• Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
Salı, Temmuz 1, 2025
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazeddakıbrıs
33 °c
Nicosia
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
  • ANA SAYFA
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
        • PENNA
      • DÜNYADAN YAZARLAR
        • PROJECT SYNDICATE
    • RÖPORTAJ
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • TÜM İÇERİK
Bulamadık
Tümünü Gör
Gazedda
Bulamadık
Tümünü Gör
Ana Sayfa YORUM GAZEDDABLOG DÜNYADAN YAZARLAR

Algoritmadaki hayaletler | Michael Toscano | Vesaire

Gallup’a göre, 2023’te dünya genelinde işyerinde stresli olduğunu bildiren çalışanların oranı rekor seviyeye ulaştı. Buna katkıda bulunan faktörlerden biri de şirket yöneticilerinin geleneksel işgücünü parçalara ayırdığı ve işlevlerini taşeronlara yeniden dağıttığı “bölünmüş işyerleri”.

Gazedda Gazedda
26 Şubat 2024
Okuma Süresi: 9 dk
A A
Algoritmadaki hayaletler | Michael Toscano | Vesaire
https://bsky.app/profile/gazeddakibris.bsky.socialhttps://www.threads.net/@gazeddakibris

Yazan: Michael Toscano
Çeviren:
 Emre Köse
Kaynak: Vesaire


Gallup’a göre, 2023’te dünya genelinde işyerinde stresli olduğunu bildiren çalışanların oranı rekor seviyeye ulaştı. Buna katkıda bulunan faktörlerden biri de şirket yöneticilerinin geleneksel işgücünü parçalara ayırdığı ve işlevlerini taşeronlara yeniden dağıttığı “bölünmüş işyerleri”. Genelde teknoloji ekonomisinin bir parçası olarak fütüristik terimlerle pazarlanan bu yöntem, aslında işçinin gücünü azaltmanın iyi bilinen bir yoludur.

1980’lerde ve 1990’larda sermaye piyasalarından gelen mali performansları iyileştirme baskılarına yanıt olarak, büyük şirketler doğrudan istihdam edilen personeli “temel yetkinliklere” odaklananlara indirgeyerek, daha sonra kayda değer ölçüde düşük ücretle geçici olarak geri getirdikleri kapıcılar gibi “gerekli olmayan” işçileri işten çıkarmak için serbest bıraktılar, bu da işgücü arbitrajının yerel bir ifadesi. Neoliberaller bu kurumsal stratejinin bir kazan-kazan stratejisi olduğunu, işçileri artık hizmetleri için rekabet etmek zorunda kalan tek bir şirkete bağlı olmaktan kurtardığını savunuyor. Ancak özünde düzensiz çalışma saatleri, düşük kazançlar, önlerinin açık olmaması, yönetimle bulanık ilişkiler ve nihai olarak refahlarından sorumlu bir işletme olmaması nedeniyle düzensiz istihdam biçimlerine itiliyorlar.

Bölünmüş işyerinin başlıca özelliklerinden biri gizlenmiş otorite yapısıdır. Ev sahibi şirket saatleri, prosedürleri ve görevleri belirlediğinde, performansı değerlendirdiğinde ve işten çıkarma yaptığında, yönetimin cezalandırma yetkilerini elinde tutar. Ancak ücretlerin ödenmesini taşeron bir şirkete devreder, böylece işçiye karşı iş kanununun gerektirdiği neredeyse tüm yükümlülüklerden kurtulur. İşveren şirket de aynı şekilde bir işverenin geleneksel niteliklerinden çok azına sahiptir: Örneğin, çalışanların yetkinlikleri arttıkça onlara daha fazla tanınırlık ve yetki vererek kademelerini yükseltmek konusunda hiçbir teşvik yoktur. Bugün, taşeronlar bu ilerlemelerin hiçbirini sağlamıyor, sadece pay alıyor.

Yüzeysel olarak, “paylaşım ekonomisi” denen şey teknoloji şirketlerinin tüketicileri doğrudan işçilerle buluşturmasının yenilikçi bir yöntemi. Ancak daha temelde, Uber ve DoorDash gibi platformlar işçilerin hak kaybından kazanç sağlıyor. Genel tam zamanlı istihdam beklentisinin çöküşünü (ve bunun sonucu olan aile ücreti varsayımını) “teknolojinin” cazibesiyle süslüyor, sosyoekonomik parçalanmayı fütüristik birliktelik maskesi altında gizliyorlar.

