• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Cuma, Mayıs 9, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
26 °c
Nicosia
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG DÜNYADAN YAZARLAR

Boratav: Erdoğan Bankaların Batışına Göz Yummamak İçin IMF’ye Gidecek

Gazedda Gazedda
10 Ağustos 2018
Okuma Süresi: 7 dk
A A
Boratav: Erdoğan Bankaların Batışına Göz Yummamak İçin IMF’ye Gidecek
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Hocaların hocası olarak da bilinen Türkiye’nin duayen iktisatçısı Prof. Dr. Korkut Boratav, Türkiye’nin ödemeler dengesi krizi yaşadığını bunun bir finansal krize dönmemesi ve banka iflaslarının önlenmesi için IMF programının makul seçenek olduğunu söyledi. Ancak Boratav, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük bir finansal çöküntüye rağmen IMF’nin kapısına gitmemesi hâlinde bile, “İktidarda kalmasını önleyecek bir mekanizma yok. Türkiye faşizme geçmiştir” diye konuştu. Prof. Boratav DW Türkçe’nin sorularını yanıtladı:

DW Türkçe: Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durumun iktisadi tanımını yapar mısınız? Bu bir döviz krizi mi, finansal kriz mı yoksa ödemeler dengesi krizi midir?

Korkut Boratav: Bir terim ile tanımlanmak istiyorsa esas olarak ödemeler dengesinden kaynaklanan bir krizdir. Dünya sisteminin yükselen ekonomiler denilen blokunun uluslararası sermaye hareketlerine bağımlılığının yarattığı sorunlardan biri, metropolden çevre ekonomilerine dönük sermaye hareketlerinde ani bir yavaşlama, durma ya da çıkış olursa bu, kriz yaratıcı şoklara neden oluyor. 1997 Asya krizi tipiktir. Türkiye ekonomisi buna benzeyen 4 (1994, 1998-9, 2001 ve 2008-9) krizden geçti. Aynı sorunla şimdi de karşı karşıyayız. Uluslararası sermaye hareketlerinin Türkiye’ye ye dönük bölümü Mart’tan itibaren aniden yavaşlamaya başladı. Mart-Mayıs arası yabancı sermaye girişi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 66 oranında azaldı: 16,3 milyar dolarlık yabancı sermaye girişi bu üç ayda 5,6 milyar dolara indi. Bu doğal olarak döviz piyasalarına yansıyacak. Ekonominin dış yapısal kırılganlığı o derece yoğunlaşmıştır ki, şirketlerin ve onlarla bağlantılı olarak bankaların dış borçlarının ve ekonominin bir yıllık cari açığının finansmanında astronomik bir dış kaynak gereksinimi doğmuştur. Şu halde, 238 milyar dolara ihtiyacı var. Fazla dikkat çekmeyen IMF’nin nisanda yayınlanan raporunda, söz ettiğim şok henüz algılanmazken, IMF bu tespitleri yumuşak bir üslupla yapmıştı. Bunun sonucu bir ödemeler dengesi krizi finansal krize yol açacak mı? Finansal kriz, kredilerin döndürülememesinden kaynaklanan şirket iflaslarının bankalara yansımasından kaynaklanan bir krizdir. Buna doğru gidiyoruz.

Mevcut durumun finansal krize evrilmesi mi yoksa buradan durgunluk ya da küçülme ile çıkış mı daha muhtemel görünüyor?

Darbe girişiminin ardından seçim atmosferine girilmesi durumu vahimleştiren tetikleyici unsur oldu. Ekonominin dış kırılganlıklarıyla uyumlu olmayan kamu maliyesi ve kredi pompalamasından kaynaklanan bir genişleme oldu. Cari açığın ve enflasyonun tırmanmasıyla bu ivmenin sürdürülemeyeceği ortaya çıktı. Uluslararası piyasalar, serinlemeye geçiş bekliyor.  İlk kritik gösterge faizlerin yukarı çekilmesidir. Faizler hızla yukarı çekilirse, 238 milyar dolarlık dış kaynak gereksinimi bir ölçüde krediler pahalandırılarak ve yüksek getiri beklentisi ile sıcak para girmeye başlayabilir. Mayısta bu bekleniyordu fakat Cumhurbaşkanı sistematik olarak faizlerin yükselmesine karşı. Bunun iki gerekçesi olabilir. Kendisi kahramanca iç kamuoyuna hitap ediyorum. Büyümeciyim, inançlarım ve ekonomi mantığımın gereği faiz düşmanıyım ve bunda ısrar edeceğim diyor. İkincisi, benim beslediğim ve beni besleyen ana sektör en çok döviz borçlusu sektörlerden biri olan inşaattır. Bunu yaşatmak için faizleri düşük, dövizi de ucuz tutmak istiyor. İktisaden bunu yapması mümkün değil ama ısrar ediyor. Uluslararası finans çevrelerine “faiz enflasyonun sebebidir” demek mümin bir Hristiyan’a İsa’nın yaşamadığını iddia etmek kadar zındıklıktır. Cumhurbaşkanı finans kapitalin kurallarını işine gelince uyguluyor, gelmeyince uygulamıyor. Türkiye 2007-2009 arası iki yıllık küçülme döneminde dahi 40 milyar dolar cari açık vermiştir. Bundan önceki dönemlerde durgunlaştığı her yıl cari fazla veren ekonomi, 0 büyümede dahi cari açık veriyorsa, uluslararası finans kurallarına karşı çıkacak gücün, yeteneğin yoktur. Cezalandırılırsın. Bir ödemeler dengesi sorunu, finansal krize dönüşür.

