Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi‘nin (CMIRS) her 3 ayda bir düzenli olarak gerçekleştirdiği çalışmanın devamı niteliğinde olan “Kıbrıslıtürklerin siyasi güven, sosyal güven, bireysel özgüven ve mutluluk algısını ölçen ve bu oranların zaman içerisinde birbiriyle ilişkisi yanında; gelişmelerden ne şekilde etkilendiğini de gözlemleyen” çalışmanın ilk bölümü yayımlandı.
CMIRS Direktörü Mine Yücel, Eylül 2024 döneminde 500 kişi ile yüz yüze görüşerek yapılan anketin ilk bölümüyle ilgili şunları söyledi;
“Son dönemlerde sıkça gördüğümüz gibi ekonomik sorunların ön planda olduğu, sadece yüzde 16.8 oranında bir kesimin ülkede işlerin doğru yönde gittiğini düşündüğü sonuçlarla karşı karşıyayız.
Bu dönemde yine Kıbrıs sorunu en önemli 2. sorun olarak kendine yer bulmuştur.
Sağlık sistemi yanında yeteneksiz/beceriksiz liderler ve yolsuzluk da en önemli sorunlar arasında yer almıştır ki; bu çalışma son dönemlerin en büyük gündemi olan meclis krizinden önce tamamlanmıştı.
Her dönemde tekrarlamak zorunda bırakıldığımız gibi ülkenin siyasi ve ekonomik yapısı sürdürülebilir değildir.
“Umutsuzluk ve mutsuzluk oldukça yüksek”
Umutsuzluk ve mutsuzluğun oldukça yüksek olduğu, burada yaşayan bireylerin birbirlerine güveninin düşük olduğu, toplumun yarısının burayı yaşanabilir bulmadığı bir ortamda bireysel kaygıların ortak hedeflere dönüşemediğini gözlemliyoruz.
Özellikle Kıbrıs sorunu gibi büyük bir belirsizlik yaşanmaya devam ederken, siyasi sisteme dıştan gelen müdahalelerle birlikte ortaya çıkan tıkanmışlık duygusu da toplumun kendi geleceğine dair söz sahibi olma duygusunu elinden almakta, artan bir şekilde ‘kendini aciz hissetme’ duyguları da toplum içerisinde giderek yaygınlaşmaktadır.
“Siyasette yer alanların sorunları görmezden gelme lüksü kalmadı”
Zygmunt Bauman, toplum içerisinde belirsizlik ve güvensizlik durumlarında toplumun kendinden emin olma halinden uzaklaştığını, kendine ve başkalarına güven duygusunu yitirdiğini, ‘aciz hissetme’ duygusunun arttığını, suçlama ve saldırganlık hallerinin ortaya çıktığını belirtmektedir ki; (In Search of Politics, 1999) bugün ülkemizde gördüğümüz durum da bunu çağrıştırmaktadır.
Son dönemlerde sıkça dile getirmiş olduğum gibi ülkede ciddi bir yönetim sorunu mevcuttur. Ülke siyasetinde yer alan kişilerin bu sorunları artık görmezden gelme lüksü kalmamıştır.
Ülkede siyasetin artık toplum çıkarları için yapılmasına, yaratılan enkazın ortadan kaldırılıp adalet duygusunun yeniden yerleştirilmesine ihtiyaç vardır.
Özellikle de son meclis kriziyle birlikte iyice pekişen ‘kirli siyaset’ algısının bir an önce ortadan kaldırılması, herkesin sorumluluğunun bilincine vararak yaratılan bu kriz ortamının bir an önce temizlenmesi gerekmektedir.
Sürdürülebilir olmayan bu durumdan çıkılacaksa bu ancak toplumsal fayda ve adalet vizyonuyla çıkılacaktır. Bunun için de toplumun kaygılarını ciddiye alacak vizyon sahibi bir liderliğe ihtiyaç vardır.
Genel Sonuçlar
Ankete katılanların yüzde 83.2’si ülkede işlerin yanlış yönde gittiğini düşünmektedir.
Ülkede işlerin doğru yönde gittiğini düşünenlerin oranı sadece yüzde 16.8’dir.
