Keleşzade, tarihimizde başarılı mücadele örneklerinin olduğunu belirterek, farklı toplumsal muhalefet kesimlerinin bir araya gelerek yan yana mücadele verdiği Reddediyoruz sürecini hatırlattı.
Reddediyoruz sürecini var eden ve toplumsal sahiplenmeyi yaratan, farklı örgütlerin, eşitler düzeyinde bir araya gelmesinin sağlanması ve toplumsal meşruluğun da bu çerçevede gözetilmesiydi diyen Keleşzade, CTP o dönem, önce kendisi ayrı durmaya çalışmış, hatta Reddediyoruz çadırının karşısına CTP çadırı kurmuştu ve ardından oluşan çekimin dışında kalamamıştı dedi.
CTP süreci sahiplenip örgütleyebilirdi
Keleşzade, bugünkü belediyelerin birleştirilmesi sürecinde ise Reddediyoruz’dan farklı olarak CTP’nin ben büyük partiyim kibirinin en net şekilde görüldüğünü söyledi. CTP süreci sahiplenip örgütleyebilirdi açıklamasını yapan Keleşzade, bunun yerine “bu süreç benim, isteyen arkamdan yürüsün” şeklinde hareket etmiştir dedi. Keleşzade bu tutumu; “süreçlerin denetiminde, kontrolünde olması kendi siyasi gücünü arttırmak açısından yaptığı stratejik bir tercih” olarak yorumladı.
Keleşzade açıklamasının devamında; “Sürecin başından bu yana farklı muhalefet kesimlerinin temsilcilerinin bulunduğu Bu Memleket Bizim Platformu gibi yapıların bypass edilerek sürecin ilgili CTP’li belediyelerin kadroları ile CTP’li milletvekilleri arasında örülmesi, süreçle ilgili tüm bilgilendirmelerin CTP üzerinden yapılması tercihi, eylem duyuruların dahi son saniye olması bu durumun kanıtıdır” ifadelerine yer verdi.
Keleşzade, böylesi bir stratejik seçim kendi hali hazırda örgütlü kesimleri dışında değil toplumun genelinde meşruluk ve hareket, konunun doğrudan öznesi olan, mağduriyet yaşayacak kesimlerin dahi sürecin dışında kalmasını sağladı açıklamasında bulundu. Nitekim sağladığı da gözlemleniyor diyen Keleşzade, sürecin top noktası olması gereken ve asli mücadelenin yükseltileceği geçtiğimiz gecede yeterli tepkinin gösterilememesi de bunun kanıtı olduğunu aktardı.
Kimse bu saatten sonra bu kibire boyun eğmesini beklemesin
“Siz da gelseydiniz” kibirine ithafen Keleşzade şu ifadeleri kullandı; “bu sürece CTP’ye tabii olmadan farklı bir siyaset tarzı ile (sokakta daha sert, söylemde daha hedef odaklı) müdahil olmaya çalışan siyasetler CTP kadrolarınca bugün “marjinal” ve “provokatör” olarak adlandırılacaktı”.
Tarih bu iddiamın kanıtıdır açıklamasını yapan Keleşzade, Toplumsal Varoluş Mitingleri sürecindeki parti tutumu bunun örneğidir dedi. Böylesi bir durum siyaset iklimimizde kırılganlığın dorukta olduğu bu dönemde “aha gene birbirleriyle kavga ederler” yorumuna sebep vereceğini söyleyen Keleşzade, hayal kırıklığı ve yılgınlığını sürecin sonunda değil, mücadelenin sürmesi gereken sürecin içerisinde yaşatacaktı ifadelerine yer verdi. Diğer alternatif, yani CTP’ye tabii olma ile ilgili ise kimse de bunca yıl büyük siyaset kibrine geçit vermeyenlerin bu saatten sonra bu kibire boyun eğmesini beklemesin diyen Keleşzade, bunun topluma emin olun faydası değil zararı olur şeklinde açıkladı.
CTP hayati bir konuda toplumsal çıkar açısından başarısızlıkla sonuçlanan, siyaset tarzı olarak ise kitleselleşmeyi öldüren olumsuz bir örnek yarattı
Keleşzade açıklamasında CTP’den gelen eleştirilere de cevap vererek, “sürecin eleştirilmesine karşı tutumları ile ilgili ise şunu hatırlatalım, bu süreci CTP ördü ve hayati bir konuda toplumsal çıkar açısından başarısızlıkla sonuçlanan, siyaset tarzı olarak ise kitleselleşmeyi öldüren olumsuz bir örnek yarattı. Bu örneğin eleştirilmemesi bu örneği yaygınlaştırır. Her koyunun kendi bacağından asıldığı, rekabetçi kapitalist değerler çerçevesinde bir muhalefet yaratır. Farklı saldırıların kapıda olduğu bir anda bu durum bizleri saldırılara karşı dağınık bir cephede savunmasız bırakır. Ayrıca toplumsal muhalefetin yegane liderliği için böylesi bir inisiyatifi alan başarısızlığı da olgun bir şekilde göğüslemesini bilmelidir”.
Keleşzade açıklamasını “CTP niye böyle yaptı, yapmasın demediğimi de belirtmek isterim. Gücü vardı doğru bildiği buydu yaptı. Sonuna kadar eleştirir ama saygı duyarım. Yıllardır olan tavrından (reddediyoruz örneği) farklı da bir tavır değil bu. Aslolan toplumsal muhalefeti CTP dışlayıcılığına bırakmayacak, tüm muhalefet kesimlerinin kolektif liderliği ile örülecek, sağlıklı bir süreci bundan sonrası için yaratabilmek. Bu da önce halk suçlayıcılığı yapmadan, başarısızlığın suçunu başka siyasetlere atmadan süreçleri doğru analiz edebilmeyi gerektiriyor.” diyerek sonlandırdı.