Kıbrıs’ın kuzeyinde arka planda teşvik alarak son yıllarda büyük bir artış gösteren dini yapılanmalar, büyük ölçüde hükümet tarafından tolere edilmekte veya arka planda teşvik görmektedir.
Geçtiğimiz yılın Temmuz ayında Lefkoşa’nın Küçük Kaymaklı Cami’sinde sırt çantaları ve ellerindeki bir takım belgeler ile camiden çıkan çocuklar görülüyor.
Yaz tatilinde neden okul çantası takıyorlar?
Fotoğraflarda görüldüğü üzere, ellerinde belgeler ve okul çantaları olan çocuklar grup halinde Lefkoşa’nın tenha bir bölgesinde yer alan camiden çıkıyor. Yaz aylarında ve okulların yaz tatili dolayısı ile kapalı olduğu bir dönemde bu çocuklar neden okul çantası kullanıyor? Nerede, ne dersi alıyor ve alınan bu dersler devlet tarafından onaylanmış mıdır?
Akıllara yasadışı kuran kursları geliyor!
Görüntülerin ortaya çıkarabileceği üzere, bu durum akıllara yasa dışı kuran kurslarını ve bu kursların Kıbrıs’ın kuzeyinde devam edip etmediği sorusunu akıllara getiriyor. Özellikle Anayasa Mahkemesi tarafından dini kurum veya kuruluşlarda bu kursların verilmesinin yasaklanmış olmasına rağmen bu kurslar bir şekilde teşvik mi ediliyor?
Anayasa Mahkemesi ne karar vermişti?
Anayasa Mahkemesi yapılan başvuru üzerine, Din işleri Dairesi’ne Hafızlık (Kuran) kursu düzenleme yetkisi veren yasa maddesini Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmişti.
Mahkemenin, bu yetkinin Eğitim Bakanlığı‘nda olduğunu ve ancak buradan alınabilecek bir izin ile kurs düzenlenebileceğini vurgulamasına rağmen karar, ‘Kur’an kursları kapatıldı’ şeklinde bilinçli şekilde çarpıtılmıştı.
Devlet tarafından onaylı olsa bile yasa dışı ve etik değil!
Devlet tarafından onaylanıp onaylanmamış olması bir yana, her hangi bir dini kursun yapılması için eğitim uzmanı ve eğitim görevlilerinin eşliğinde yasanın getirdiği nitelikli ve medeni düzenlemeler bir sınıf ortamı olması şarttır.
Bu kurs onaylı da olsa, onaylı olmasa da bu kursların bu şekilde yapılması anayasaya aykırı bir suçtur.
Soyutu ve somutu ayırt edemeyecek yaşta olan çocukların beyinlerinin erken yaşta yıkanması ciddi şekilde etik dışı ve çocuk haklarının ihlalidir.
Bölgede yapılan gözlemlemeler gösteriyor ki söz konusu ‘eğitimi’ alan çocuklar Türkiye’den gelen yerleşimci ailelerin çocukları olduğu yönündedir.
Bu çocukların Kıbrıs’ın kuzeyindeki okullarda akademik yıl içerisinde eğitim alması gerekirken, neden yazın ortasında bir kereliğe masus olup olmadığı meçhul olan bu kursa katılıyorlar?
Bu ülkenin şartlarında, bu ülkedeki eğitim sistemine entegre edilmesi gereken küçük yaştaki bu çocuklar neden milli eğitim sistemi ve Eğitim Bakanlığı’nın yetki alanı dışında bir ‘kursa’ yönlendiriliyor?
Kültürü ve toplum yapısını değiştirme çabaları
Dışardan veya içeriden, bir şekilde teşvik alan bu tarz oluşumların topluma zarar verdiği ve yüzyıllar boyunca laik ve medeni bir yaşam tarzını benimsemiş Kıbrıslıtürklerin kimlik ve kültürüne zarar verdiği açıkça ortadadır.
Arka planda bu tarz oluşumların teşvik edilmesindeki en büyük sebeplerden biri, kuzeyde değişen demografik yapı ile Kıbrıslıtür kültürünü ve iradesini yeniden şekillendirme ve baltalama motivasyonları vardır.