Ülkenin En Önemli Sorunu
Katılımcılara göre ülkenin en önemli sorunları sırasıyla
1. Ekonomik sorunlar
2. Kıbrıs sorunu
3. Yeteneksiz/beceriksiz siyasi liderler
4. Sağlık sistemi
5. Yolsuzluk
6. Düşük maaşlardır
Son dönemlerde gördüğümüz gibi ekonomik sorunlar toplumun en önemli sorunu olarak öne çıkmaya devam etmiştir. Kıbrıs Sorunu bu dönemde de 2. en önemli sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yeteneksiz/beceriksiz liderler, sağlık sistemi ve yolsuzluk yanında düşük maaşlar en önemli sorunlar arasında kendilerine yer bulmuşlardır.
Son dönemlerde sıkça gördüğümüz gibi ekonomik ve yönetsel sorunlar ön plana çıkmakta, bunların yanında da Kıbrıs Sorunu önemini korumaktadır.
Yönetim kaynaklı sorunlardan bunalan toplumun Kıbrıs Sorununun çözümünü kendine bir çıkış yolu olarak görmesi, buna karşılık Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili görüşmelerde herhangi bir gelişmenin de olmaması toplumun çıkmazını daha da artırmaktadır.
Ülkede Ekonomik Durum
Yüzde 52.6, 2 sene içerisinde kendi mali durumunun daha kötü olacağını düşünüyor! Ankete katılanların yüzde 52.6’sı 2 sene içerisinde kendi ekonomik durumunun daha kötü olacağını, yüzde 33.60’ı ise ayni kalacağını belirtmektedir.
Sadece yüzde 13.8 oranında bir kesim kendi ekonomik durumunun gelecekte daha iyi olacağını düşünmektedir.
Yüzde 61.32, 2 sene içerisinde ülkenin ekonomik durumunun daha kötü olacağını düşünüyor!
Ankete katılanların yüzde 61.32’si ülke ekonomisinin 2 sene içerisinde daha kötü olacağı, yüzde 23.85’i ise aynı kalacağı beklentisini dile getirmiştir.
Ülke ekonomisinin 2 sene içerisinde daha iyi olacağını düşünenlerin oranı ise sadece yüzde 14.83’tür.
Mutluluk
Eylül 2024’te toplumun mutluluk puanı10 üzerinden 5.83 olmuştur.
Sosyal Güven
Bu dönemde sosyal güven puanı 2.74 olmuştur. Toplumda sosyal güvenin düşük olması hem demokrasi hem de toplumun geleceği adına oldukça düşündürücü bir durumdur.
Yaşanabilirlik Puanı: 10 üzerinden 5.35
Ülkenin yaşanabilirlik puanı bu dönemde 5. 35 olmuştur.
Kurumlara Güven
Toplumun en çok güven duyduğu 3 kurum sırasıyla polis, yargı ve ombudsman olmuştur. En az güven duyulan kurumlar ise aşağıdaki gibidir:
1. Sendikalar
2. Finansal kurumlar
3. Hükümet
4. Cumhurbaşkanlığı
5. Meclis
Bu dönemde finansal kurumlar’n da en az güven duyulan kurumlar arasına girmiş olması ve sendika ve finansal kurumların en az güvenilen 2 kurum olması ilginçtir.
Burada not edilmelidir ki en az güven duyulan kurumlar sendikalar ve finansal kurumlar olurken siyasi kurumların güven puanlarında bir yükselme meydana gelmiş değildir.
Bu dönemde cumhurbaşkanlığı, hükümet, siyasi partiler ve meclis puanları da düşüş göstermiş olmasına rağmen finansal kurumlar ve sendikaların güven puanlarında daha büyük düşüşler gözlemlenmiştir.
Kurumlardan Memnuniyet
En çok memnun olunan kurumlar sırasıyla:
1. Yargı
2. Polis
3. Ombudsmandır
En az memnun olunan kurumlar sırasıyla:
1. Sendikalar
2. Finansal kurumlar
3. Medya
Bu dönemde finansal kurumlar ve sendikalardan memnuniyet puanlarında da ciddi düşüşler yaşanmıştır.
Son zamanlarda her dönem en az güven duyulan kurumlar arasında olan hükümet ve cumhurbaşkanlığı puanları bu dönemde az da olsa yine de düşüş göstermiş olmasına rağmen, onlardan çok daha büyük düşüşler gösteren sendikalar, finansal kurumlar ve medya en az memnuniyet duyulan 3 kurum olmuştur.