Geçiş noktalarından Ocak – Ağustos ayları arasında Kıbrıslırumlar 1 milyon 882 bin 474 kere giriş yapmış. Aynı dönemde Kıbrıslırumlar sadece kredi kartlarından 29 milyon 370 bin Euro harcanmış.
Bu her bir girişin 15 Euro yani 273 TL getiri yaptığını gösteriyor.
Saatlerce geçiş sırasında beklenmesi, Kıbrıslıtürkler adına üst düzey makamları işgal edenlerin günlük aşağılayıcı ifadelerine, Kıbrıslırum makamlarının geçişler konusunda olumsuz tutumlarına, hatta hiçbir suçu olmayan bir Kıbrıslırumu fotoğraf çekti diye 1 ay boyunca hapiste yatırmamıza rağmen böyle bir durum var.
Böyle bir durum varken, daha çok geçiş kapısının daha az bekleme, daha uzun süre vakit geçirme anlamına geldiği ve doğal olarak daha yüksek harcama ile sonuçlanacağını düşünmek için alim olmaya gerek yok heralde…
Ancak mesele bu kadar değil. Bununla beraber Yeşil Hat ticareti kapsamında yapılan ticaretin aynı dönemde 8 milyon euro civarında olduğu da bir başka resmi bilgi.
Nakit ile yapılan alışverişler, arabanın arkasında kayıt edilmeden geçen mal ve ürünlerin ne boyutta olduğunu dahi bilmiyoruz.
Mesela, geçtiğimiz günlerde, güneydeki benzin istasyonları yaptığı açıklamada, ağustos ayına kadar olan toplam gelir kaybının 180 milyon euro olduğuna işaret ediyor.
Çok kaba tabirle 90 milyon litre civarında akaryakıt talebi anlamına geliyor ve pompa fiyatına göre 100 milyon euro civarında bir gelir artışı anlamına geliyor.
Son olarak, 2021 yılı sonunda paylaşılan güneydeki sosyal sigorta verilerine göre 2182 Kıbrıslıtürk güneyde çalışıyor.
Güneyde çalışıp kuzeyde yaşayanların sayısı bu seviyeyi açtığına inanılıyor. 5-6 bin rakamı ifade ediliyor. Ancak yine rakamları muhafazakar seviyede tutalım 2182 kişinin güneyde çalışıp kuzeyde yaşadığını ve gelirlerinin belirlenen asgari ücret seviyesi olan 940 Euro olduğunu varsaydığımızda güney – kuzey arasında görülmeyen “hizmet ihracatının” en az 24 milyon Euro civarında bir rakama denk olduğunu da öngörebiliriz
Kim ne derse desin, adanın ekonomik olarak kuzey – güney ticari ve emek boyutlu entegrasyonunda adanın kuzeyine dönük ekonomik etki 100 milyon Euronun üzerinde…
Yani en az 1.8 milyar TL.
Bu yönde daha fazla adım atılır, korumacı politikalarla içe kapanmak yerine; eldeki önemli fırsatın ilerletilmesine yönelik adımlar ve kapsamlı programlarla çalışılması durumunda bu rakam artabilir ve yaşanan bu kriz günlerinde tabandan, sıradan insanların rızasına dayalı bir başka yeniden birleşme formülü mümkün hale gelebilir.
Olan biteni bir de daha etkili kıyaslamak amacıyla Türkiye Cumhuriyeti ile yapılan ve aylardır yaşadığımız siyasi krizlerin nedeni olan ekonomik paket ile ilgili ise aynı dönemde olan gelişmeleri aktarmakta yarar var:
Ağustos sonu itibari ile;
Toplam aktarılan miktar: 390 milyon 571 bin 791 TL (21 milyon 471 bin 684 euro)
Bu miktarın içinden savunma amaçlı harcanan miktar 389 milyon 975 bin 101 TL (21 milyon 438 bin 881 euro)
Yatırım amaçlı harcanan tutar: 596 bin 690. (32 bin 477 euro)