Veganlığın ne olduğunu, neden vegan olunduğunu sizler için yazdık.
Ülkemizde de sayıları gittikçe artmakta olan ve veganlığı bir “beslenme biçiminden” öte “bir yaşam tarzı” ve “politik bir duruş” olarak yorumlayan veganlar düşüncelerini Kıbrıs Postası’yla paylaştı.
Bugün 1 Kasım Dünya Vegan günü. Veganizm, Elsie Shrigley ve Donald Watson adlı iki vejetaryenin Londra’da ‘Vegan Society (Topluluğu)’ adında bir dernek kurulmasıyla yaygınlaşmaya başladı. 1 Kasım Dünya Vegan Günü olarak 1994 yılından bu yana kutlanıyor. İlk defa İngiltere’de Vegan Topluluğu’nun 50’nci kuruluş yıldönümü anısına kutlandı ve geleneksel hale geldi.
Veganlık nedir?
Ülkemizde gerek vejetaryenlerin gerekse de veganların sayıları gittikçe artmakta. Gerek vicdani ve etik bir muhasebenin sonucu, gerek politik bir tavır gerekse de sağlık bağlamında pek çok kişi vejetaryenliği veya veganlığı tercih etmekte. Peki Vegan olmak ne demek? Vejetaryenlik ile veganlık arasındaki temel fark nedir?
Veganlık, Donald Watson’un ifadeleriyle, “hayvanlar alemine dair sömürü ve zulmün tüm biçimlerini dışlamanın ve yaşamı gözetmenin yoludur. Et, balık, kümes hayvanı, yumurta, bal, hayvansal süt ve türevlerini dışlayıp bitkiler aleminin ürünleriyle yaşamayı ve tamamen ya da kısmen hayvanlardan üretilen tüm ticari malların alternatiflerini kullanmak şeklinde pratiğe dökülür” şeklinde açıklanabilir. Kısacası vegan kişi, insan harici hayvanları etik kişiler olarak tanıyan ve bu sebeple hayvan kullanımını hayatından çıkarmış olan kişidir; veganlar gıda, giyim, eğlence ya da herhangi başka bir amaçla hayvan kullanmaz.
Veganların vejetaryenlerden ayıran temel fark ise, hayvan ürünü kullanmamalarıdır. Vejetaryenler, süt, yumurta, bal gibi ürünleri tüketirken, veganlar herhangi bir hayvansal ürün de kullanmıyorlar.
Veganlığın üç ana dayanağı
Veganlık veya vejetaryenlik genel olarak üç nedene dayandırılıyor. Bunlar ise etik-politik nedenler, ekolojik nedenler ve sağlık.
Etik neden, ağırlıklı olarak ‘türcülük’ eleştirisi üzerinden şekillendirilerek, hayvanların yaşamın bir öznesi olduğu ve insanların onlar üzerinde tahakküm kurmaması gerektiğinin altını çizer. Hayvan Haklarına Abolisyonist Yaklaşım’ın kurucu teorisyeni olan Gary L. Francione, “tüm hissedebilir canlıların bir temel hakkı bulunur -başkalarının mülkü olarak muamele görmeme hakkı” düşüncesini öne sürer ve insan harici hayvanların içkin değerleri olduğunu düşünen herkes için tartışılmaz etik zeminin veganlık olması gerektiğini savunur.
Bir diğer neden olan ekolojik nedende ise hayvansal ve hayvan üretimini yarattığı ekolojik zararlara odaklanılmaktadır. Burada hem hayvanların yaşam koşulları hem de söz konusu üretim sürecinde çevreye verilen tahribatın altı çizilmektedir.
Bir diğer vegan olma nedeni ise sağlıktır. Başta kanser olmak üzere pekçok hastalığın et tüketiminden kaynaklı olduğunu vurgulyan ve bilimsel verilerle de altını dolduran veganlar, sağlıklı yaşamaın yolunun veganlıktan geçtiğini ifade etmekte.
Veganlığın bir beslenme tarzı değil, aynı zamanda da bir hayat biçimi ve politik bir tavır olduğunun altını çizen veganlar ülkemizde de yavaş yavaş çoğalmakta.
Hazırlayan: Hasan Yıkıcı