Kanada’nın tanınmış feministlerinden, yazar ve aktivist Judy Rebick’in, çocuk yaşta maruz kaldığı cinsel istismarı ve yaşadıklarının yarattığı depresyonla baş edebilmek için geliştirdiği on bir farklı kişiliği anlattığı Kafamdaki Kahramanlar kitabı çıktı. Kitap, Feminist yayınevi Güldünya Yayınları tarafından Türkçeye kazandırıldı.
Ömrünü sosyalist ve feminist mücadeleye adayan ve uzun yıllar çoklu kişilik bozukluğuyla da savaşmak zorunda kalan Rebick, Kafamdaki Kahramanlar’da hem özel hem kamusal alanda verdiği mücadeleleri cesaret ve dürüstlükle aktarıyor. Füsun Özlen’in çevirdiği, Ayşe Düzkan ile Beyhan Demir’in yayına hazırladığı bu olağanüstü anlatıda kişisel alanın politikayla ilişkisi de gözler önüne seriliyor.
‘Ailede çocuk tacizi sanıldığından daha yaygın’
Sırlarını, sosyal medyada cinsel saldırı ve cinsel şiddete karşı bir ifşa hareketi olarak başlayan ve Amerika’dan bütün dünyaya yayılan #MeToo (Ben De) Hareketi’nden önce açıklamak istediğini söyleyen Rebick, kitapla ilgili şunları söylüyor:
“Bu kitap benim #metoo kampanyasına katılımımdır. Bu hareket sırlarımızın bizi öldürdüğüne ve sırlarımızı açmanın kendimizi de diğerlerini de özgürleştirdiğine dair inancımı güçlendirdi. Hikâyemin #metoo hareketinin güçlenmesine ve daha kapsayıcı olmasına katkıda bulunacağını umut ediyorum; çünkü çocuklukta aile üyelerinin cinsel tacizine uğramak, bize inandırdıklarından çok daha yaygın bir gerçekliktir. Patriyarkaya karşı giderek büyüyen hareket, bu konuyu da içermek zorundadır.”
Rebick, anılarını aktarırken “sakat” ya da “Kızılderili” gibi sözcükleri, altmışlı ve yetmişli yılların argosunu kullanma gerekçesini ise “Kullanılan dil zamanı yansıtır” şeklinde açıklıyor:
“Ayrıca, o yıllarda tanılayıcı terim olarak kullanıldığı için “çoklu kişilik bozukluğu” deyişini de kullandım. Buna bugün “dissosyatif (çözülmeli) kimlik bozukluğu” deniliyor. Gerçi benim durumumu “çoklu kişilik bozukluğu” daha iyi tanımlıyor. Kitapta bazı isimleri değiştirdim ya da kimilerinin sadece ilk adlarını kullandım. Benim kendi sırlarımı açmaya karar vermem, herkesin de bunu yapmasını gerektirmiyor.”
Çoklu kişilik bozukluğu konusunda kült kitaplardan biri olan Rebick’in anıları, aynı zamanda feminist hareketin Kanada’daki gelişimine, özellikle kürtaj hakkı için verilen mücadeleye de ışık tutuyor.
Judy Rebick hakkında
Feminist yazar, gazeteci ve eylemci Judy Rebick, 1945 yılında Kanada’da doğdu. 1970’te önce Devrimci Marksist Grup’a, ardından onun devamı niteliğindeki Devrimci İşçiler Birliği’ne katıldı, örgütün yayın organı Socialist Voice’da yazmaya başladı. 1980’lerin başında örgütten ayrıldı. O yıllarda Ontario Kürtaj Klinikleri Grubu’nun sözcülüğünü yaptı.
1990-1993 arasında Kadınların Statüsü Ulusal Eylem Komitesi’nin başkanıydı. Aynı zamanda çeşitli medya kuruluşları için yorum ve yazılar yazıyordu. Yeni Demokratik Parti’nin içindeki Yeni Politika İnisiyatifi’nde çalıştı. 2005’te Kanada’daki feminist hareketi anlatan “Ten Thousand Roses: The Making of a Feminist Revolution” adlı kitabı yayınlandı. 2009’da İsrail’i protesto eylemlerine, 2011’de Occupy hareketine katıldı, 2012’de Occupy This adlı kitabı yayınlandı. Kafamdaki Kahramanlar 2018 yılında yayımlandı.
Künye
Yazan: Judy Rebick
Çeviren: Füsun Özlen
Yayına Hazırlayan: Ayşe Düzkan, Beyhan Demir
Yayınevi: Güldünya Yayınları