Bu, Silikon Vadisi’nin neoliberal düzene yaptığı başlıca katkılardan biri. Büyük teknoloji endüstrisinin platformları “bağlantıyı” güçlendiriyor gibi görünse de işi giderek daha fazla parçalanmış, dijitalleştirilmiş ortamlara iterek emeğin güçsüzleştirilmesini gizler ve işçinin insanlığını göz önünde tutmak zordur.

Yüzlerce teknoloji şirketinin kullandığı uygulama programlama arayüzleri ya da API’ler bu süreci kusursuz hale getiriyor. API’ler, tam zamanlı bir mühendislik kadrosunun ve yapay zeka algoritmalarının üstesinden gelemeyeceği (ya da firmaların tam zamanlı çalışanlardan oluşan bir kadroyla üstesinden gelmek için para ödemeyeceği) görevleri çalışanlara kitle kaynaklı olarak yaptırmak için kullanılıyor. Teknoloji şirketlerinin API’leri nasıl kullandığına dair çarpıcı örneklerden biri, Aralık 2022’de Twitter Dosyaları’nın bir girdisinde ortaya çıkmıştı. Twitter, diğer tüm sosyal medya platformları gibi, şiddet içeren ve cinsel içerikli görüntü ve içeriklerin yaş sınırlamasına tabi tutulmasını ya da kaldırılmasını sağlamak amacıyla dünya genelinde milyonlarca kişi tarafından paylaşılan sonsuz sayıdaki açıklama, görüntü ve video akışını denetliyor. Algoritma bütün gücüne rağmen sağduyulu kararlar veremiyor, bu nedenle başarısız olduğu durumlarda moderasyon görevleri API’ler aracılığıyla, çoğu Hindistan gibi işgücünün ucuz olduğu, İngilizce konuşulan yerlerde bulunan ve üç kuruş karşılığında gönderileri işaretleyen işçilere veriliyor. Gazeteci David Zweig’in aktardığı üzere, Twitter koronavirüsü fiyaskosu sırasında içerik denetimini tam kapsamlı bir sansüre dönüştürdüğünde “Filipinler gibi yerlerde miyokardit ve maske etkinliği verileri gibi karmaşık konulardaki tweet’leri karara bağlamak için taşeronları” görevlendirmişti. Amerikalılar, dünyanın dört bir yanında yoksulluk ücretleriyle çalışan isteğe bağlı işçiler tarafından katı bir şekilde sansürlendiler.

API’lerin günlük kullanımları çok daha sıradan olsa da emeğin yeniden canlandırılması ve “işin geleceği” söz konusuysa, bunlar yine de önemli. Mary L. Garth ve Siddharth Suri’nin In Ghost Work: How to Stop Silicon Valley from Building a New Global Underclass (Hayalet İş: Silikon Vadisi’nin Yeni Bir Küresel Alt Sınıf Oluşturması Nasıl Engellenir, 2019) adlı kitaplarında belirttikleri üzere, en fazla sayıda görev işçisine sahip iki ülke ABD ve Hindistan’dan. Görevler Amazon’un Mechanical Turk (ya da MTurk), CrowdFlower, Lionbridge ve Microsoft’un Universal Human Relevance System gibi platformlarda dağıtılıyor ve Uber, TripAdvisor, Match.com, Google, Facebook gibi yüzlerce şirkete hizmet veriyor. “Talep sahipleri”, bir mühendisin (çeşitli nedenlerle) üstesinden gelemeyeceği ya da algoritmaların etkinliğinin ötesinde olan, örneğin bir görev çalışanının Uber sürücüsünü görünmez bir şekilde bir sürücüye bağladığı, zira algoritmanın birinin veya diğerinin kimliğini doğrulamakta zorluk çektiği ödevler gönderir. Algoritmik boşluklardaki bu tür gizli eylemler, Uber gibi platformların çalışmasını sağlamak için rutin olarak gerçekleşir, fakat insan yardımı olmadan, tamamen teknolojinin büyüsüyle çalıştıkları görünümünü korumak için gizlenirler.