Faizler yüzde 25 olsa, mesele frenlenirdi

Eylül’de açıklanacak Orta Vadeli Program (OVP) derde deva olur mu? Hükümetin döviz şoku karşısındaki sessizliğini neye yoruyorsunuz?

Bütün bu şoka rağmen, Cumhurbaşkanlığı’nı Erdoğan kazandı. Süper ekonomi bakanı damat oldu. Damat, G-20’ye giderken, “Merkez Bankası şimdiye kadar görmediğiniz şekilde etkin olacak” dedi. Finansçıların beklentisi etkinlik sözcüğü değil, “bağımsızlıktı.”  Merkez, 15,9’luk enflasyona rağmen faizi değiştirmedi. Faizleri yüzde 25’e çıkarsa meselenin önemli bir boyutu frenlenirdi. Döviz oralarda istikrar sağlayacak, Türkiye yine döviz şokunu yiyecek ve durgunluğa girecek ama sıcak para, Türkiye yeterince ucuzladı diyerek, gelecekti. Dış finansman yükünün bir bölümü sıcak para girişiyle sağlanabilir ama faiz yüksektir, ister istemez ekonomi frenlenmeye mahkumdur. Bunu yapmadı, son şok da oradan geldi.

Türkiye’nin önündeki seçenekler neler?

Cumhurbaşkanı, önümüzdeki yerel seçimlerde büyük kentlerin yönetimini ele geçirmek istiyorsa, şu andaki söylemini yerel seçimlere kadar sürdürebilir. Ortada bir söylem meselesi var. Krize gidiyoruz ama henüz bunun sosyal yansımaları 2001’deki kadar sert değil. 2009’daki yerel seçimler 3 aylık büyümenin yüzde 14 gerilediği dönemdeydi ve AKP 5 puan kaybetti. Bu riski göze alıyor mu? İnatlaşmayı devam ettirirse, ekonomi o türden bir küçülmeye sürüklenebilir. Şimşek olsaydı, hızlı bir faiz ayarlamasıyla birlikte, dövizi dalgalanmaya bırakıp, şirketlerdeki daralma ve iflasları göze alıp, bankalara yansımasını önlemeyi önerirdi. Bankalara yansımasının önlenmesinin ana yöntemi IMF programıdır. IMF, 2000’de banka borçlarının hazine garantisine alınmasını uygulattı. Yunanistan’da aynı şeyi uyguladılar.  IMF doktrininde bu mümkündür. IMF kredisi banka borçlarının ödenmesine tahsis edilir, devlet kemer sıkar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu seçeneğe razı olur mu?

Siyasete ve medyaya hakim olan Cumhurbaşkanı ve kadrosu bu büyük teslimiyeti, bir zafer şeklinde de Türkiye kamuoyuna sunabilir. Belki de muvaffak olur. Bankalara da sirayet eden bir büyük finansal çöküntüyü siyaseten kaldırabilir mi? Önünde bir engel olmayacak ki. Normali IMF’ye gitmektir, siyaseten de bunun altından kalkabilir. Bankaların batışına göz yummamak için IMF’ye gidecek. Bunun alternatifinin olduğunu sanmıyorum.

Büyük finansal çöküntüye rağmen IMF’nin kapısına gitmezse iktidarda kalmasını önleyecek bir mekanizma yok. Türkiye faşizme geçmiştir. Faşizm kalıcıdır. Halk sürünecek, dine, imana daha fazla sarılacak. Cemaatler eliyle, dayanmaya çalışacak. Halkın direnme gücü yoktur.  IMF seçeneği makuldür, şirketler batar. Bankalar kalır. Şirketlerin batması Cumhurbaşkanı’nın özel problemidir. IMF seçeneği altında Kanal İstanbul gibi büyük yatırım projeleri kalkar. Başlamış olanların şartları gözden geçirilir.

Türk bankaların Avrupalı bankalardan büyük ölçüde sendikasyon kullandıkları biliniyor. Bankaların içine düştüğü ödeme sıkıntısı Avrupa’ya da yansır mı?

