncılığını hem de görsel yayıncılığı kendi içeirsinde barındırabilecek kapasitedeki yeni arayüzümüzde “dark mode” seçeneğini okuyucunun tercihine sunduk. İnsanlığın ve kapitalizmin yarattığı iklim krizi karşısında her bir birey olarak daha az enerji tüketmeye özen göstermeliyiz. “Dark mode” da bu çabaya Gazedda’nın verdiği değerin küçük bir simgesidir.
Yine ve yeniden Gazedda’nın 10 yıllık serüvenine omuz veren, katkılarıyla bizi yaşatan patreon dayanışmacılarına, gerek geçmişte editör olarak, gerekse editoryal kolektifte emek veren herkese, fikrini, düşüncesini, eleştirisini bizlerle paylaşan tüm Gazedda’cılara, okuyan, paylaşan ve bizlerden haberdar olan herkese sonsuz teşekkürler.