Atamalar ilk gelene hizmet şeklinde yapılır. İşçiler, binlerce kişiyi geride bırakarak ilana hak kazanmak için tıklar ve görev sadece milisaniyelerle ayrılan sürelerde tıklamalara verilir. Tatmin edici bir şekilde tamamlanırsa, işçinin hesabına küçük bir miktar para yatırılır. Aksi takdirde, herhangi bir açıklama (ya da itiraz yolu) olmaksızın reddedilir. Bir MTurk çalışanı “Joan”, Garth ve Suri’ye, gerçekten işinin başında olduğunda, bir saatte yaklaşık 22 dolar kazanacak kadar ödevi tamamlayabildiğini söyledi. Bu iyi bir meblağ ama bunu sürdürmek imkansız, zira Joan’ın bunu kazanmak için 60 dakika içinde Amazon’un “İnsan Zekası Görevleri” adını verdiği görevlerden yaklaşık 1.100 tanesini tamamlaması gerekiyor. MTurk çalışanlarının yalnızca yüzde 4’ü saatte 7,25 dolardan fazla kazanıyor.

MTurk gibi platformlar bu bölünmüş işyerinden besleniyor ve onu hızlandırıyor. Garth ve Suri bu işçileri tanımlamak için “hayalet işçiler” ifadesini kullandılar, zira kişiliklerinin her yönü API pazarından gizleniyor. İşçilerin kendi adlarıyla çalışmalarına izin vermek yerine, onlara rastgele alfanümerik kimlikler atamak standart uygulama: “İşçilerin anonimleştirilmesi… Onlara iş götürenlere birbirlerinin yerine kullanılabilir gibi gösterebilir. Mesela, A16HE9ETNPNONN ile A6GQR3WXFSITY’i işe almak arasındaki fark nedir?”

Onlara hiçbir ilerleme fırsatı, kendilerini farklılaştırma yolu, iş arkadaşları, platformdan çıkarılmaları için hiçbir açıklama ve insan patron verilmiyor; yalnızca algoritmaların üstesinden gelemeyeceği görevlerle dolu bir bilgisayar arayüzü oluyorlar.

Garth ve Suri’ye göre bu, insan emeğinin yapay zekanın programlamasındaki boşluklar arasına yerleştirildiği işin gerçek akıbeti. Makineler şirketler tarafından emek sürecinin daha büyük bir bölümünü tekellerine almak üzere kullanıldıkça, yapay zekanın erişebildiği sınırlarda insan hizmetlerine ihtiyaç duyan yeni çalışma biçimleri ortaya çıkıyor. “Dolayısıyla, makinelerin çözebilecekleri ve çözemeyecekleri arasında sürekli hareket eden bir sınır var… Makineler giderek daha fazla sorunu çözdükçe, insan çabasının yerini almaktan ziyade onu artırmaya dönük ihtiyaçları belirlemeye devam ediyoruz,” diye yazıyorlar.

O halde otomasyon kitlesel işsizlik değil, yeni işler yaratacaktır ama bu yaratılan işleri isteyeceğimiz anlamına da gelmiyor.

Teknolojinin emek süreci üzerinde yönetsel kontrol sağlamak amacıyla kullanılması, bölünmüş işyeri ve dijital çağın ortaya çıkışından çok daha öncesine dayanıyor. Öyle olsa bile, bu gelişmeler yönetimsel kontrolü genişletmek için yeni araçlar sağlıyor. Harry Braverman Labor and Monopoly Capital: The Degradation of Work in the Twentieth Century (Emek ve Tekelci Sermaye: 20. Yüzyılda Emeğin Aşağılanması, 1974) adlı klasik çalışmasında 19. yüzyılın sonlarından itibaren firmaların “bilimsel yönetimi”, yani işçilerin bir görevi yerine getirirken bedensel hareketlerinin ve ritim ve zamanlama gibi diğer boyutlarının yakından gözlemlenmesini de içeren kapsamlı bir çalışmayı nasıl uyguladıklarını analiz ediyor. Bilimsel yönetim sayesinde, emek sürecinin dışarıdan sinoptik bir görünümü inşa ediliyor. Yönetim daha sonra süreci yeniden tasarlayabilir ve yukarıdan işgücüne dayatarak işi tamamen tanınmaz hale getirebiliyor. Emek kendi faaliyeti üzerindeki kontrolünü kaybediyor. Düşünce eylemden koparılıyor ve eylem bölünerek daha da küçük parçalara ayrılıyor. İşçinin kendisine gelince, o da işiyle birlikte alçaltılıyor, vasıfsızlaştırılıyor ve “makine terimleriyle insan görüşüne” göre yeniden yaratılıyor. Braverman şöyle özetliyor:

