Yazar: Patroclos
Kaynak: KAHVEDEN HİKAYELER: İKİNCİ NİKOS’UN YENİ KABİNESİ – TUTULAN, TUTULMAYAN SÖZLER
ENGLISH (İNGİLİZCE) ΕΛΛΗΝΙΚΑ (YUNANCA)
Çeviri ve Görsel: Penna
AKEL’in yoldaşları hiçbir zaman mizah anlayışlarıyla ünlü olmadılar, ancak Pazartesi akşamı İkinci Nikos tarafından açıklanan bakanlar kurulunun tanımı hem komik hem de zekiceydi. AKEL, yeni Prez [Cumhurbaşkanı] çıtayı o kadar yükseltti ki kendisi altında kaldı dedi.
Hatta, bakanlık atamalarıyla ilgili partilerle yaptığı at pazarlığına girerken koyduğu ve sıkı sıkıya bağlı kaldığı tek kriter atamaların yaşıydı. Nispeten genç insanları seçeceğini söylemişti ve öyle de yaptı. Biri 69 yaşında ve biri 70’in üzerinde iki üyesi olmasına rağmen kabinenin ortalama yaşı 50’nin biraz altında.
Kabinenin yüzde 50’sinin kadın olacağı sözünü tutamadı – altı kadın ve 11 erkek var, bu da yüzde 35’e tekabül eder. Ayrıca daha önce bakanlık yapan hiç kimsenin görev almayacağına söz vermişti – iki kişi öyle – ve bir partinin ön saflarında yer alan üye olmayacaktı – bir tane var.
Ancak, arkadaşları ve ailesinden atama yapmayacağı yönünde bir söz vermemişti, bu nedenle, biri cumhurbaşkanlığı çiftinin yakın bir gumbare’si [ahbabı] ve biri de cumhurbaşkanlığına daire müdürü yaptığı First Lady’nin kız kardeşinin kocası olmak üzere iki uzun süreli arkadaşını atadığı için eleştirilmemeli. Baf biraz az temsil edilmiş olsa da, tüm kazalardan atama yapma sözünü de yerine getirdi.
ATAMALAR öncesinde dönen entrikaların büyük bir bölümü ortaya çıktı. Maliye bakanının nasıl seçildiği bunun kusursuz bir örneği.
Prez Nikos [Nikos Hristodulidis] KPMG’den [Çevirmenin notu: Kıbrıs’ta faaliyet gösteren dev bir global muhasebe firması] birini, Tasos Yiasemides’i, atamak istemişti ama bu şahıs EDEK [Sosyal Demokratlar Hareketi] başkanı Dr Sizo [Marinos Sizopoulos] tarafından veto edildi; bu görev için uygun olmadığından değil, botoks uzmanının nefret ettiği eski EDEK lideri Yiannakis Omiru’nun yakın arkadaşı ve ortağı olduğu için.
Prez’in diğer destekçisi, tüm cumhurbaşkanlarının görev süreleri boyunca başkanlık sarayında dalkavukluk eden DEPA [Demokratik Cephe] lideri Marios Garoyian, uzlaşma olarak profesyonel bir atama olan Makis Keravnos’u önderdi. 71 yaşında biri olarak, kabineyi genç gösterme çabalarını baltalamış ve Başkan Tasos döneminde iki bakanlıkta görev yapmış olabilir ama DİKO’nun [Demokrat Partisi] bir üyesi olarak, makam için doğru kişiydi.
Umarız bu sefer kilisenin herhangi bir ödenmemiş vergi borcunun pazarlığını yapmak zorunda kalmaz. Bunu en son 2005’te maliye bakanı olarak yaptığında, kiliseye çok iyi bir indirim teklif etmişti ve birkaç ay sonra başpiskopos, bankacılık sektöründe hiç çalışmamış olmasına rağmen onu Hellenic Bank’ın CEO’su olarak atamıştı.
İŞİN İYİ tarafı, Keravnos, son 10 yılda yalnızca vatansever olmayan ekonomi politikasıyla uğraşan maliye bakanlığına çok ihtiyaç duyulan, Diko tarzı bir vatanseverlik getirecek.
