Enflasyon oranı, Ocak-Nisan döneminde %22,98’e çıkarken, geçen yıl aynı dönemde bu oran %15,46 idi. Ayrıca, yıllık enflasyon %95,60 seviyesine ulaştı.
Bu verilerin gösterdiği önemli noktalar şunlardır:
1- Genel enflasyon oranının %100’ü geçmesi halinde, yasal düzenlemeler gereği enflasyon muhasebesi tekrar gündeme gelecek. Önceden yapılan hazırlıklar olmasına rağmen ilgili tüzüğün zamanında geçirilememiş olması nedeniyle konu kapanmıştı. Bu bağlamda, benzer tartışmaların yeniden yaşanması olası görünüyor.
2- Yaz aylarında, gıda enflasyonunda azalma beklenir; ancak kuzu eti fiyatlarına uygulanan düzenlemeler bu etkiyi yaratmaktan uzaktır. Gıda enflasyonunda düşüş beklenmesinin temel nedeni mevsilseldir. Mevsimsel olarak bollaşan tarım ürünleri nedeniyle 90 farklı ürünün fiyatı düşmüş ve gıda fiyatlarında %2,12’lik bir azalma görülmüştür, fakat bu düşüş genel enflasyon artışını dengeleyici bir rol oynamamıştır.
Bu durumun temel sebebi, enflasyon sepetinde bazı kalemlerin ağırlığının dikkat çekici kadar fazla olmasıdır.
Özellikle, “Tatil Amaçlı Turlar” kaleminde bir ay içinde yaşanan %62,07’lik artış dikkat çekici olup, bu kalem toplam sepetin %4,16’sını oluşturması hayli ilginçtir. Tüm gıda sepetinin %16,53 ağırlığa yer aldığını düşündüğümüzde, sepet üzerinde ciddi sapmalar yarattığı açıktır.
2021-2022 yılında yapılan hanehalkı bütçe anketi, gıda ağırlığının %20,5 olması gerektiğini önerirken, 2015 yılında belirlenen sepet ağırlıkları, dengesizliklere neden olarak enflasyon hesaplamalarında sapmalara yol açtığı açıktır.
Sonuç olarak, gıda fiyatlarındaki %2,12’lik düşüşün önemli bir etken olduğu göz önüne alındığında, gıdanın sepet içindeki ağırlığının daha gerçekçi bir orana göre düzeltilmesi, enflasyon hesaplamalarını daha gerçekçi hale getirecek ve yurtdışı turlar gibi ögelerin yarattığı sapmaları azaltacaktır. Sepetteki ürünlerin ve ağırlıkların 2021 – 2022 yılında yapılan Hanehalkı bütçe anketi değerlerine uygun olarak uyumlaştırılması, enflasyonun gerçekçi bir şekilde yansıtılmasında kritik bir rol oynayabilir.
Böylesi adımların makroekonomik performansta belirleyici olan asgari ücret, yoksulluk, vergi ve cezalar gibi birçok konuyu doğrudan etkileyen unsurlar olduğunu akılda tutmakta da yarar vardır.