“Burada bütün iş operasyonu, en küçük hareketine kadar yönetim ve mühendislik kadroları tarafından kavramsallaştırılır, düzenlenir, ölçülür, eğitim ve performans standartlarıyla donatılı,; hepsi tamamen önceden yapılır. İnsan enstrümanları, makine kapasite spesifikasyonlarına pek benzemeyen spesifikasyonlara göre üretim makinelerine uyarlanır.”

Başka bir deyişle bilimsel yönetim altında, işçiler makineye uyduruluyor ve makinelerin kendilerine çok benzeyen bir şey haline getiriliyor. Bu, bir sonraki aşamanın temelini atıyor: bu makine benzeri insanın, bir zamanlar onun pratik bilgisinin nihai deposu haline gelen bilgisayarlar ve robotlar tarafından emek sürecinden uzaklaştırılmasına geliniyor. Evet, bu yöntemin bir sonucu olarak milyonlarca emekçi büro işleri ve diğer beyaz yakalı mesleklere gönderildi ama bu işler de —Braverman’ın 1974’te, sosyal teoride yaygın bir yer edinmeden çok önce ileri sürdüğü üzere— bilimsel yönetim tarafından proleterleştirilme sürecindeydi. Bilimsel yönetimin üretime kıyasla verimlilik kazanımlarının epifenomeni olan büro meslekleri, onun bir sonraki kurbanları haline geliyordu.

Braverman’ın emek sürecini parçalamak için teknolojinin kurumsal kullanımına ilişkin analizi, API’lerin kullanımını çarpıcı bir şekilde tanımlıyor. MTurk gibi platformlarda iş o kadar aşırı belirlenmiş ki, şirketler burada çalışan emekçileri sadece “müşteri” olarak görüyor. Örneğin Uber, sürücülerini “son kullanıcılar” olarak görüyor. Resmi belgelerde ve kamuya yapılan açıklamalarda Uber, bir taşımacılık hizmeti olduğu yönündeki her türlü imaya direnmek için kendisini bir “teknoloji” şirketi olarak tanımlamaya özen gösteriyor. Bu stratejik açıdan önemli, zira “teknolojinin” “yıkıcı” gücüne taparcasına inanan karar alıcılar ve düzenleyicileri şaşırtmanın yanı sıra, şirketin sürücülerini uygulamanın tüketicileri olarak tanımlamasına olanak tanıyor. Çalışanların, emekçilerin ya da işçilerin aksine son kullanıcılar, özellikle kanunsuz ve yağmacı bir şirket olan Uber’in hiçbir şey borçlu olmadığı şeyler.

Uber teknoloji kisvesi altında faaliyet göstermeseydi, bunların hiçbiri hukuki ya da sosyal olarak mümkün olmazdı. Bu teknoloji, sürücülerin statülerini ve haklarını azaltmak için özel olarak tasarlandı ve kullanıldı; sürücülerin becerileri o kadar yetersiz ki emeklerini “tüketimden” ayırt edilemez hale getiriyor. Bu, çalışma ilişkilerinin ve kimliğinin fıtratında çığır açan bir değişim. Uber’in ve API’ler gibi benzer platformların yükselişi, yönetimin maden emeğinin doğal gücünden geriye kalan çok az şeyi de elinden alma ve işçileri haklarından mahrum bırakma yönündeki bitmek bilmeyen çabalarında bir ilerlemeye işaret ediyor. Gördüğümüz gibi başarı, işçilerin makinelerden ayırt edilemez hale getirilmesine —ya da Garth ve Suri’nin deyimiyle algoritmadaki hayaletlere— bağlı.