Twitterati [Twitter camiası] üyelerinden Gournakis, Kervanos’un geçtiğimiz Aralık ayında AB’ye duyduğu tiksintiyi gizleyemediği sosyal medya paylaşımlarından birini tweetledi. Şunu yazdı:
“Yıllardır, dönem dönem AB’den kötü bir koku yayılıyor. Yolu Brüksel’den geçenler bunu iyi bilir. Şimdi taştı, pislik ve pis koku her yere yayıldı, umarım bizim kötü durumumuzu gören ve ne zaman Avrupalı olacağımızı soranlar şimdi hayal kırıklığına uğramazlar…. Biz Kıbrıslılar yıllardır AB’nin pis kokusuyla yaşıyoruz. Avrupa topraklarındaki Türk işgalini hiç görmediler, duymadılar ve bu nedenle Türkiye’ye karşı herhangi bir tedbir kararı almadılar. Ama haklı olarak Rusya’nın işgaline üzüldüler. Orada bile, Ukrayna halkı dehşet verici bir dram yaşarken savaşın devamı için çaba sarf ediyorlar.”
Keravnos’a göre, Ukrayna halkının yaşadığı bu trajedinin sorumluları pis kokan Avrupalılar. Duyduğuma göre Kervanos AB Maliye Bakanları toplantılarına katılırken kendini AB’den gelen kötü kokudan korumak için bir oksijen maskesi takacakmış.
ENTRİKACILARA dönecek olursak, Anastasia Papadopoulou küçük erkek kardeşi tarafından önerilmişti, ancak atanması muhtemelen Keravnos kadar vatansever olmadığı için Garoyian tarafından veto edildi.
Yeni savunma bakanı olarak atanan Michalis Giorgallas’ın vatanseverliğine kimse itiraz edemez. Giorgallas, Eleni Theocharous’ın maşası olan Dayanışma Hareketi Partisi’nde başkan yardımcısı olarak görev yapmıştı. Parlamentoya yeniden seçilmeyi başaramayınca görevinden istifa etmişti ve o zamandan beri bununla çok az ilgisi oldu.
Tuhaf olan şey ise kendisinin bu bakanlık görevine Dr Sizo tarafından önerilmiş olması – Edek her zaman savunma bakanlığını talep eder çünkü her zaman kurtuluş savaşında ve askeri teçhizat alımında başrolde olmak ister. Dr. Sizo, Edek dışından birini atadığı için parti üyelerinden yoğun eleştiri aldı.
Bu arada Dr Eleni, Giorgallas’ın atanmasına o kadar üzüldü ki, Dayanışma Hareketi Partisi liderliğinden istifa etti, çünkü tüm teklifleri göz ardı edildi, entrikaların tamamen dışında bırakıldı. Şimdi asıl soru, Dr Eleni’nin kişisel aracını kimin yöneteceğidir?
GIORGALLAS’IN savunma ve ordu uzmanı kılığına girmesi yalnızca iki gününü aldı. Cumartesi sabahı Trito’ya röportaj verdi ve bize Ulusal Muhafızların yüksek standartlarından, teşkilatından ve genelkurmay planlarından çok etkilendiğini anlattı. Adam kimya mühendisi ama bir askeri uzmanın otoritesiyle savunmamız hakkında konuşması için tek ihtiyacı olan şey savunma bakanı olarak iki gün geçirmesiymiş.
YENİ dışişleri bakanı Constantinos Kombos da biraz sürpriz oldu. Kıbrıs Üniversitesi’nde kamu hukuku doçenti olan Kombos, söylentilere göre birkaç yıl önce Kıbrıs Üniversitesi’nden hukuk diploması alan First Lady Karsera’nın hocası olduğu için seçildi; First Lady derecesini 2020 yılında aldı.