Avrupa’nın çürük takıma borç vermemesi gerektiğini bilmesi gerekirdi. Çürük takıma borç verirse sineye çeker. Serbest ekonominin ana kurallarından biridir, borç veren riski göze alır ve zararı sineye çeker. Avrupa bankalarını kurtaracak olan, Türkiye’nin IMF’ye gidip, banka borçlarının Hazine tarafında devralınmasıdır. Bu olmazsa, zararı çekecekler.

Hükümet, özel sektör borçlarını üstlenmeyebilir mi?

Türkiye’nn kamu borcu göstergeleri Maastricht kriterlerinin altında fakat IMF’nin “sistemin arızalı bölgesinden kaynaklanan krizi düzeltme yükümlülüğü kamuya da yansır” diye katı bir ilkesi var. Nisan raporunda, kamu açığının yüzde 1,5’a çıktığı bunun 2019 veya 20’de artı yüzde 0,5’e çıkarılmasını istiyor. Bu, kamu harcamalarının Milli Gelir’in yüzde 2’si oranında aşağı çekilmesi demektir. Bu da ekonominin en az yüzde 3 oranında küçülme demektir. Özel sektörün yamukluğundan kaynaklanan krizin düzeltilme yükü son tahlilde kamuya yansıdğı ölçüde kamu hesaplarının Maastricht Kriterlerinin aşağısında olması Türkiye’yi kurtarmayacak.

Krizi frenleyecek bir etken var mı?

Şu anda krizin ağırlaşmasını frenleyebilecek bir etken var. Mart-Mayıs aylarında 6,5 milyar dolar kayıt dışı sermaye girmiş. Geçen yılın aynı aylarında 3,8 milyar dolar kayıt dışı para çıkışı var. On milyarı aşkın bir kaynak aktarımı var. Acaba Cumhurbaşkanı’nın bizim bilmediğimiz bir güvencesi var. Kendisine borçlu olan sermaye sistemine vergi mi kesiyor, paralarınızı sisteme sokun mu diyor. 2009 krizinde 12 aylık dönemde yine böyle bir şey yaşanmıştı. Bu da bir belirsizlik.

Dünyaya meydan okuma seçeneği

Hükümet, seçeneklerden biri olarak sermaye hareketlerinin kısıtlanması, borçların konsolidasyonu ve ithal ikamesi politikasına geri dönebilir mi?

Bunun bir örneğini Arjantin 2002’de dış borçlarını külliyen askıya alarak yaptı. Bunu uygulamak için sermaye hareketlerini denetledi. Döviz hesaplarından çekişi sınırladılar. Şirketlerin dövizle borçlanması önlendi. Devletin dış borçlarının üçte birinin yapılandırılması müzakere edilir. Büyürken ödeyeceğim, küçülürken ödemem dersin. Bunun için ekonominin dış dengesinin, ithalatını ihracatı ile sınırlamak lazım. Bu da halk sınıflarının yoksullaşması demek. Bu yoksullaşmayı sermaye sınıfına yüklemen lazım. Adamlar batarken, ister istemez devlet kamulaştırmak zorunda kalacak. Bir sürü insan işsiz kalacak. Arjantin radikal seçeneği seçti çünkü halk ayaklanmıştı. Bu yoksullaşmanın maliyetini halk tek başına nasıl üstlenecek. Burjuvaziden servet vergisi ile ortak olmasını isteyeceksin. Bu çok zor bir seçenek. Bankalar büyük ihtimalle kamulaştırılacak. Alacağını TL’ye çevirip, kuru da enflasyona bağlayabilir. Türk bankalarından alacakların hepsi TL’ye çevrilebilir. Bu bir pazarlık gücü ve ihtimal dahilindedir. Tarih boyunca bu borçlar zaman zaman ödenmemiştir. Yunanistan bunun sınırına geldi. Maliyeti de AB’den değil Euro’dan çıkmaktı. Bunun sonunda Türkiye, planlamaya geçecek. Bütün mesele dünyada yalnız kalır. O zaman kendine yeni hakiki ortaklar bulabilirsin. Bu seçenek dünyaya meydan okunma seçeneğidir. Arjantin o güçteydi çünkü cari açık vermiyordu. Bu politikaları uyguladığı tüm yıllarda cari açık vermedi. O nedenle dış borçları ödememenin maliyeti ağır olmadı. Bu, 1998 ve 2001’de yapılabilirdi. Arjantin bu yolu seçtiğinde Türkiye’nin bu kadar ithalat bağımlılığı yoktu.

Gazedda

Gazedda

Gazeddakıbrıs yurttaş gazeteciliği anlayışı ile yayın yapan, yurttaştan yana taraf olan ve gazetecilikte meslek etiği ilkelerine inanan bir yayın organıdır. Gazeddakıbrıs her koşulda barıştan yanadır.