Gazedda

Gazedda

Gazeddakıbrıs yurttaş gazeteciliği anlayışı ile yayın yapan, yurttaştan yana taraf olan ve gazetecilikte meslek etiği ilkelerine inanan bir yayın organıdır. Gazeddakıbrıs her koşulda barıştan yanadır.

ABD-Türkiye Krizi | Halil Savda
DÜNYADAN YAZARLAR

Erdoğan Trump İle Yeni Bir Dostluk Kurabilir Mi? | Paul Taylor | The Guardian

Gazedda
29 Ocak 2025

Paul Taylor yazdı: ABD-Türkiye ilişkileri açısından belki de en büyük risk, Esad sonrası güvenlik boşluğunda fiilen komşu haline gelen Türkiye ve İsrail'in Suriye'de doğrudan karşı karşıya gelme ihtimalidir.

Devamı içinDetails
Doların Küba’ya Dönüşü: Uzun Bir El Sürgündekilerin Cebine Dalıyor | Carla Gloria Colomé | EL PAÍS 
DÜNYADAN YAZARLAR

Doların Küba’ya Dönüşü: Uzun Bir El Sürgündekilerin Cebine Dalıyor | Carla Gloria Colomé | EL PAÍS 

Gazedda
27 Ocak 2025

Kübalılar 2025'e uyandıklarında ülke aynıydı, ancak liderleri onlara her şeyin farklı olacağına dair güvence vermişti.

Devamı içinDetails
Cinsiyet konusundaki kararnamesinden sonra Trump yasal olarak ilk kadın başkan mı? | Arwa Mahdawi | The Guardian
DÜNYADAN YAZARLAR

Cinsiyet konusundaki kararnamesinden sonra Trump yasal olarak ilk kadın başkan mı? | Arwa Mahdawi | The Guardian

Gazedda
26 Ocak 2025

Trump ikinci dönemine, aralarında cinsiyetin gebe kalındığı anda başladığını belirten bir kararnamenin de bulunduğu bir dizi kararnameyi imzalayarak başladı

Devamı içinDetails
İsrail Suriye’de ilerliyor: ‘Bir sorundan kurtulduk ve başka bir sorunla uyandık’ | Antonio Pita | El Pais
DÜNYADAN YAZARLAR

İsrail Suriye’de ilerliyor: ‘Bir sorundan kurtulduk ve başka bir sorunla uyandık’ | Antonio Pita | El Pais

Gazedda
12 Aralık 2024

Ahmed titreyen eliyle sigara içiyor ve gergin bir şekilde ayağını hareket ettiriyor. 27 yaşında ve Pazar günü diktatör Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından yaşanan karışıklığı fırsat bilen İsrail ordusunun son yarım...

Devamı içinDetails
Amerikan aşırı sağı Donald Trump’ın dönüşüyle cesaretlendi | Nicholas Dale Leal | El Pais
DÜNYADAN YAZARLAR

Amerikan aşırı sağı Donald Trump’ın dönüşüyle cesaretlendi | Nicholas Dale Leal | El Pais

Gazedda
12 Aralık 2024

Cumhuriyetçilerin zaferinin ardından neo-Nazilerin ve beyaz ırkın üstünlüğünü savunanların faaliyetlerinde bir artış yaşandı, ancak birçoğu kendilerini Trumpist hareketin bir parçası olarak görmüyor Bu sadece bir halk tiyatrosu grubunun Anne Frank'ın...

Devamı içinDetails

YAZARLAR

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri
Umut Bozkurt

Ortaokullarda Başörtüsü Yasağının Kaldırılmasının Düşündürdükleri

Umut Bozkurt
23 Mart 2025
Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor
Konuk Yazar

Sizin Bu Suskunluğunuz Bizi Sağır Ediyor

Konuk Yazar
22 Mart 2025
Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar
Engin Kara

Kırılgan Ahlaklar, Kamusal Sorumluluklar

Engin Kara
22 Mart 2025
Çalıyor

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

Baf Okulları Biyodizel İçin 17 Ton Yemeklik Yağ Topladı

KIBRIS
Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

Romanya’da Rusya Yanlısı Aday Yeniden Reddedildi, Aşırı Sağcılar Polisle Çatıştı

DÜNYA
“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

“Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”: Edip Akbayram Hayata Veda Etti

SANAT
Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

Zelenski’yi Kameralar Önünde Aşağıladılar

DÜNYA
“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

“Emekli” Tavuklar Kıbrıs Zeytinliklerinde “Çalışıyor”

İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

Cyprus Mail Yurttaşlara Sordu: Kıbrıs’ı Yabancılara Mı Satıyoruz?

