Yazar: Chrystalla Hadjidemetriou
ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)
Kaynak: SINIR DEĞİL, HUDUT HATTI O
Görsel ve Çeviri: Penna
Haberler Yeşil Hat hudut muhafızları işe başlıyor diyor. 300 kişi istedik ancak 218 kişi bulundu (Termopylae’yi savunan 300 Spartalı’ya yakın). 19’unda [Mayıs] işe başlıyorlar. Bugüne kadar var olmayan bir iş, bu yüzden Google arama motorunu ne kadar titizlikle tararsanız tarayın, Yeşil Hattın korunmasını içerdiği dışında herhangi bir şey bulamayacaksınız. Ne elektronik yazım düzeltmeni kelimeyi tanıyor, ne de yardım için başvurduğumuz Babiniotis’in [Çevirmenin notu: Popüler Yunan dilbilimcisi] kapsamlı sözlüğüne baktığımızda sözlüğü yazarken aklına gelmiş bir tanım bulabildik. Belli ki bu muhafızlar hudutları koruyan birileri. Ancak huduttan söz ederken ne demek istiyoruz? Yurdumuzun hudutları Goççinodrimitya’da mı, Dillirga’da Pirgo’da mı, Kiracıköy’de mi, Aydemet’de mi?
Tabii ki, onlara sınır muhafızı diyemeyiz çünkü bu Yeşil Hattın sınırımız olduğunu kabul etmek olurdu. Yıllarca yaptığımız gibi tırnak işaretleri kullanarak başımızı kuma gömmeye devam edebiliriz. Ancak yarım yüzyıl boyunca (belki de) işgali daha kolay kabullenmek için kelimeleri tırnak işaretleri içinde kullandıktan sonra, yeni terimler icat etmeye karar verdik. Sonuçta, hayatımıza birçok yeni kelime girdi: Selfie, viral, tik-tok, hızlı test, zoom…
O zaman hudut hattı muhafızları diyelim. “Ne iş yapıyorsun?” “Ben bir hudut muhafızıyım.” “Yani?” diye sorar bu yeni meslek hakkında hiçbir fikri olmayan Hollandalı, Alman veya İspanyol… Şimdi gel de bunu ona açıklamaya çalış. En başından başlamalısın. 1963’ten başla, 1974’e kadar git ve 2023’te bitirerek, Yeşil Hattın nasıl çizildiğini, Kıbrıs’ın nasıl işgal ve istila edildiğini, göçmenlerin Kıbrıs’ta özgür bölgelere geçiş yolu olarak Yeşil Hattı nasıl kullandıklarını anlat. Senden kapsamlı bir ders aldıktan sonra, “Demek, sen bir sınır muhafızısın,” diye cevap verecek diğer kişi. Hala olayın gerçekliğini kelimelerle değiştirebileceğinizi düşünerek, “Hayır, sınırımız Girne’dedir. Sınır ile hudut farklı şeylerdir,” diye ısrar edeceksiniz. Devlet, bakan, başbakan, polis gibi kelimelerin önüne ‘sözde’ kelimesini eklemek gerçeği az da olsa değiştirecekmiş gibi. Ya da bu kelimeleri tırnak işareti içine koyunca, işgal rejimi ortadan kalkacakmış gibi. Yarım asıdır böyle yapıyoruz, ancak tırnak işaretleriyle, ‘sözdelerle’ işgal rejimini ortadan kaldırmayı başaramadık. Tıpkı şimdi, dikenli telleri kendimiz dikerek hudutları belirlediğimiz gibi. Ülkemizin hudutları, aynı zamanda mantığımızın da hudutlarıdır.