Sol Gazetesi’nden Orhan Gökdemir, Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı’na gelmesinden sonra yazdığı yazısında, “bir yolsuzluk hikayesi: Kıbrıs’a Asil Nadir’in CEO’sunu atadılar” dedi.
Orhan Gökdemir, Sol Haber Portalı’ndaki köşesinde, “Pazar günü yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanı seçilen Ersin Tatar, Kıbrıslı patron Asil Nadir’le olan ilişkisi ve karıştığı yolsuzluk skandalıyla hatırlanıyor” dedi. Gökdemir’in yazısı şöyle:
“Halledildi, çok mutluyum…” Geçen yılın Kasım ayında henüz Başbakan Ersin Tatar bir Kıbrıs gazetesine içini döktü. Yargılanması bir komplonun sonucuydu. Polly Peck şirketinde çalıştığı dönemde yirmili yaşlarındaydı, hatta imza yetkisi bile yoktu. Hızını alamayarak “benim Polly Peck davalarıyla hiç alakam olmadı” bile dedi. Ama öyle veya böyle mesele halledilmişti!
Yeni KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın standart biyografisi ise başka türlü bir hikâye anlatıyor. 7 Eylül 1960’ta Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa’da doğmuş. Köşklüçiftlik İlkokulu’ndan mezun olduktan sonra 1971-1974 yıllarında İngiliz Okulu’nda eğitim almış. 1974 Kıbrıs Harekâtı sonra eğitimine yatılı olarak İngiltere’de, Londra’daki Forest School’da devam etmiş. 1982’de Cambridge Üniversitesinden iktisat alanından mezun olmuş. 1982-86 yılları arasında Price Waterhouse şirketinin İngiltere’deki Merkez Ofisi’nde çalışmış. Burada hesap uzmanlığı eğitimi almış ve mali müşavir olmuş. Bundan sonraki bütün hikayesi Kıbrıslı patron Asil Nadir’in çevresinde geçiyor, 1990’a kadar Asil Nadir’e ait PollyPeck şirketinde finansman müdürü. Asil Nadir’in basın işlerine girmesiyle birlikte 1990’da Türkiye’deki Show TV ve Cine5 kanallarının kurucu genel müdürlüğüne atanmış. Devamında iki yıl Ankara’daki FMC-Nurol Savunma Sanayi A.Ş.’de Finansman Müdürü. Sonra tekrar Show TV’ye dönüş…
Anlayacağınız KKTC’deki yükselişinin arkasında da Asil Nadir’le olan yakın bağı var. Tatar’ın “halledildi, rahatladım” dediği meşhur Polly Peck davası da işte bu yıllarla ilgili. Yani Ersin Tatar davanın tam merkezinde.
Davanın hikayesi şöyle:
1990 yılında Nadir’in paravan şirketleri aracılığı ile Polly Peck hisselerini yapay olarak yükselttiği iddia edildi. İddia, borsadaki hisselerinin düşmesine yol açınca şirket büyük bir mali krize girdi. İngiltere Ağır Dolandırıcılık Masası, patron Asil Nadir’i zimmetine para geçirmekle suçlayarak mal varlığının dondurulması için Yüksek Mahkeme’den karar çıkarttı. Asil Nadir dolandırıcılık iddiasıyla ve borçlarını ödememesi nedeniyle tutuklandı. O dönemdeki eşi eski Türkiye güzeli Ayşegül Tecimer (o dönemde Ayşegül Nadir) tarafından toparlanan 3,5 milyon sterlinlik kefalet ile serbest bırakıldı. 1990’da aleyhinde 18 hırsızlık suçu ileri sürülüyordu. Bir yıl sonra bu suçlamaların sayısı 76’ya ulaştı. 1993’te yargılanmasına başlandı. Ancak, Nadir KKTC’ye kaçmayı başardı. Orada işlerini sürdürdü, genişletti. Bu arada Nadir’in eski eşi Ayşegül Tecimer de Türkiye’de tarihi eser kaçakçılığından yargı önüne çıktı ve yurtdışına kaçtı.
2011 yılında İngiliz Hükümetiyle anlaşarak İngiltere’ye dönmeye karar veren Asil Nadir, yapılan anlaşma çerçevesinde mahkeme süresince tutuklanmama garantisi aldı. Mahkeme heyeti 20 Ağustos 2012’de Nadir’i 17 davadan suçlu buldu. Ersin Tatar da bu davanın sanıkları arasındaydı.
Ersin Tatar yolsuzluğa yardım mı etti?
İşte o davanın ilk gününde, Nadir’le ilgili iddianamenin bir kısmı okundu. Nadir hakkında dolandırıcılık suçlamasında bulunan İngiltere Ağır Dolandırıcılık Dairesi’nin (SFO) avukatı, Nadir’in “Polly Peck International” isimli şirketinden 1987 ile 1990 yılları arasında çeşitli banka hesaplarına para aktardığını ve Nadir’in 13 farklı hırsızlık suçunda bulunduğunu iddia etti. Söz konusu yolsuzluğun miktarı 34 milyon sterlini geçiyordu.
İddianamede ayrıca Nadir’in, şirketinden kendisi, ailesi ve arkadaşlarının hesaplarına yaklaşık 150 milyon sterlin para aktardığı iddia edildi. Bu paranın, karmaşık bir transfer yoluyla aktarıldığı ve paranın bir kısmının KKTC’de Nadir’in sahibi olduğu bankaya transfer edildiği ileri sürüldü.
İddianamede ayrıca, çeşitli kişi ve bankalara yapılan para transferlerinde Polly Peck şirketinin mali işler müdür yardımcısı Ersin Tatar, şirketin muhasebecisi John Turner, “South Adley Management” şirketinin yöneticisi Elizabeth Forsyth ve şirketin proje direktörü Jason Davies’in Nadir’e yardım ettiği savunuldu.
