Mafiya ismi günlük hayatımızda devamlı duyduğumuz bir yeraltı örgütüne verilen ismidir. Bazen öyle haberler okur veya izleriz ki istemeden kendi kendimize “bu bir mafiya işi olabilir” diyoruz. Örneğin bir cinayeti veya büyük bir soygunun veya eski eser kaçakçılarının zanlılarını polis yakalayamadığı zaman, yine aklımıza mafiya olgusu gelir… Mafiya Devlet ilişkilerinde gizlilik esastır!
Mafiyalar uluslararası çalışır. Başta uyuşturucu olmak üzere birçok yasa-dışı aktiviteleri olur… Bu aktivitelerden elde edilen parasal kaynağı yasal yollardan kazanılan paralarmış gibi göstermenin yolları ise “off-shore” şirketler kurarak “kara” para dediğimiz kazancın vergisini de öderler.
Bu şirketlerden tutun turizm, inşaat sektörü, futbol kulüpleri, Gece Kulüpleri, gazinolar, insan kaçakçılığı, daha sayamadığımız birçok alan olabiliyor. Özellikle dünyada ve ülkemizde insan kaçakçılığı sık sık haber konusu oluyor… Organize, uluslararası olunca esas organizatörler yakalanmaz. Mafiya gurupları, taşımacılık işlerini ise işsizlikle kıvranan ve umutsuzluk içerisine düşen gençleri saflarına çekerek onları ayak işlerinde kullanabiliyor… Mafiya’lara bulaşan gençler 30 yaşına gelmeden ya mezara ya da hapishanelere düşer…
Konu olan şirketler, her alanda faaliyet gösterebiliyorlar. Bu şirketler, gerek ülke içi gerekse ülke dışı da olabiliyor. Kısa bir süre önce İtalyan bir Ambulans şirketi “sözde” yükseklik fobisi olan hastaları AB ülkeleri arasında ambulans ile ülkesine göndermekte idi. İngiltere polisi böyle bir hizmet veren ambulans içerisinde arama yaptığı zaman Ambulansın iç kompartmenlerinde yüksek miktarda uyuşturucu ele geçirmişti. Buna benzer birçok örnekler bulabiliriz.
Eğer bu şirketlerin gelir ve giderlerinden polis veya gazeteciler şüphe duyarsa ve araştırmaya kalkışır, o kişilerin hayati tehlike içinde olabilir. Birçok hakim, polis ve gazeteci sokak ortasında bu nedenlerle çok kez kurşunlandı. Örneğin Slovakyalı gazeteci Jan Kuciak 2 yıl önce Slovak Cumhuriyeti’nde siyasi yolsuzluklar olduğunu iddia etti ve bunu araştırmaya kalktığı zaman Kuciak ve nişanlısı kendi evlerinde ölü olarak bulundular. Cinayeti Slovak Polisi çözemedi ve “mafiya bağlantılı olabilir” diyerek soruşturmayı pek de ileri götüremedi…
İtalya’da mafiya ile bağlantısı olduğu iddia edilen şirketler parlamento seçimlerinde “kesenin ağzını” açarak kendi bölgelerindeki seçim sonuçlarını da etkileyebiliyorlar. Bu yöntemlerle devlet mekanizmasına da elemanlar yerleştirebiliyorlar, bu kişiler, Polis, Hakim, Avukat, Doktor, Gazeteci vs gibi mesleklerden oluştuğu zaman Mafiya liderleri işlerinde sıkıntı yaşamazlar. Bu profesyonel kişiler Mafiya’dan yüklü paralar karşılığı bu riskleri alabiliyor…
Silvio Berlusconi İtalya Cumhurbaşkanı olmadan önce birçok şirketleri vardı, şirketleri arsında Milan Futbol Kulübünde de büyük hissesi vardı. Daha sonra İtalya Cumhurbaşkanı oldu. Ayni dönemde gencecik kızlarla kıyafetsiz partiler bile yaptığı medyalara yansıdı…
Defalarca, birçok yolsuzluktan yargılandı, ancak bir saat dahi hapis cezası almadı.
Durum böyle olunca insan, devlet içerisinde “mafiya” izleri olduğuna inanır…
Örneğin Meksika’da El Chapo’nun hapisten kaçırılması için, 2-3 km uzunluğunda bir tünelin kazılması gerekirdi, bu tünelin bir ucu El Chapo’nun hücresindeki banyonun altına, diğer ucu da hapishane dışında olması gerekirdi, ve bunu başaran ülkenin en kıdemli inşaat mühendisi idi. Daha sonra bu Mühendis Al Chapo’nun ödenekli memuru olduğu ortaya çıkmıştı…
Faaliyet sahaları geniş olan Mafiya liderleri her çeşit ortamda faaliyet gösterebiliyorlar. Korona pandemi ortamını dahi kendi lehlerine kullanmaktan uzak durmadılar…
İtalya’da Palermo şehrinden Gazeteci Lorenzo Tondo’nun yazdığı haberde mafiya ile bağlantılı oldukları sanılan guruplar İtalya’nın Güney bölgelerindeki; Kampanya, Kalabria, Sicilya, Napoli ve Pugliya gibi şehirlerde halka yardım amaçlı bedava gıda maddeleri dağıtmaktadır diye yazdı.
Bu haberi ciddiye alan İtalya İçişleri Bakanı Luciana Lamurgese: “içinde bulunduğumuz bu ekonomik krizi Mafiya kendi lehine kullanarak bir çok genci saflarına çekebilir” diye İtalyan hükümetini uyardı…
Peki insan merak eder, Mafiyaların bu kadar geniş “atış sahasının” içinde acaba Kuzey Kıbrıs da var mı diye. 1974 sonrası ülkemizde döviz milyoneri olanlar var, korumaları olan iş adamları var, dış ülkelerden gelip turizm alanında yatırımlar yapan şirketler var, faili meçhul cinayetler var. Yatları olanlar var. Boşanmalarda astronomik paralar ödeyenler var…
Koronavirüs nedeniyle sokağa çıkma yasağı döneminde özel Jet ile küçük bir grup Ercan Havalimanı’na inip gümrük işlemi yapmadan ülkeye giriş yapanların olduğu ortaya çıkınca bir bakan görevinden ayrıldı ve 3 de doktor Koronavirüs ile ilgili komiteden istifa etti…Bu kişiler yatırımcıdır açıklaması yapıldı! Pek inandırıcı olmadı.
Normal koşullarda bir şirket ön çalışmasını yatırım yapacağı ülkenin elçiliğine baş vurarak projesini anlatır. Bu görüşmeler devletin ekonomistleri ile şirketin danışmanları arasında olur. Bu danışmanlar “kadın” veya “erkek” de olabilir. Görüşme sonunda ekonomistler ilgili bakana rapor hazırlar, olumlu veya olumsuz diye. Eğer olumlu ise, devlet “yatırımcıları” davet eder ve koşullar üzerinde karşılıklı anlaşmaya varılır. Gelecek olan yatırımcının konaklama masrafları da devlet tarafından karşılanabilir. Devlet olmanın verdiği ciddiyet bunu gerekir.
Sayın Başbakan, Avrupa’da eğitim aldı, bu tür prosedürü çok iyi bilmiş olmalı. Öyle görünüyor ki adaya gelen sözde yatırımcılardan birkaç kişinin dışında kimsenin haberi yoktu… Durum böyle olunca halk arasında dedikodu yayılmaya başladı. “Belki de bu uçak seçimde kullanılmak için paralar getirmiştir” diye…