Bu makale ilk kez 27 Ocak tarihinde Avrupa Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
1 Ocak 2024 ten itibaren geçerli asgari ücret yüzde 52.38 lik bir artışla aylık 15 bin 750 TL’den aylık 24 bin TL’ye yükseltildi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu bu kararı oybirliği ile aldı. Yani işci temsilcisi bu rakama itiraz etmedi. İşveren temsilcisi ise son 6 aylık enflasyon yüzde elli olmasına rağmen asgari ücreti yüzde 52 artırdıklarını açıklayarak, işçilere yüzde 2’lik bir refah payı da vermiş olduklarını iddia etti!
Refah ki ne refah! Vatandaş bolluktan nereye harcayacağını şaşırdı! Herşeyden önce bu ülkede resmi makamlar tarafından belirlenen devalüasyon ve enflasyon oranlarının doğruluğuna inanan var mı? Bir yılda 1 euro 10 tlden 33’tl ye çıkarsa o ülkede enflasyon oranı ne olur? Bunun hesabını yapan var mı? Bana göre verilen artış gerçek enflasyon değerlerinin çok altındadır.
Asgari ücretin belirlenmesinden asıl yararlanması beklenen kesim yoksul işçilerdir. Bunların ezici çoğunluğu da özel sektörde çalışmaktadırlar. Ancak bu kesim ‘Asgari Ücret Tesbit Komitesi’nde temsil edilmemektedir. Asgari ücret tesbit komitesinden işveren kesimlerinin temsilcileri çıkarılmalı bunların yerine memur sendikaları, ile kamu da çalışan işçilerin temsilcilerine ek olarak öğretmen sendikaları ve özel sektör çalışanlarının temsilcileri komiteye dahil edilmelidir. Bu amaçla Özel sektörde çalışan her işçinin sendikalı olması zorunlu hale getirilmelidir.
Tıpkı her esnafın esnaf ve zanaatkarlar odasına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu gibi, her tüccarın ticaret odasına kayıtlı olduğu gibi, mühendis, mimar ve tabiplerin meslek odalarına kayıtlı olmalarının yasal gereklilik olduğu gibi, çalışanların da kendi mesleki örgütleri olan sendikalarına üye olmaları yasal zorunluluk haline getirilmelidir. Asgari ücret tesbit komisyonunda özel sektörde örgütlü sendikaların temsilcileri ile devlet sektöründe çalışan işçilerin sendika temsilcileri mutlaka bulunmalıdır. Bu içerikteki bir komisyonun belirleyeceği asgari ücret baz alınarak her işyerinin özelde ve kamuda örgütlü sendikalarla toplu iş sözleşmesi yapması da bir zorunluluk haline getirilmelidir.
Kamuda uygulanan bazı vergiler ve trafik cezaları asgari ücrete endekslenmiş durumdadır.Bu duruma derhal son verilmelidir.Bu durum asgari ücretin yükselmesinde halkın çıkarları hilafına işleyen bir mekanizma oluşturmakta ve asgari ücretin olması gereken gerçek değerde belirlenmesini önleyici bir devinim yaratmaktadır. Bu uygulamaya derhal son verilmelidir.
Asgari ücret belirleme formülü bugünkü haliyle tam bir sahtekarlıktır. Asgari ücret 4 kişilik bir ailenin insanca yaşayabileceği miktara denk olmalı. Bu miktar, ev kirası, taşıma, giyinme, kültürel ihtiyaçlar (gazete/TV/internet), sağlık harcamaları, iki çocuklu bir ailenin eğitim harcamaları ve 4 kişilik temel gıda harcamalarını karşılayabilmelidir. Yasada kıstaslar yazılı olarak vardır ve uygulanmamaktadır. Asgari ücret belirlenirken yasada belirlenen kriterlere harfiyen riayet edilmelidir!
Özel sektör gerektiği gibi denetlenmiyor. Çoğu işyeri asgari ücretin üzerinde ödediği ücretleri, yatırımları daha düşük yapabilmek için asgari ücret olarak kayda geçiyor. Bunu denetleyebilmek için, denetimler sadece devletin memurları tarafından değil, işçi sendikalarının da temsil edileceği ekipler tarafından yapılmalıdır.
Aslında 21.Yüzyılın ilk çeyreğini tamamlamak üzere olduğumuz bu günlerde asgari ücret tartışması yapmak kapitalist sistem üzerinde bir kara lekedir. Bir insanlık ayıbıdır. İnsan toplumlarının bolluk içinde yaşaması için gerekli teknolojik alt yapıya erişmiş olduğumuz bu çağda hala insanları, işci ve emekçileri asgari ücretlerle yoksulluk ve hatta açlık sınırında yaşatmak için devletlerin komisyonlar kurması kabul edilemez bir durumdur. İnsanlığın bilgi birikimini ve teknolojik yeteneklerini dünyada bolluğu elde etmek yerine kitleleri katletmek için silah ve mühimmat sanayiine yatıran emperyalist kapitalist sistem, asgari ücret tartışmalarıyla bile artık sürdürülebilir bir toplumsal düzen olmadığını açıkça göstermektedir. Kapitalist sermaye düzeni gidecek dünyaya bolluk gelecek. Çalışanların, işci ve emekçilerin hedefi asgari ücret için değil bolluk için mücadele etmek olmalıdır.