Ersin Tatar “Halledildi, çok mutluyum” dediği haberde davaya dahil olmasının sebebinin “delil toplama” olduğunu iddia ediyordu. “Mali İşler Müdür Yardımcısı”nın şirkette dönen mali işlerden nasıl habersiz kaldığı ise hala muamma.
Kıbrıs’ta yayınlanan muhalif bir yayında davadaki Tatar şöyle anlatılıyor: “İddialarda en çok adı geçen kişilerden biri de Ersin Tatar. Maliye Bakanının adı uzun yıllar çalıştığı Polly Peck PLC’de yardımcı sayman olarak iddianamede yer almakla kalmadı, ilerleyen günlerde de gündeme geldi. Birkaç hafta önce ifadesi dinlenen Metropolitan Polis Dedektiflerinden Müfettiş Michael Hawkins, 1990 Ekim ayında Polly Peck imparatorluğunun Berkeley Square’deki merkezine gittiğinde, kendisine firmanın direktörü Peter Compson tarafından içinde yırtılmış kâğıt parçalarının bulunduğu bir zarfın verildiğini söyledi. Müfettiş daha sonra güvenlikçinin odasında Ersin Tatar’ı gördüğünü ve konuştuğunu, neden kağıtların yırtıldığını sorduğunda ‘Önemli değil’ yanıtını aldığını söyledi. Ve devam etti. Kendisine, neden önemsiz kağıtları saklamak istediğini sordum… Bana ‘evrak çantamda bulunmasını istemiyorum’ yanıtını verdi. Ben de ‘Belgeyi küçük parçalara ayırıp, yırtmışsın. Belli ki önemliymiş. Bu belge neydi’ diye sordum. Bana yine ‘önemsiz’ dedi… Ancak sıkıştırınca, sonunda ‘Asil Nadir’in Kıbrıs’taki Bozkurt gazetesine para transferine ilişkili bir belge olduğunu’ itiraf etti.. Bunlar Kıbrıs’taki tanıdık isimlerden mahkemede adı en çok geçenlerden Sayın Tatar’la ilgili olanlar.”
Nadir’in beyaz atlı prensi
Asil Nadir İngiltere’deki dolandırıcılık davasında 29 milyon sterlini zimmetine geçirmekten suçlu bulundu. Davayı kazanacağına inanan Nadir ise davanın ardından kutlama yapmaya hazırlanıyordu
Tabii, Nadir’in mahkûm olması KKTC’de bazı çevrelerde “şok etkisi” yaptı. Gazeteler Asil Nadir’in eşi Nur Nadir’in sözlerini ön plana çıkardı. Asil Nadir’e muhalif Havadis gazetesi Nur Nadir’in, “Kocam Mandela gibi” sözünü manşete çekti. Asil Nadir’in sahibi olduğu Kıbrıs gazetesi de “Rumlara göre o bir vampirdi” başlığını attı.
Ama en ateşli savunucusu o günlerde KKTC Maliye Bakanı olan Ersin Tatar’dı. Tatar, “Asil Nadir asla dolandırıcı veya hırsız değil. Bazı danışmanlarının teknik hataları Nadir’e yüklenemez. O hem Türkiye’ye hem de Kıbrıslı Türklere çağ atlattıran bir iş adamıydı” dedi.
Evet KKTC’nin başına AKP marifetiyle Asil Nadir’in CEO’sunu atadılar. Artık bir siyasi olsa da Tatar ile Nadir arasında su sızmıyor. İşte ilişkinin sıcaklığını gösteren 2019 tarihli bir haber: “3.5 trilyon metreküp doğalgaz ve 2 milyar varil petrol rezervi için Doğu Akdeniz’deki mücadele devam ederken Türkiye, KKTC’deki Geçitkale Havaalanı’nı İHA ve SİHA Merkezi yapmak için harekete geçti. Bu konuda KKTC makamları ile temas kuruldu. Ancak Mağusa’daki havalimanının işletmesini yıllık 1 milyon 579 bin liraya alan iş insanı Asil Nadir’in bu karardan zarar göreceğini düşünen KKTC hükümeti ve Başbakan Ersin Tatar, konuyu zamana yaymak istiyor.”
Seçim bitti, Ersin tatar artık KKTC Cumhurbaşkanı. Kıbrıs’taki icraatlarını merak edenler Geçitkale Havaalanındaki gelişmelere bakabilir.
Asil Nadir: İngiltere’nin en zengin 100 ismi arasındaydı
* 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Lefkoşa’ya dönüp tekstil işine başladı.
* Kuzey Kıbrıs’ta ürettiği tekstili İngiltere’de kurduğu bir şirketle Ortadoğu’ya satmaya başladı.
* Bir süre sonra da elektronik, gıda ve hizmet sektöründe de iş yapan Polly Peck Holding’i kurdu.
* 1980’li yıllarda İngiltere’nin en zengin 100 işadamı arasına girdi.
* 1989’da meyve devi Del Monte’yi 875 milyon dolara satın aldı.
* 1990’da Sunday Times’ın İngiltere’nin en zenginleri listesinde 36’ncı oldu.
* Paravan şirketler aracılığıyla Polly Peck hisselerini yapay olarak yükselttiği suçlamalarıyla mali krize girdi.
* 1991’de Polly Peck 550 milyon sterlin borçla iflas etti. Nadir dolandırıcılıktan tutuklandı.
* 1993’te ise kefaletle serbestken özel uçağıyla KKTC’ye kaçtı.
* 2010’da kendisini savunmak için kendi isteğiyle İngiltere’ye döndü.