Bilişim Suçları yasası geçti, uygulamaya girdi, bu yasa ile ilgili ilk taslak gündeme geldiğinden beri bir sürü maddesi ile ilgili uyarıda bulunduk, kaygılarımızı dile getirdik… bize karşı yapılan en etkili savunma (!) ‘yasayı okumadılar’ oldu. Yasa hayata geçtiğinde gördük gibi aslında okuma ile ilgili sorunu olan milletvekilleri idi, onlar uluslararası mevzuatı yeteri kadar okumadılar, ortaya bu anomaliler çıktı, okusalardı ya da Türkiye’den kopyala yapıştır yasaları almasalardı bugün yaşanmaya başlanan sorunların bir kısmı yaşanmayacaktı. Şunu altını çizeyim yasanın henüz BİR maddesi ile ilgili komplikasyonlar yaşamaktayız, diğer maddelere henüz sıra gelmedi, bir de bu madde kullanımı konusunda henüz ‘tam randıman’ (!) sağlanamadı. Türkiye’de olduğu gibi “hassas” yurttaş şikayettleri/ispiyonlaması yığıldığında yasanın kullanımını esas o zaman göreceğiz…
Diyorlar ki uluslararası sözleşmelere uygun yasa yaptık, hangisine? neden bunları açıkça kamuoyu önünde konuşmayız?
Avrupa Konseyinin kabül ettiği ‘Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesi’ orjinal ismi ile ‘Convention on Cybercrime’ içinde Telekomünikasyon müdürünün Yenibakış Gazetesine gönderdiği yazı, Akıncı’nın youtube videosu ile ilgili şikayeti nerde yazar? ya da hangi uluslararası sözleşmeden aldığınız maddeye göre yasaya bu maddeye koydunuz ve bugün çalışmaya başladı?
Başka yerden de alıntı verebilirdim, TBMM çevirisini vereyim okunsun… Konvansiyon bu, lütfen okuyun bir de bizim yasayı okuyun bakalım ayni mi?
Bu nedenle ısrarla ben diyorum ki bu bir torba yasadır, Avrupa Konseyi siber suçlarla ilgili çerçeveyi, sınırları belirledi, bu sınırların dışında başka bir sürü konuyu içinde barındıran yasadır ve bu yasa daha çok başımızı ağrıtacak…
Gidip gidip çocuk pornosu, bankalar, sanal bet vurgusu yapılmakta, tamam bunlar konvansiyon kapsamında da torbanın içine özensizce ve acemice döktüğünüz diğer suçlamalar?
Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesi’nde döne döne vurgulanan, bizde Bilişim Suçları Yasasında olmayan en önemli vurgu insan hak ve özgürlüklerinin korunmasıdır. Konvansiyondaki Madde 15’in yokluğu polise sonsuz soruşturma yetkisi sağlamaktadır, iyi bir hukuki savunma ile bu soruşturmalar mahkemeden dönebilir, beraat kararları da verilebilir ama mahkeme süreçleri uzadığı için bilgisayar, telefonlara el konulması, benzeri soruşturma usulleri nedeniyle alınacak tedbirlerin yaratacağı olumsuzlukları ortada kaldıracak bir durum söz konusu değil, yani taa beraat edesin, zaten bir ceza çekmiş olacaksınız… Bu nedenle bu yasa yanlıştı, yanlış olduğu döne döne ortaya çıkmakta, çıkmaya da devam edecek…
Yasayı on yılda yaptık söyleminin de bir demagoji olduğu dün net ortaya çıktı. İnternet Servis sağlayıcıları diyor ki ‘erişim engelleme cihazları pahalı, tek tek her birimiz bunu nasıl alacağız’, on yılda yasayı tartışırsınız ama İnternet Servis Sağlayıcılarını Komiteye çağırıp, uygulamada nelerin yaşanabileceğini tartışmaya yeter zamanınız olmadı demek anlamı çıkan bir açıklama!
Adli yıl açılışlarında uzun zamandır rutin duyduğumuz cümlenin gerçekliliği ile yeninden ve bir kez daha yüzleştik, bu meclisin yaptığı yasaların kalitesi kötü, bu bizim tespitimiz değil, Yüksek Mahkeme Başkanları dedi, demeye devam ediyor.
Meclis yasama organıdır ve maalesef yasama organı çok uzun zamandır düzgün çalışmıyor, sıkıntılı kısmı ise her yıl durum daha da kötüleşmekte, meclisten geçen yeni kötü yasalar her yıl daha da fazla yurttaşı mağdur etmekte…