KIBRIS

İzel Seylani: Birlikte hayal etmeyi başardığımızda… | Video

SANAT
İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

İsrail’in yerle bir ettiği Gazze havadan görüntülendi | Video

DÜNYA
Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

Yunanistan’da ABD tanklarına barikat: Katiller evinize dönün

DÜNYA
Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

Scholz’un konuşması kesildi: “Filistinlilerin kanı sizin ellerinizde” | Video

DÜNYA

Instagram

Takip et

  • Bekir Paşa Lisesi öğretmenleri Eğitim Bakanlığı
  • Tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu paylaşımında TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak “Korkunun ecele faydası yok! Öyle de yenileceksin! Böyle de yenileceksin. Haklılığımıza, cesaretimize, tevazumuza, güler yüzümüze yenileceksin!” dedi.

https://gazeddakibris.com/imamoglu-demokrasi-meydanlarinda-sesinizi-yukseltin/
  • Tel Aviv’de toplanan onbinlerce kişi, Netanyahu
  • Güney Kore, Japonya ve Çin dışişleri bakanları, Kore Yarımadası
  • 21 Mart Dünya Irkçılık Karşıtı Gün nedeniyle Kıbrıs
  • "AKP’nin Kuzey Kıbrıs’a yaptığı müdahaleleri beni de herkes gibi rahatsız ediyor. Ancak o rejimin buraya dayattığı politikaların hıncını başını örten orta okul öğrencilerinden çıkarmamalıyız."

https://gazeddakibris.com/ortaokullarda-basortusu-yasaginin-kaldirilmasinin-dusundurdukleri/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social
  • Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve beraberindekiler, CHP
  • Gençlik Federasyonu açıklamasında 22 Mart Cumartesi akşamı, Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) kampüsünde yaşanan ve kamuoyuna yansıyan olayların demokratik değerler ve ifade özgürlüğü açısından endişe verici olduğu belirtildi.

https://gazeddakibris.com/genclik-federasyonundan-polise-daudeki-garabet-tutumdan-donun/?utm_source=instagram-business&utm_medium=jetpack_social

Gazedda Sosyal Medya

SON EKLENENLER

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

Gençlik Federasyonu’ndan Polise: DAÜ’deki Garabet Tutumdan Dönün

3 ay önce
KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

KTOEÖS: Öğretmenlere Yönelik Sahte Hesaplar Üzerinden Sosyal Medyada İtibarsızlaştırma Kampanyası Ve Provokasyonlar Yapılıyor

3 ay önce
İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

İmamoğlu: Demokrasi Meydanlarında Sesinizi Yükseltin

3 ay önce
Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

Siyaset Bilimci Şebnem Oğuz: Erdoğan Muhalefeti Bölmeye ve Uysal Bir Muhalefet Yaratmaya Çalışıyor

3 ay önce
Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

Barolar Birliği: Yargının Tarafsızlığına Yönelik Bir Darbe

3 ay önce

Gazedda Facebook

Gazedda Facebook
Gazedda

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

  • Künye
  • Dayanışma
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bulamadık
Tümünü Gör
  • Ana Sayfa
  • HABER
    • KIBRIS
    • DÜNYA
    • İKLİM KRİZİ | EKOLOJİ
    • SANAT
    • KORONAVİRÜS
  • MULTİMEDYA
    • GAZEDDAPOD
    • GAZEDDAWEBTV
  • YORUM
    • EDİTORYAL KOLEKTİF
    • GAZEDDABLOG
      • GAZEDDA YAZARLARI
      • GÜNEYDEN YAZARLAR
      • DÜNYADAN YAZARLAR
    • RÖPORTAJ

© 2025 Gazeddakıbrıs - Copyleft

Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Gizlilik ve Çerezler Politikası sayfamızı ziyaret edin.