Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Doğuç Veysioğlu, açık denizlerde yapılan hidrokarbon araştırma amaçlı kazıların etkilerini sıralayarak, bu çalışmaların hem deniz ekosistemine hem de fosil yakıtların iklime zararları olduğunu vurgulamakta.
Gazeddakıbrıs’a açıklamalarda bulunan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı, kazı artıklarının deniz tabanında özellikle 200-300 metre yarıçapında bir alanda birikmesine neden olacağını vurgulamakta.
Veysioğlu, aynı şekilde kazı sırasında kayganlaştırıcı ve temizleyici olarak kullanılan kimyasal ve deniz suyu karışımının denize yayılmadı durumu olabileceği gibi, kazılarda yayılan titreşim ve ses dalgalarının ise 5 km bir alanda etki yapabileceğini kaydetti.
Bunların yanı sıra herhangi bir kaza neticesinde denize hidrokarbonlar sıvı veya gaz fazında sızabileceğini ifade eden Veysioğlu, böyle bir durumda çok büyük ölçekli facialar da yaşanabileceğini vurgulamakta.
Kıbrıslı Türk bilim insanları sürece dahil edilmiş değil
Kıbrıs Türk Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Doğuç Veysioğlu, Kıbrıs Türk tarafının doğal gaz aramalarıyla ilgili herhangi bir Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) çalışması yapıldığına dair bir bilgi olmadığını ifade etmekte.
Veysioğlu, “Gözlemlediğim kadarı ile Kıbrıslı Türk bilim insanları ve uzmanlar bu araştırmalara yeterince dahil edilmiş değil. Bu nedenle çevresel etkilerin ne olabileceği konusunda da yeterli temel bilgiye sahip değiliz” dedi.
Fosil yakıtlar küresel ısınmayı etkiliyor
Veysioğlu, fosil yakıtlara bağımlılığın bu şekilde devam etmesi durumunda, küresel ısınmaya olan etkilerin de devam edeceğini vurgulamakta.
Küresel ısınmayı azaltmak için kesin çözümün yenilenebilir enerji kaynakları olduğunu belirten çevre mühendisi, “Özellikle güneş enerjisi üretiminde verimlilik ciddi şekilde artmış durumda. Zaman içerisinde fosil yakıtların yerini, yenilenebilir enerjinin alması kaçınılmaz. Önemli olan küresel ölçekte bu politikanın savunulması ve desteklenmesidir” şeklinde düşüncelerini ifade etmekte.
“Bu ekonomik koşullarda vazgeçmek mümkün değil”
“Maalesef belirtmek zorundayım ki, tüm bu araştırmalar ve kazılar geo-stratejik ve ekonomik kazanımtemelinde yapılmakta. Özellikle ulaşımda ve enerji üretiminde fosil yakıtlara olan bağımlılık devam ettiği sürece ve bu hidrokarbon kaynakları tükenmediği sürece, hidrokarbon araştırmaları ve kazıları maalesef devam edecek” şeklinde konuşan Veysioğlu, küresel büyüklükteki çok uluslu şirketlerin bu ekonomik koşullarda faaliyetlerinden vazgeçmesinin mümkün olmadığının altını çizdi.
AB’ye eleştiri: Kendi ile çelişiyor
Avrupa Birliği’nin Akdeniz’de gelişen hidrokarbon aramalarında paylaşımdan taraf olmasını da eleştiren Veysioğlu, “Avrupa Birliği’ndeki bazı önemli ülkelerin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB’nin küresel iklim değişikliği politikalarına ters olan bu adımlarını hiç eleştirmeden desteklemesi doğru değil” şeklinde konuştu.