Şair ve yazar Mehmet Yaşın’ın ilk şiir kitabı “Sevgilim Ölü Asker” 40. yılını kutluyor.
Gazedda, Mehmet Yaşın’ın ilk şiir kitabının 40. yılında “Sevgilim Ölü Asker” şiirlerini okucuyla buluşturuyor.
Mehmet Yaşın’ın başta “Sevgilim Ölü Asker” şiirleri olmak üzere bir çok şiiri yıl boyunca Türkçe, Rumca ve İngilizce olarak Gazedda’da yayınlanacak.
Yasaklı “Sevgilim Ölü Asker” 40. Yılında
Mehmet Yaşın’ın 1984 yılında yayımlanan ilk şiir kitabı “Sevgilim Ölü Asker”, Türkiye’deki edebiyat çevrelerinde büyük ilgi toplayarak, Akademi Şiir Ödülü ve A. Kadir Ödülü’ne layık görüldü.
“Sevgilim Ölü Asker” şiir kitabı “tehlikeli içeriği” nedeniyle Türkiye’deki dönemin askeri cunta yönetimi tarafından yasaklanarak toplatıldı. Mehmet Yaşın 1986’da kitapları “zararlı” sayılarak Türkiye’den sınırdışı edildi.
Yunan şair Petros Hronas şöyle der:
“Kitabı (Sevgilim Ölü Asker) kapatınca, bir zamanlar üzerinde birlikte yaşayan iki toplumu da aynı acımasızlıkla ezmiş böylesine büyük bir felaketin, küçük bir adaya nasıl sığdığını düşünmeye koyuldum. Genç bir insan, 16 ile 25 yaşları arasında memleketinin bu tarif edilmesi imkansız acılarını şiire dönüştürdü. Savaşın dehşeti, Mehmet Yaşın’ın sesini erkenden olgunlaştırdı… Nedensiz yere paramparça edilmiş bir dünyanın görüntüsünden tiksinen, yapay düşmanlıklar ve aşılanan kinlerle kuşatılan şair, gençliğini yağmaladıkları ve onu zorbalığa teşvik ettikleri için duyduğu ateşli isyanı bir şiir olarak fırlatıyor.”
Kıbrıs-Türkiye-Yunanistan edebiyatının şair ve yazarı Mehmet Yaşın
Çocukluk dönemi boyunca süregiden Kıbrıs’taki toplumlararası çatışmaların derinden etkilediği kozmopolit bir ailede doğan Mehmet Yaşın’ın şiirleri, roman ve denemeleri, Türkiye’nin yanı sıra Kıbrıs ve Yunanistan edebiyatına da ait sayılmaktadır. Uluslararası ölçekte en çok tanınan çağdaş Kıbrıs şair ve yazarlarından biri olan Yaşın, Türkçe şiire getirdiği farklı ses ve duyarlık, genellikle, melez edebiyat kaynaklarına, Akdeniz’in Türk ve Yunan kültürlerini harmanlamasına, dramatik ve anlatımcı bir lirizm yaratmasına, Türkçeyi tarihsel ve coğrafi anlamda çoğul biçimde kullanmasına, ayrıca kişisel deneyimleri önemseyen şiirsel izleklerine dayanır.
Şiirleri, 1979’dan başlayarak, Türkiye, Kıbrıs, Yunanistan, İngiltere ve diğer ülkelerdeki edebiyat dergilerinde yayınlandı. 20’den fazla dile çevrildi, bestelendi, sahneye kondu, görsel sanatlara uyarlandı. 1980 Sonrası Türk şiirinde, farklı çizgideki şiirlerinin yanı sıra, farklı bir anlayışı yansıtan eleştiri yazılarıyla da etkin oldu. ‘Üveyanadil, merkez-çevre kuramı, Türkçe az(ın)lık edebiyatı’ gibi kavram ve yaklaşımları geliştirdi. Şiir ve denemelerindeki izlekler romanlarında da yansımasını buldu. Şiirleri yanında, romanları, denemeleri, edebiyat eleştiri ve incelemeleriyle de bütünlüklü bir edebiyatçı kimliğiyle Kıbrıs, Türkiye, Yunanistan edebiyat ve kültür hayatında dönüştürücü bir rol oynadı.