Kıbrıs’ın kuzeyinde dün çok önemli ancak “bizden olmaması” nedeniyle, çok değer görmeyen bir afişe edilme olayı gerçekleşti. Bir bireyin hastalığı, önce bir basın kuruluşu tarafından ardından da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yaptığı açıklama ile afişe edildi.
Murat: En kibar tabirle, böyle rezillik olmaz
Konuyla ilgili kişisel sosyal medya hesabından açıklama yapan Barolar Birliği İnsan Hakları Komitesi Başkanı Avukat Aslı Murat, bazı haber sitelerinde ve Çalışma ve Sosyal Bakanlığı eliyle bir kişinin hastalığının afişe edildiğini ifade ederek, yaşananları “rezillik” olarak niteledi.
Murat açıklamasında, “en kibar tabirle, böyle rezillik olmaz. Hiçkimsenin kişisel verileri, özellikle de sağlığı ile ilgili bilgileri paylaşılamaz. Eğer kamu yararı varsa, kişinin kimlik bilgileri verilmeden haberleştirilmesi gerekir. Diğer kısım kişilik haklarını ihlale girer” dedi.
İpçiler: Sağlık Bakanlığı, ilgili laboratuvar ve Haber Kıbrıs suç işledi
Avukat Cemre İpçiler ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Haber Kıbrıs Gazetesi’nden Bahadır Ayna’nın yaptığı “özel haber” ile HIV+ bir kişinin laboratuvar sonucunun ekran görüntüsünü açık ismiyle yayımladığını ifade ederek, devlet laboratuvarında yapılan bir RNA testi sonucunun bilgisayar ekranının fotoğrafı çekilip basına sızdırıldığını belirtti.
İpçiler açıklamasında, Sağlık Bakanlığı, bunu sızdıran laboratuvar ve Haber Kıbrıs’ın suç işlediğini ifade ederek, basın etiği, insan hakları, idari ihmalin de cabası olduğunu söyledi.
Mahremiyete saygı gösterilmesi ve bilgilerin gizli tutulması hakkı
Sağlık hizmetinin verilmesi sırasında hastanın mahremiyetine saygı gösterilmesi ve hastanın sağlık durumu, tıbbî durumu, tanısı, tedavisi ve tedavinin sonlandırılması ile kişisel nitelikli tüm bilgilerinin gizli tutulması gerekmektedir. Yasada bu durum açıkça düzenlenmiştir:
Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın 5. maddesinin 10’uncu fıkrasına göre, “Kamu sağlık çalışanları ile hasta arasındaki mesleki ilişkiden doğan bilgiler gizlidir. Hastanın yazılı izni dışında, tıbbî hizmetlerin verilmesi sırasında öğrenilen sırlar ile hastanın kimliği, tıbbî amaçlı olsun veya olmasın toplantı ve yayınlarda açıklanamaz.”
Öte yandan Tıp Meslek Ahlak Tüzüğü madde 18’de de ilgili hak şu şekilde düzenlenmektedir:
“Sır saklamak temel meslek ahlakı kuralıdır. Hastanın verdiği, bilgileri muayene bulgularını ve tedavi sonuçlarını gizli tutmak tabip ve diğer sağlık meslek gruplarının görevidir”.