Ancak tüm atamalar arasında en büyük sürpriz, kariyeri yıllardır keskin bir düşüş yaşayan eski mega-star Michalis Hadjiyiannis’in kültür bakanı yardımcısı olmasıydı. Yunanistan’da bir şovmen olarak olağanüstü başarıları olmasına rağmen adam kültüre olan büyük katkılarıyla tanınmıyor, ancak atanması, Prez seçmenlerinin çoğu gibi, yakışıklılığı takdir eden herkese hitap edecek.
Kültür Bakanı Yardımcılığı, Hadjiyiannis’ten daha uygun olabilecek iki kişiye daha teklif edilmişti, ancak son anda ikisi de elendi.
Neden daha uygun adaylar olmasına rağmen o seçildi? Görünüşe göre, 2013 kesintilerinde milyonlar kaybeden, bir banka bono sahibi ve Laiki mudisi olan Hadjiyiannis, tahvil sahipleri ve Laiki mudilerinin çıkarlarını temsil eden iki grubun üyesiydi ve Hristodulidis’in adaylığı için iki grubun desteğini kazanmasında kilit rol oynadı.
Bir bakan yardımcılığı hak ettikleri arasında en azıdır.
İKİNCİ NİKOS’un Salı günü Temsilciler Meclisi’ndeki yemin töreninde yaptığı konuşma, yeni başkanın uzmanlaştığı genel hususların bir başka örneğiydi.
“Önceliklerimizin merkezinde İnsan (Yunanca Antropos) ve onun iyi yaşaması var. Yarın göreve başlayacak bakanlardan ve diğer devlet yetkililerinden bunu isteyeceğim. Tüm politikalarımızın merkezinde İnsan olacak. İnsan ve daha geniş kamu yararı, güçlü ve onurlu bir Kıbrıs’ın temel unsurudur.”
Sadece tüm politikaların merkezinde olmakla kalmayacağız, hepimizi mutlu etmeyi de planlıyor. Bunu nasıl başaracağını söylemedi ama öneminin farkında. “Devletin vatandaşları refah içinde yaşamadığında ve mutlu olmadığında, daha iyi bir yarın için ne mücadele edebileceklerinin ne de bunun hayallerini kurabileceklerinin farkındayım.”
Bir kez daha çıtayı çok yukarıya mı çekiyor, yoksa mutluluğumuzu su kaynağına mutluluk hapları katarak mi sağlayacak?
ANCAK, önceliğin Kıbrıs sorununun çözümü olduğunu söyledi. Bunun binlerce insanı mutsuz edeceğinin farkına varamadı. Ancak barışçıları umutlarını çok fazla yükseltmemeleri konusunda da uyardı.
“Hiçbir şekilde hayal görmüyorum. Benden öncekilerin de aynı güvenceyi verdiğini biliyorum” dedi ve hepsinin isimlerini sıraladıktan sonra ekledi: “Hepsi ülkemizin kurtuluşu ve birleşmesi konusundaki samimi hayallerini, bütün varlıklarıyla istemelerine rağmen gerçekleştiremeden başkanlıktan ayrıldı.”
Spyros [Spiros Kiprianu], Tassos [Tassos Papadopulos], Tof [Dimitris Hristofyas], ve Nik [Nikos Anastasiadis] bütün varlıklarıyla çözümü mü istediler? Tassos ve Spyros gibi tüm varlığıyla bir çözüm isteyecekse hemen şimdi yeniden birleşme için hazırlık yapmaya başlayabiliriz.
PIO [Basın ve Enformasyon Dairesi] tüm bakanların ve yeni hükümetin diğer üyelerinin özgeçmişlerini yayınladı. Çoğunun Lefkoşalı ve birçoğunun da işgalden sonra doğmuş olmaları dikkatimi çekti.
Bu, 1983’de Atina’da doğan, cumhurbaşkanlığı daire müdürü, First Lady’nın kız kardeşinin kocası, Haralambos Haralambous’un kendisini çoklu mülteci ilan etmesine engel olmadı. Özgeçmişinde “işgal altındaki Masari, Morphou [Omorfo] ve Vatyli Ammochostou [Vadili] köylerinden bir mülteci” olduğu yazıyor.
Adam doğmadan dokuz yıl önce, Türkler tarafından iki köyden kovulmuş.