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri
Umut Bozkurt

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri

Umut Bozkurt
23 Mart 2025

"AKP’nin Kuzey Kıbrıs’a yaptığı müdahaleleri beni de herkes gibi rahatsız ediyor. Ancak o rejimin buraya dayattığı politikaların hıncını başını örten orta okul öğrencilerinden çıkarmamalıyız."

Devamı içinDetails
Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor
Konuk Yazar

Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor

Konuk Yazar
22 Mart 2025

"“Protesto etmesi gerekirken sessiz kalarak günah işlemek, insanı bir korkağa dönüştürür” demişti yazar ve şair Ella Wheeler Wilcox ‘Başkaldırı’ isimli şiirinde."

Devamı içinDetails
Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar
Engin Kara

Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar

Engin Kara
22 Mart 2025

"Demokrasi söz konusu olduğunda, susmak da konuşmak kadar bir tercihtir. Ama her tercih, kendi ahlaki ve toplumsal sonucunu doğurur."

Devamı içinDetails
Direnişin Anası Bilim Olmalı! Ama, Hangi Bilim?
Mustafa Onurer

Direnişin Anası Bilim Olmalı! Ama, Hangi Bilim?

Mustafa Onurer
21 Mart 2025

"Kendine has, veya Rumca’dan veya İnilizce’den devşirdiği bir dizi kelime ve  dilbilgisi kuralları ile, yeni bir dilin doğum sancılarını yaşamaktaydı Kıbrıs Türkçesi. Ama, malesef bu süreç tamamlanabilmiş bir süreç olma...

Devamı içinDetails
Türban, Özgürlük ve Çocuk Hakları
Nuri Sılay

Türban, Özgürlük ve Çocuk Hakları

Nuri Sılay
20 Mart 2025

"Türkiye’de 90’lı yıllarda ve özellikle 1999’da TBMM’de yaşanan krizle doruğa ulaşan türban cepheleşmesi ile buradaki tartışmayı benzeştirmek bana kalırsa sıkıntılıdır. Kemalist anlayışın tepkileriyle türban sorununa yaklaşmak da elbette sorunludur"

Devamı içinDetails

YAZARLAR

Cenevre’nin Ardından 5+1 Not…
Mertkan Hamit

Cenevre’nin Ardından 5+1 Not…

Mertkan Hamit
18 Mart 2025
Vreçça ve Anılarım (2)
Konuk Yazar

Vreçça ve Anılarım (2)

Konuk Yazar
18 Mart 2025
Mesele Özgürlük Değil; Çocuk Yaşta Bir Dayatmayı Meşrulaştırmak
Engin Kara

Mesele Özgürlük Değil; Çocuk Yaşta Bir Dayatmayı Meşrulaştırmak

Engin Kara
17 Mart 2025
Çalıyor

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

KIBRIS
Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

DÜNYA
“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

SANAT
Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

DÜNYA
“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

KIBRIS

İzel Seylani: Birlikte hayal etmeyi başardığımızda… | Video

SANAT
İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

DÜNYA
Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

DÜNYA
Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

DÜNYA

Instagram

Takip et

  • Bekir Paşa Lisesi öğretmenleri Eğitim Bakanlığı
  • Tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu paylaşımında TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak “Korkunun ecele faydası yok! Öyle de yenileceksin! Böyle de yenileceksin. Haklılığımıza, cesaretimize, tevazumuza, güler yüzümüze yenileceksin!” dedi.

https://gazeddakibris.com/imamoglu-demokrasi-meydanlarinda-sesinizi-yukseltin/
  • Tel Aviv’de toplanan onbinlerce kişi, Netanyahu
  • Güney Kore, Japonya ve Çin dışişleri bakanları, Kore Yarımadası
  • 21 Mart Dünya Irkçılık Karşıtı Gün nedeniyle Kıbrıs
  • "AKP’nin Kuzey Kıbrıs’a yaptığı müdahaleleri beni de herkes gibi rahatsız ediyor. Ancak o rejimin buraya dayattığı politikaların hıncını başını örten orta okul öğrencilerinden çıkarmamalıyız."

https://gazeddakibris.com/ortaokullarda-basortusu-yasaginin-kaldirilmasinin-dusundurdukleri/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social
  • Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve beraberindekiler, CHP
  • Gençlik Federasyonu açıklamasında 22 Mart Cumartesi akşamı, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) kampüsünde yaşanan ve kamuoyuna yansıyan olayların demokratik değerler ve ifade özgürlüğü açısından endişe verici olduğu belirtildi.

https://gazeddakibris.com/genclik-federasyonundan-polise-daudeki-garabet-tutumdan-donun/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

2 ay önce
KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

2 ay önce
İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

2 ay önce
Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

2 ay önce
Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

2 ay önce

Gazedda Facebook

Gazedda Facebook
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.