Bu makale ilk kez 15 Ekim 2020 tarihinde Alithia Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
Yazar: Pambos Haralambus – Kıbrıs Radyo Yayın Kurumu – Hazırlayan: Vula Harana
Bilindiği üzere sloganımız “sınırlarımız Girne’de” dir. Ancak bu dönemde, Mağusa’ya dair bir duyarlılık moda zira “pis Türkler Mağusa sahil şeridini açtı ve bu bizi çok rahatsız etti”.
Türkler bugüne kadar hem Mağusa sahil şeridini hem de Maraş’ın tamamını vermeyi teklif etti ama bizde onları alma hassasiyeti yoktu. Yok bu Kıbrıs sorununu Mağusalaştırmak olur dedik, yok topu topu beş mahalle söz konusudur, yok Protaras’la Larnaka tuz gölü bile ondan büyüktür dedik, almadık.
Her neyse, günümüzde moda Mağusa’yı gerektiriyor bu yüzden de Girne’nin kurtuluşu mücadelesine Mağusa’dan başladık. Kıbrıs Türk seçimlerinin yapıldığı günün gecesi yaklaşık iki yüz siyah giyimli, kukuletalı adam Derinya’nın çeşitli yerlerinde toplandı ve ardından akşam saat 20.00’de önce Mağusa’nın, ardından da Girne’nin kurtuluşu için akınlarını başlattı. Ama sonrasında nedense sadece Derinya’nın kurtuluşuyla sınırlı kaldılar. Önce Kıbrıs Rum barikat bariyerini yıkıp geçtiler ve göğüslerini gere gere Polis noktasına kadar ilerlediler. Karşı tarafa geçmeden.
Orada meşalelerini yaktılar ve havai fişeklerini ateşlediler. “Kıbrıs Helendir” sloganını atarak işgal altındaki Kıbrıs’ın Türkleştirilmesine küçücük de olsa bir tuğla koymayı başardılar. Öteki tarafın bozkurtları Rum tarafının siyah kurtlarının onlara sunduğu armağanı kullanmayı ihmal etmedi ve muhtemelen Kıbrıs Türk toplumundaki seçimlerin ikinci turunun olacağı önümüzdeki Pazar olayı daha çok değerlendirecekler. Cevap vermek için toplanmalarının yanı sıra (tırnak içinde) “Kıbrıslı Türklere karşı yeni ayaklanma”yı fırsat bilip Akıncı’nın yeniden lider seçilmesi halinde Kıbrıslı Rumların onlara ne yapacağını göstermek için kullandılar.
Cumhurbaşkanının olaylara tepkisi gerektiği gibi oldu ve önümüzdeki günlerde Kıbrıs Türk toplumundaki çeşit çeşit bozkurtların bu olayı kullanarak geliştirecekleri propagandayı engelleme çabası içindeydi. Yaşanan olayları kesinlikle kabul edilemez şeklinde nitelendirerek kınadı ve “işgalin sonlandırılmasına katkı yapmayacakları gibi Türkiye’nin öne sürdüğü temelsiz iddiaları da haklı olarak göstermektedir” dedi. Cumhurbaşkanı ayrıca “Kıbrıs Helenizmi’nin, Maraş’taki statükonun değiştirilmesi ya da Kıbrıs Türk yönetimi altında açılmasına dair tehditten kaynaklanan kızgınlık ve acı duygularını anladığını” söyledi. Ancak benim bu noktada belirtmek istediğim bir nokta var o da şu ki; pazar gecesi gördüklerimiz Kıbrıs Helenizmini yansıtmıyordu. Cumhurbaşkanının nezaketini anlamakla birlikte, tüm olumsuz ve kötü yönlerine rağmen Kıbrıs Helenizmi yüzünü siyah kukuletayla örtmüyor.